BAKIYORUM, daha şimdiden Fransa Meclis kararının yasalaşabilmesi için önümüzde uzun bir yol olduğu yorumları yapılmaya başlandı bile.
Hayır önümüzde uzun yol filan yok. Önümüzde aklını başına toplayıp uzun vadeli planlar hazırlama görevi var.
Tartışılan öneriler ciddiye alınır gibi değil. Türkiyede çalışan Ermenistanlıların iadesi örneğin.
Tam tersi, zorluklar nedeniyle buraya gelip çalışma durumunda kalan, bir anlamda yaşamak için Türkiyeye sığınan insanlara, birlikte getirdikleri çocuklarının okul sorunlarını çözmek gibi olanaklar sağlamalıyız. Halklar arasındaki yakınlaşmayı derinleştirecek adımlar atmalıyız.
Fransaya ekonomik ambargo önerisi de etkili bir seçenek değil.
AXA olayını unutmayın.
New York Life ile AXA aleyhine Ermeni diasporasının açtığı dava sonucu her iki sigorta şirketi de 37.5 milyon dolar tutarında para ödediler davacılara. Bu ödeme soykırım iddiasının ilk kez resmi olarak kabulü olarak yorumlanıyor ve hukuki referanslarda da öyle geçiyor.
Türkiyede AXAnın ortağı OYAK. Ne bu ödeme engellenebildi ne de ilişki kesilebildi.
Boş tehditlerden kaçınmak lazım.
Fransa ile diplomatik ilişkilerin kesilmesini önerenler de oldu. Bu da, diyalog kanallarını derinleştirip Türkiyenin sesinin duyulmasını engellemekten başka işe yaramaz.
Pekiyi ne yapmalıyız?
* * *
SOYKIRIM iddiasına uluslararası meşruiyet sağlayıp Birleşmiş Milletlerden bu konuda bir karar çıkartmak için çalışan güçlü çıkar mekanizmasına karşı mücadele ile Türkiye- Ermenistan ilişkilerini birbirinden ayırmak üzerinde daha ciddi düşünmeye başlamalıyız.
Çünkü bu mekanizmanın pazarladığı uzun vadeli amaç, Ermenistanı siyasi olarak da denetim altına alarak Kafkasyayı yeniden biçimlendirmek.
Fransa ve Hollandanın yaptıklarının ise tam tersini yapmalıyız. Yani ifade ve düşünce özgürlüğünü kısıtlamadan bu meselenin tartışılmasını sağlamalıyız. Üniversitelerde özgür ortamlarda düşünce üretilmesini ve bugün Ermeni diasporasının gözüyle yorumlanan belge ve kanıtların Türk bilim adamlarının gözüyle yorumlanmalarını desteklemeliyiz.
Birbirimizi yemeden gerçeğin peşinden koşmalıyız.
Çünkü bakın neler oluyor. Önümüze açılan bu süreci bilgisiz ve hazırlıksız göğüsleyemeyiz biz.
* * *
SİGORTA davalarını kazanan Kaliforniyalı Ermeni Hukukçular Geragos&Geragos, Brian Kabaleck ve Vartkes Yeghiayan adlı avukatlık şirketleri (ki sigortaların ödediği tazminatın üç milyon doları bu firmalar arasında paylaşıldı. Büyük para var bu işte) Alman Bundesbank ve Dresdner Bankaları aleyhine toplu dava açıyorlar.
1915den sonra bu bankaların Ermenilere ait altın, para ve sanat eserlerini İstanbul Hükümetinin talimatı doğrultusunda Osmanlı topraklarındaki şubelerinden Avrupaya transfer ettiğini ileri sürerek bunların iadesini istiyorlar. 1915 değeri üzerinden 22.5 milyon dolar ve faizlerinin ödenmesi isteniyor bankalardan. Avrupalı Musevilerin İsviçre bankalarındaki altınları için açılan davanın yolu izleniyor.
Dava, bu yıl başında 13 Ocakta California Yüksek Mahkemesinde açıldı. Bölge Hakimi Margaret M. Marlow, 78 sayfalık bir gerekçe hazırlayarak davayı kabul ettiğinde, avukatlar "soykırım mağdurlarının çocukları adalete ve gerçeğin tanınmasına bir adım daha yaklaştılar. Bundan sonra Türkiye aleyhine soykırım davası açmak zaman meselesi" açıklamasını yaptılar.
Bu dava devam ediyor. Arnold Schwarzenegger de California Valisi olarak, 26 Eylülde, yani iki hafta önce bir karar çıkartarak destek verdi. California eyaletinde yaşayan Ermeni soykırım mağdurlarına ait para ve malların varislerine iadesi için Asya ve Avrupa mali kuruluşlarına Kaliforniya mahkemelerinde dava açma olanağı tanındı. Bu ciddi sonuçlara gebe hukuki bir süreç. Çünkü artık sıra tazminat meselesine ve hukuk aşamasına geldi.
Karşımızda günü birlik tepkilerle idare edemeyeceğimiz bir dönem var. Farkında mıyız?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle