En Sıcak Konular

Cüneyt Ülsever


Cüneyt Ülsever
0 0 0000

Henry Kissinger teklif ediyor: ABD ile İran anlaşsın



BU köşede 30.08.2006 ("Ortadoğu’da Böyle Bir Barışa Ne Dersiniz?") ve 31.08.2006 ("Emperyal Devlet Olmak Ne Demek?") tarihlerinde iki yazı yazdım ve şu anda dünyanın ana dinamiğini oluşturan "ABD-İran çatışması"nın yakın bir süre sonra pekálá optimal bir noktada anlaşmaya dönüşebileceğini ifade ettim.

O günlerde tarafıma "zırvaladığıma" dair bir sürü mektup yollandı. Bazı akıl haritaları, "öldüm Allah" ABD ile İran’ın bir araya gelemeyeceğine iman etmişlerdi.

* * *

20. yüzyılın 21. yüzyıla emanet ettiği en büyük beyinlerden birisi olduğuna inandığım Henry Kissinger, geçenlerde yaptığı bir kısa konuşmada aynı konuya değindi. Kissinger, ABD-İran çatışmasının bir yere gitmediğini, iki tarafın da denetimi dışında bir sürü patlamalara yol açabileceğini, bundan tüm Ortadoğu devletlerinin zarar görebileceğini, ideoloji ihraç etmeye çalışmak yerine dünyadaki mümtaz yerini almak için çaba sarf edecek bir İran yönetiminin Batı’da kabul görebileceğini söylüyordu.

ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkeler, denetim dışı altüst olacak bir Ortadoğu haritası yerine, bölgede bugünkü yerleşik devletlerin çıkarlarını koruyan bir harita üzerine anlaşabilirler ve bu haritanın karşılığında da İran’ı dünyadaki yerleşik düzenin mümtaz bir temsilcisi olmaya davet edebilirlerdi.

Konuşma sırasında ortaya çıktı ki; Henry Kissinger benzer görüşlerini daha önce yazılı olarak da, benim daha evvel görmediğim bir makalesinde ifade etmişti:

"The Next Steps With Iran: Negotiations Must Go Beyond the Nuclear Thret to Broader Issues" -İran’la Atılacak Sonraki Adımlar: Görüşmeler Nükleer Tehditten Daha Geniş Meseleleri Kapsamalı- Washington Post- 31.08.2006)

İran’ın Ortadoğu’da "emperyal egemenliğinin" sadece bölgede değil, dünyada kabul görmeyeceğinin altını çizdikten sonra bana göre makalenin en can alıcı noktasında Kissinger diyor ki:

"(İran’ın global dünyaya davet edilmesi) şeffaf olarak doğrulanabilir objektif politikalarla anlatılmalıdır. Bir jeopolitik diyalog, nükleer zenginleştirme krizine getirilecek erken bir çözümün yerini tutmaz. Bu iki konu birbirinden ayrı ve ivedilikle ele alınmalıdır. Ancak, (nükleer tehdit ile ilgili) müzakerelerde alınacak sonuçların İran’ın geniş (global) dünyaya kabulü için ilk adım olduğuna dair güçlü duruşun açıkça anlaşılması gerekir."

* * *

"İran’ın geniş (global) dünyaya kabul edilmesinin" ne anlama geldiği, nasıl tarif edileceği makalede açık değil. Toplantıda bu meseleyi;

"Peki İran böyle bir anlaşma için ne alacak, onun çıkarı ne olacak?", şeklinde yönelttiğimde Kissinger’den detaylı bir cevap alamadım.

Benim 30 ve 31 Ağustos’ta yayınlanan makalelerimde ifade ettiğim korkum, İran’ın Ortadoğu’da daha etkin bir role sahip olmadan ABD ve Batı ile bir anlaşmaya razı olmayacağı noktasında toplanıyor: Barış ama nasıl bir barış?

Henry Kissinger, makalesinde İran’ın Ortadoğu’da emperyal rol oynamasına asla müsaade edilemeyeceğini söylüyor ama bu kaygı "İran’ın ideolojik dürtülerinden", açıkçası Ortadoğu’da kendi hükümranlığı altında "İslami bir düzen" kurması korkusundan kaynaklanıyor.

Ancak, her anlaşma "optimum bir nokta"da karşılıklı anlaşmayı içerir. Ya İran, Batı’yı devrim ihracatı yapmayıp Ortadoğu’da klasik ve Batı ile ortak sürdürülecek bir hegemonyayı kabul ettiğine ikna ederse? O zaman Türkiye’nin bölgede "önemi" ne şekil alır?

Barışsever her ulusalcı, bu ihtimali hesaba katmak zorundadır.

Görünen o ki, ABD’de bazı beyinler bu konuda beyin jimnastiği yapmaya başlamışlar bile.



Bu yazı 836 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Aralık 2007 ’367 Hüsamettin!’
    • 2 Aralık 2007 Yetki neden bu kadar gecikti?
    • 4 Temmuz 2007 DTP ile yaşama alışalım!
    • 29 Nisan 2007 27 Nisan Muhtırası millete hayırlı olsun!
    • 4 Nisan 2007  Irak meselesi
    • 7 Mart 2007 DTP, TBMM'ye girince ne olacak?
    • 7 Ocak 2007 Bizi nasıl bölüyorlar?
    • 4 Ocak 2007 İran’a dikkat! Yetkin bir uyarı yazısı
    • 20 Aralık 2006 Baker-Hamilton planında bazı ayrıntılar
    • 31 Ekim 2006 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ortadoğu
    • 26 Ekim 2006 ABD seçimleri
    • 19 Ekim 2006 Mehmet Ağar!
    • 15 Ekim 2006 Tutarlılık herkese lazım değil midir?
    • 1 Ekim 2006 Hükümete karşı olmak demokrat olmaya engel midir?
    • 28 Eylül 2006 Büyükanıt konuşacak televizyonlar yayınlayacak!
    • 24 Eylül 2006 Henry Kissinger teklif ediyor: ABD ile İran anlaşsın
    • 6 Eylül 2006 AKP, tabanı ile ilk defa ters düşüyor
    • 27 Temmuz 2006 Başbakan, PKK konusunda netice mi alıyor?
    • 19 Temmuz 2006 Sınır ötesi operasyon şart!
    • 6 Temmuz 2006 Stratejik ortaklık

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,435 µs