En Sıcak Konular

Can Dündar


Can Dündar
0 0 0000

Fransa'ya gözlük



38 yıl önce yine bir sonbahar günü Fransızların efsanevi devlet başkanı General De Gaulle Ankara'daydı.
Uçaktan askeri üniformasıyla inmişti.
Ancak bir sorun vardı:
Askeri üniformayla gözlüğün bir arada kullanılamayacağını düşünüyordu. Oysa gözleri iyi görmüyordu.
Peki kendisini karşılamaya gelen Ankaralıları nasıl görüp selamlayacaktı?
Bu "diplomatik sır"rı, o gezide kendisine mihmandarlık yapan büyükelçi Faik Melek yıllar sonra açıkladı ("Dış Politikamızın Perde Arkası", editör: Turhan Fırat, Ümit Y., 2005).
Havaalanından Çankaya'ya kadar üstü açık bir limuzin arabayla gidecek olan De Gaulle, mihmandarına "Nerede halk toplanmışsa beni ikaz edin, ayağa kalkıp selamlarım" demiş.
Kavşaklarda mihmandarı uyarınca ayağa fırlayıp kendisine tarif edilen tarafı selamlıyor, sonra yeniden yerine oturuyormuş.
* * *
Fransız Meclisi, Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın dün başlayan Ermenistan ziyaretinin hemen öncesinde Ermeni soykırımının inkârını hapisle cezalandıran yasayı gündeme alınca "Yine bir gözlük sorunu var" diye düşündüm.
Oysa Chirac, "Nouvelles d'Armenie" dergisinin bu ayki sayısına verdiği röportajda, hem Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyen sözler söylüyor hem de Türkiye-Ermenistan sınırının açılması ile Yukarı Karabağ sorununun çözümü arasında bağ kurarak -belki de ilk kez- Türkiye'nin tezini savunuyor.
Neden Fransa, Türkiye ile Ermenistan arasında bir aracılık rolüne soyunmuşken şimdi Ankara'yı karşısına alıyor?
Buna yanıt ararken 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçiminin iklimini ve Fransa'daki Ermeni lobisinin etkinliğini göz önüne almalıyız.
* * *
Önceki hafta Fransız Büyükelçisi Paul Poudade, De Gaulle'ün Türkiye ziyaretinin yıldönümü nedeniyle elçilikte bir resepsiyon verdi.
Hem Fransız devlet başkanı için Sevres imalathanesine ısmarlanan yemek takımını gördük hem de ziyaretin görüntülerini izledik.
Büyükelçi Poudade bize 1930'larda Ulusal Saraylar Başmimarı Albert Laprade tarafından yapılan elçilik binasını iftiharla gezdirirken bir yandan da Fransa'daki "kamu binalarını halka açma" uygulamasını bu yıl ilk kez Türkiye'de de gerçekleştireceklerini müjdeliyor ve "Herkesi bekliyoruz" diyordu.
Ertesi gün 3 saat için açılan elçiliği 500 Ankaralı gezdi.
* * *
Fransız elçiliği, tam da ilişkileri ısıtmaya çalıştıkları ortamda gündeme getirilen yasanın, bu olumlu havaya ne kadar zarar verdiğinin farkında...
Türkiye'ye "Soykırımı tartışmaya aç" denilirken "Soykırımı tartışanı hapsederim" diye yasa çıkarılmasının mantıksızlığı da ortada...
Sadece o da değil; bu tür zorlamaların, Türkiye'de konunun tartışılması yönünde başlayan dinamiği de torpillediği konusunda Paris'i uyarıyorlar.
Yasanın 12 Ekim'deki görüşmede Meclis'ten çıkabileceği, ancak kesinleşmesinin birkaç yıl alabileceği tahmin ediliyor.
Fransızlara, De Gaulle'ün tecrübesinden dersle, üniformayla gözlüğü bir arada kullanmamalarını önererek bitirelim:
İlişkilerde ya üniforma, yani sertlik olacak ya da gözlük, yani netlik...
Yoksa yanlış tarafa selam yollama ihtimali bir hayli fazla..



Bu yazı 938 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 24 Nisan 2010 23,5 Nisan
    • 21 Aralık 2009 Menderes’in hücresi Öcalan’ınkinden küçüktü
    • 14 Mayıs 2009 Yol var, harita yok
    • 6 Nisan 2009 ‘Dünya büyükse biz de büyüğüz’
    • 26 Mart 2009 Bu bir darbe davası
    • 10 Şubat 2009 Neden kimseye güvenmiyoruz?
    • 14 Haziran 2008 Hakan Yakın’ın golü
    • 18 Mart 2008 İflas
    • 28 Ocak 2008 Ergenekon
    • 24 Aralık 2007 Sivil operasyonun tam sırası
    • 28 Ağustos 2007 Bravo çocuklar!
    • 27 Ağustos 2007 2007 yazı
    • 29 Mayıs 2007 Dağılmış pazar yerleri gibi...
    • 13 Ocak 2007 Kritik eşikte önemli konferans
    • 23 Aralık 2006 Kenan Doğulu'dan mesaj var
    • 21 Kasım 2006 Vicdanı sızlamayan çocuklar
    • 14 Kasım 2006 Tarihi bir itiraf
    • 4 Kasım 2006 Utanç
    • 30 Eylül 2006 Fransa'ya gözlük
    • 28 Eylül 2006 Avrupa için karşı rapor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,151 µs