"CEP delik, cepken delik / Kol delik, mintan delik, / Yen delik, kaftan delik, / Kevgir misin be kardeşlik?"
Orhan Velinin bu enfes dörtlüğünü malûm "Lozan edebiyatı"ndan dolayı hatırladım.
Nitekim, AB uyum paketleri çerçevesinde yer alan ve özel eğitim yönetmeliğiyle vakıf mülkiyet haklarının değiştirilmesini öngören yasa tasarıları önceki gün TBMM gündeminde tartışılırken, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yine "Lozan deliniyor" buyurmuşlar.
Aynı partinin sözcüsü Onur Öymen ise "Sevr hortlatılıyor" kelámını telaffuz etmiş.
Fesüphanallah ve de neresinden başlayayım?
* * *
EN önce şunu vurgulayayım ki, isteyen 23 Temmuz 1923 tarihli antlaşmayı madde be madde incelesin, CHP iddialarının aksine, metinde her hangi bir "etnik kimlik" zikredilmez.Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani yoktur ve sadece "gayr-ı Müslim" deyimi kullanılır.
Tabii burada derhal, "a benim laiklik bekçisi geçinen particiğim, din referanslı bir antlaşmayı deldirtmemek sana mı kaldı" denilebilir ama, meselenin özü burada yatmıyor.
Çünkü bir; Heybeliada Ruhban Okulunun 1971e dek öğrenim sürdürmesi ve vakıf mülkiyetlerinin korunması dahil, Lozan ortalama yarım yüzyıl "deliksiz" uygulandı.
Başka bir deyişle, "dahili planda" o "delik"i açan taraf bizzat Türkiyedir.
Dolayısıyla, yeni yasa aslında antlaşmanın tekrardan yamanması anlamına gelecektir.
Ama bilhassa çünkü iki, "harici planda" da Lozanı "delen" başkent yine Ankaradır.
* * *
ÖYLEDİR, zira Leman gölü kıyısındaki metin Boğazlar egemenliğimizi tırpanlar.
Fakat, emir demiri ve antlaşma sözleşmeyi kestiği içindir ki, 20 Temmuz 1936da ve diğer İsviçre kenti Montröde imzalanan belgeyle, Türkiye o egemenliği yeniden kazanmıştır.
Artı, Lozan haritası Hatayı kapsamaz. Hattá, zorunluluktan dolayı Misak-ı Milliden bile çıkartılmıştır. Ancak, 16 Haziran 1939da Sancak ülkemiz sınırlarına dahil edilmiştir.
Bu takdirde, eğer illá birisi "Lozanı deldirtmeyiz" (!) diye feryád edecekse, bunun aslında Boğazları ve Hatayı egemenliğimize bırakmak zorunda kalan ülkeler olması gerekir.
Zaten, fi tarihinin Stalin Rusyası ve sonranın Suriyesi de aynen bunu yapmıştır.
Ancak, özünde bunların hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur ve her kim dil pelesengi ederse etsin, tıpkı "Sevri hortlatmak" gibi, "Lozanı deldirtmek" edebiyatı tümden zırvadır.
* * *
O Sevr ki, müttefiklerin 1919da Almanyaya dayattığı "Esas Antlaşma"dan dolayı "Versay Sistemi" denilen ve 1. Savaş ertesini belirleyen genel sürece dahil bulunuyordu.
Rapallo, Trianon, Sen Jermen falan da onun diğer ülkelere ilişkin uzantılarıdır.
Oysa, sonsuz büyük bir adaletsizlik içeren bu süreç istikrarlı barış sağlayamazdı.
Nitekim, ilkin Lozanla olmak üzere, sapır sapır yıkıldı. Defter çoktan kapandı.
Zaten, fi káza, İtalyada "Rapalloyu deldirtmeyiz" veya Avusturyada "Sen Jermeni hortlatmayız" diyen çıkarsa, adamı ilk ambulansla ve acilen tımarhaneye sevkederler.
O halde?
* * *
O haldesi şu ki, kolektif hafızasındaki travmayı tedavi edemeyen tek ulus niçin biziz?
Nasıl oluyor da, Sevrden seksen altı yıl sonra "hortlamak" ve Lozandan seksen üç yıl sonra "deldirmek" demagojisi hálá prim yapabiliyor? Neden "müşteri" bulabiliyor?
O Sevri yırtmış ve o Lozanı imzalamış bir Mecliste nasıl ciddi ciddi tartışılabiliyor?
Bari Orhan Velinin şiirini şöyle değiştireyim:
"Beyin delik, göz delik / Kafa delik, ufuk delik / Bilgi delik, fikir delik / Kevgir misin be cahillik?"
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle