En Sıcak Konular

Murat Yetkin


Murat Yetkin
0 0 0000

Erdoğan taktik mi değiştiriyor?



Tayyip Erdoğan, söylediği bir söz nedeniyle kamuoyundan bu kadar açık özür dileyen ilk başbakan olarak kayda geçti. Uğur Dündar ile söyleşisinde "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir" sözünden dolayı üzülen anne babalardan 'kesinlikle özür dileyen' Erdoğan için, bu tutum kolay olmasa gerek. Şimdiye dek hiçbir Türk siyasetçisinde görülmeyen bu tutum, seçmen gözünde "Hata yaptığını kabul etme erdemi" olarak değerlendirilecek mi?

Zaman gösterir. Ancak Erdoğan'ın bunu amaçladığı anlaşılıyor.
Aynı söyleşide Erdoğan'ın AK Parti'li yöneticilerin "Yüzde 100'ünün tertemiz olduğunu iddia edememesi", "halkımızın dini duygularını sömürenleri" etkisiz hale getirme sözü vermesi ve Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülen yazar Orhan Pamuk hakkında ilk defa olumlu yönde konuşması hep aynı çerçevede değerlendirilebilir: Başbakan, şimdiye dek alışılmış olanın ötesinde, daha ılımlı ve daha kucaklayıcı bir profil çizmek istiyor.

Bunu neye borçluyuz? "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir" sözünün AK Parti'ye puan kaybettirdiği (ve MHP'ye kazandırdığı) yönünde parti merkezince değerlendirmeye alınan anket sonuçlarına mı? Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın çıkışlarına ve Büyükanıt ile 29 Eylül'de ABD gezisine çıkmadan önce yaptığı konuşmaya mı? ABD'de Başkan George Bush ve diğer yönetim unsurlarıyla görüşmesinden aldığı izlenime mi? (ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'un, irtica tehlikesi söylemini 'kakofoni' olarak nitelemesi, ama aynı demeçte "Büyükanıt ABD'nin dostudur" cümlesini kullanmasının gerçekte ne anlama geldiğini belki ileride daha iyi anlayabileceğiz.)

Başbakanın tutum değişikliğinde belki de bütün bu unsurlar rol oynamıştır. Ama pay sahibi olduğu kesin unsur, 2007'nin önce cumhurbaşkanlığı seçimleri, sonra da parlamento seçimlerinin yapılacağı yıl olması.

Zaten TBMM Başkanı Bülent Arınç, dünkü basın toplantısında son günlerde yaşanan tartışmaları ve gerilimleri doğrudan cumhurbaşkanlığı seçimlerine bağladı. İsmini vermedi ama, 'birilerinin' cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça yeni gerilimler çıkarmak isteyeceği konusunda da hem kamuoyunu, hem de medyayı uyardı. Arınç'ın "Meclis'in güç kazanmasından korkanlar var" sözleri, ilk bakışta askere üstü kapalı gönderme yapıyor ve Erdoğan'ın vermek istediği çatışmadan kaçınan üslupla uyuşmuyor izlenimi verebilir. Oysa Erdoğan da, Dündar ile söyleşisinde "Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan gerektiğinde konuşabilir. Ama kuvvet komutanları bu tür açıklamalarda bulunamaz" demiyor mu? Üstelik bu kural, daha Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu zamanında Genelkurmay'ın kendi kendine koyduğu, Orgeneral Hilmi Özkök tarafından da uygulanan kuraldır. Erdoğan belki de özellikle bir kuvvet komutanının yaptığı konuşmanın İstanbul sermaye çevrelerinde, hükümete en eleştirel yaklaşan çevrelerde bile tedirginliğe yol açtığını saptadı ve o noktayı hedefliyor. Ancak Erdoğan'ın Avrupa Birliği ile ilişkiler için kullandığı "Dik duralım, dikleşmeyelim" tutumunu, iç politikada da benimsemeye başladığı söylenebilir.

Bu tutum, hükümetin bazı önde isimlerine de yansımış görünüyor. Örneğin bugün Lüksemburg'da AB yönetimiyle bir araya gelen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, özellikle Türk Ceza Yasası'nın 301'inci maddesi konusunda değişen tutumu dikkat çekiyor. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in aynı konuda yumuşayan tutumu da öyle. Yakın zamana dek AB konularıyla yeterince ilgilenmediği eleştirilerine gülümseyerek karşılık veren Ali Babacan, neredeyse vaktinin tamamını AB ülkelerinde temaslarda bulunarak geçirmeye başladı. Hükümetin, özellikle CHP tarafından en çok eleştirilen isimlerinden Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, suçlama vesilesi olan ders kitapları ile ilgili olarak toplam 28 bakanlık çalışanına işten el çektirmesi de belki "Hata yaptığını kabul erdemi" parantezinde değerlendirmek amacıyla atılan adımlardandır.

Erdoğan'ın kısa dönemli olarak iki önemli tarih var önünde: 8 Kasım'da açıklanacak AB İlerleme Raporu ve 11 Kasım'daki AK Parti kongresi. Rapor sonrası tepkiler ve kongre sonrası parti yönetiminin alacağı şekil, Erdoğan'ın son günlerde çizdiği tablonun kalıcı olup olmayacağını da gösterebilir.



Bu yazı 942 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Mart 2012 İki önemli mesele
    • 15 Mart 2012 Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
    • 23 Aralık 2010 Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
    • 11 Aralık 2010 Üniversitelerde ikinci 68 mi?
    • 5 Aralık 2010 Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
    • 21 Kasım 2010 'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
    • 19 Kasım 2010 'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
    • 15 Kasım 2010 2010 model Ecevit çıkışı
    • 7 Kasım 2010 Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
    • 23 Ekim 2010 Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
    • 18 Ekim 2010 Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
    • 3 Ekim 2010 Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
    • 30 Eylül 2010 ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
    • 26 Eylül 2010 Bilim dünyasına biraz daha ilgi
    • 16 Eylül 2010 CHP'nin hatası ve faturası
    • 11 Eylül 2010 Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
    • 30 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
    • 25 Temmuz 2010 Orduda değişim
    • 22 Temmuz 2010 Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
    • 20 Temmuz 2010 AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,917 µs