BAŞBAKAN Erdoğanın 2 Ekimde Washingtonda Başkan Bush ile buluşması, gerek Türkiyede gerek ABDde yaklaşan seçimler yüzünden siyasi ortamın ağırlaştığı ve Türk-Amerikan ilişkilerindeki pürüzlerin bertaraf edilmesi konusunda son zamanlarda atılan adımların henüz elle tutulur sonuçlar vermediği bir zamana rastgeliyor.
Yine de iki tarafın 1 Mart 2003ten beri aralarında mevcut bürudet ve güven eksikliğini aşmak için sarf ettikleri gayret küçümsenmemelidir. "Ortak vizyon ve yapılandırmış diyalog" belgesi, Ortadoğu sorunlarına yaklaşım farklarının bir ölçüde giderilmesi, PKK terörüne karşı işbirliğine ivme verecek özel temsilciler tayini, bu gayretin bir sonucudur. Ne var ki ABDnin Irak bataklığından nasıl sıyrılacağı, Irakın akıbetinin ne olacağı bu aşamada kestirilemediği gibi Ortadoğudaki kronik istikrasızlığın gittikçe daha derinleşmesi olasılığı çok kuvvetli.
Irak Cumhurbaşkanı Talabaninin son çıkışları da Washingtondaki görüşmeleri etkilemekten geri kalamaz. Öcalanın "ateşkes" çağrısı prensipte "tek taraflı koşulsuz silah bırakma" ile bağdaşmazsa da fiilen terör saldırılarının sürekli durması anlamına gelip gelmediği henüz belli değil.
* * *
Türk-Amerikan ilişkilerinin temel unsurlarını gözden kaçırmamak gerekir. ABD bugün de Türkiyenin stratejik öneminin bilincindedir. New Yorktaki Dış İlişkiler Konseyinin iki ülke ilişkileri konusunda son yayınladığı rapor, bu noktayı şu şekilde vurguluyor: "Batı ile İslam dünyası arasındaki bölünme bugün ABDnin dış ve savunma politikasında karşılaştığı en çetin sorundur. Bunun sonucu olarak Türk-ABD ilişkileri her zamandan daha önemlidir. Washingtonun İslam dünyası ile ilişkilerinde yeni ve etkili bir politikaya yönelmesinde Türkiye, ABD için en değerli bir partner olabilir."
Türkiyede aynı bilinç yok değil. Bugün Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay İkinci Başkanı iken, Haziran 2005te, Washingtonda ilişkilerin stratejik ortaklığa dayandığını belirterek şunu söylüyordu: "İlişkilerimiz tek bir konuyla sınırlandırılamayacak kadar geniş ve kapsamlıdır. Dostluğumuzun günlük ya da konjonktürel gelişmelerden -yaşanan bazı tatsız olaylara rağmen- etkilenmeyecek kadar sağlam temellere dayandığını düşünüyorum."
Bu görüşün bugün de geçerli olduğunu sanıyorum. Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle AB ile bütünleşse bile Ortadoğuda, Karadenizde, Kafkaslarda, Orta Asyada ABD ile yakın bir işbirliği içinde bulunma ihtiyacını hissedecektir. ABye üye oluncaya kadar NATOnun zayıflaması, Türkiyenin işine gelmez. AB üyeliği gerçekleşmezse veya süresiz ertelenirse, kendisini çevreleyen bölgelerde politik ve güvenliğe ilişkin dengeler açısından, Türkiyenin ABD desteğine ihtiyacı daha fazla olur.
* * *
Türkiye-ABD ilişkilerinin 2003 yılında raydan çıkmasında iki tarafın da hatalarının büyük payı vardı. Eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, Milliyet Gazetesinde geçenlerde yayımlanan söyleşisinde Türk tarafının hatalarına parmak bastı.
Siyasi irade eksikliğinin 1 Mart öncesi pazarlıkları çok uzattığını ve hükümetin Türk kamuoyuna ABDnin önemini anlatamadığını vurguladı. Loğoğlu çok haklı. Bu yaklaşım hatalarına artık meydan vermemeliyiz. Her türlü demagojik bombardımana hedef olan Türk kamuoyunu, Washingtondan bu defa gelecek mesajların olumlu yönde etkileyeceği umulur.
Washington buluşmasının başarılı olmasının kuşkusuz önemli bir şartı var: Türkiyede aynı tarihlerdeki iç gündemin ve bu çerçevede yapılacak beyanatların Erdoğan-Bush görüşmesinin içini boşaltmaması gerektiğini herkes idrak etmelidir.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle