Normali her zaman makulde aramak gerekir ve 'makul'ü de her zaman gerçeğin tam yanıbaşında buluruz.
Bakın, Diyarbakır'da alçak bir bomba patlıyor. Parkın kenarında oynamakta olan biri bebek çoğu çocuk 10 kişiyi öldürüyor bu tahrip gücü yüksek bomba.
Ve bu bombanın ardından Türkiye'nin en 'Devlet ne yapsa doğrusunu yapar' diye yazan kalemleri bile 'Bu bombayı her kim attıysa' diyerek şüphe cümlelerini yazılarının arasına sıkıştırıyorlar.
İşte, terörle mücadelede benim bugüne kadar gördüğüm en vahim yeni gelişme bu. Elbette onlarca insanın hain bomba ve mayın tuzaklarında canını vermesini küçümsemiyorum. Ama bu ülkenin orta ve uzun vadeli terör mücadelesi içinde bu son gelişmeyi çok ayrı bir yere koymak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü terörle mücadele aynı zamanda psikolojik bir mücadele, bunu hiç unutmamak gerek.
* * *
Türkiye her zaman terörle mücadelesini hukuk ve demokrasi çerçevesi içinde yürüttüğünü söyledi.
Ancak arada Susurluk gibi bir skandal yaşandığını, pek çok kirli çamaşırın ortaya döküldüğünü de unutmamak gerek. Susurluk, terörle mücadelede hukuk dışına çıkılmasının, 'devlet adına' hareket ettiğini söyleyen birtakım grup ve grupçukların onlarca cinayet ve haraç toplama dahil bazı yasadışı yöntemlerle 'terörle mücadele' etmelerinin adı bu ülkede.
Fakat sonunda ne oldu, Susurluk özenle hasıraltı edildi. Eğer Türkiye zamanında ve bütün çıplaklığıyla Susurluk'la hesaplaşabilmiş olsaydı, bütün gerçek ortaya serilebilmiş olsaydı, en azından Kutlu Savaş'ın raporunun ek ve dayanakları kamuoyuyla paylaşılıp savcılara da gönderilseydi, bugün o yazarlar, Diyarbakır'da veya herhangi bir yerde bomba patladığında 'her kim yaptıysa' diye şüphe payı bırakan yazılar yazmazlardı.
* * *
Diyorum ya normali makulde aramalıyız, makul ise her zaman gerçeğin yanıbaşındadır diye...
Şemdinli olayı gibi bir olayda araştırmanın derinleşmesini engellediğimizde veya engellenmesine gerek bile kalmadan bunu yapmaya hiç kalkışmadığımızda, Türkiye'nin teröre karşı haklı mücadelesinin prestijini etkilediğimizin farkında değil miyiz?
Eğer bizim gerçeklerin üzerine tül örtme, onları perdeleme konusunda hatırı sayılır bir geçmişimiz varsa, bir süre sonra gerçeğin ta kendisi de inandırıcı olmaktan çıkar.
Nitekim, zamanında tamamına yakını Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde işlenmiş olan 1000'e yakın faili meçhul cinayetin çoğunun bugün çözülmüş, suçlularının da ya hapiste ya da ölmüş olduğu gerçeği uzun süreden beri insanların bir kulağından girip diğerinden çıkıyor. Gerçek inandırıcı değil artık.
* * *
Diyarbakır'daki bombayı kim hazırladı ve bomba nasıl patladı bilmiyorum. Bu saatten sonra PKK bombayı doğrudan üstlenmedikçe de getirilen hiçbir açıklamanın insanların tamamını inandırmaya yetmeyeceğini biliyorum. (PKK bombayı reddediyor ama benim takip edebildiğim kadarıyla PKK'dan daha bağımsız hareket eden PKK uzantısı TAK adlı örgütten henüz ret ya da kabul yönünde bir ses çıkmadı.)
Oysa terörle mücadele gibi milli ve can alıcı bir konuda ihtiyacımız olan tek şey gerçek. Ülkemizin bu en önemli sorunuyla sadece ve sadece gerçekler ışığında savaşırsak başarılı olabiliriz. Öbür türlü, kendi aramızda bölünürüz, yapıcı eleştirilerden yoksun kalırız, durduk yerde aramızda düşmanlık tohumları yeşerir.
Hazreti İsa, Kudüs'ün Romalı komutanı Pontus Pilatus, 'Gerçek nedir ki' dediğinde, 'Gerçek sizi özgür kılar' cevabını vermiş.
Bizim de, içimizdeki bütün şüphe kırıntılarından kurtulup özgürleşmeye, yani gerçeğe ihtiyacımız var.
Son vahim gelişmeyi durdurmanın yegâne yolu bu çünkü: Gerçek.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle