Papa 16. Benedikt'in Almanya'nın Regensburg Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, Bizans İmparatoru 2. Manuel Palaeologus'a yaptığı atıf nedeniyle başlayan gerilim Batı basının başlıca konusu oldu.
Bu konuda çok şey söylenebilir.
Ama bütün uzmanların işaret ettiği bir gerçek var. O da 2. Manuel'in bu sözleri 1394'den 1402'ye kadar süren İstanbul kuşatması sırasında bir İranlı ile konuşurken söylemiş olması.
Yani kuşatma altındaki bir liderin baskı ve öfke içinde sarfettiği sözler bunlar.
Papa'nın bu sözlere atıf yaparken, kendisiyle 2. Manuel arasına bir mesafe koymamış olması, Batılı uzmanları da rahatsız etmiş durumda.
Ancak gazetelerin okur mektupları, Müslüman dünyanın bu sözlere gösterdiği tepkinin şiddet boyutuna varmasından duyulan rahatsızlığı da ortaya koyuyor.
İşin kötüsü, Kasım ayı sonunda Türkiye'yi ziyareti planlanan Papa'nın bu gezisi gündeme geldiğinde, hemen ülkemizde son dönemde öldürülen papazların hatırlatılması.
Bu nedenle, başta AK Parti yöneticileri olmak üzere tüm yetkililerin Papa'ya tepkilerini ortaya koyarken ölçülü bir dil kullanmalarında ve yetkililerin "Türkiye'ye gelirse güvenliğini sağlayamayız" derken iki kere düşünmelerinde yarar var.
Evet bu Papa Müslümanlar'dan hazzetmiyor.
Göreve gelir gelmez ilk iş olarak "Dinlerarası Diyalog Kurulu"nu lağvedip başındaki Başpisikopos Michael Fitzgerald'ı Mısır ve Arap Birligine elçi olarak ataması bunu gösteriyor.
Çünkü tanınmış bir Arap uzmanı olan Fitzgerald, İslam'a uzlaştırıcı yaklaşımıyla tanınıyor. Alman olan Papa'nın aksine o farklı görüşlere hoşgörüyle bakmayı öğrenmiş bir İngiliz.
Papa'nın ayrıca Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine karşı duruşu da biliniyor.
Bu nedenle 2. Manuel'e atıf yapıyor ama bunu yaparken "İmparator yanlış konuşmuş" demeyi aklına getirmiyor.
Bu Papa İslam'ın reform edilemeyeceği ve bu nedenle demokrasiyle birarada yaşayamayacağına inanıyor.
İslam'ın şiddete eğilimini eleştiriyor ama koca bir Güney Amerika kıtasının Papalığın onayıyla kılıçtan geçirilip zorla Hıristiyanlaştırıldığını görmezden geliyor.
Bu dönemde Papalığın yerli halk için "Barbarlar, insan olmadıkları için köleleştirilebilirler ve Hıristiyan olmaya direnirlerse öldürülebilirler" gibi görüşler verdiğini hatırlamıyor.
Hıristiyan ve İslam dünyası arasında gerilimin tırmandığı bir dönemde böyle bir çıkış elbette dünya barışına katkı sağlamaktan uzak.
Ancak buna verilecek cevabın şiddetten uzak olmasını sağlamak Müslüman din adamları ve liderlerin en büyük hedefi olmalı.
Papa'ya gösterilecek tepkide şiddetin dozunun artması, onun alıntı yaptığı sözlerin haklı olduğunu göstermekten başka işe yaramaz.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle