En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Vücut dili!



Irak'ın hali hazırdaki hükümetinin ABD'nden bağımsız ya da hilafına bir girişimde bulunabileceğine inanır mısınız?.. Bu mümkün müdür!

Şu anki Irak hükümeti ABD'ye göbeğinden bağlıdır ve dediklerinin bir adım dışına çıkması imkansızdır.

Bunu bir kritik olarak söylemiyorum.. Vaka budur. Esasen gelmek istediğim yer de burası değil.

Hal bu ise; Irak Başbakanı'nın İran'da ne işi var?.

Irak hükümetinin durumundan ne denli eminsek, Tahran ile Washington'un birbirlerine duyduğu aşktan da o kadar eminiz!

O halde?..  ABD, "hayır" deseydi, Irak başbakanı İran'a gidip, Amerika ve İsrail'in can düşmanı Ahmedinecad ile yanak yanağa, kucaklaşarak poz verebilir miydi?

Sadece bir-iki gün önce "İyiBilgi"nin özel mahreciyle duyurduğu bir başka habere ayarlamamız gerekiyor antenlerimizi.

Buna göre İran eski Cumhurbaşkanı Hatemi, hem İran hükümetinden hem de Washington'dan "vize" alarak ABD'ye gitmiş, iki ülkenin yakınlaşması yolunda bir çuval sıcak açıklamada bulunmuştu…

İki ülke de "aracılar" kullanıyor…

Şimdi demek ki bir iade-i ziyaret söz konusu!

Sanırım tüm bu hır güre rağmen şunu iddia edebilirim… ABD ile İran yakınlaşıyor! Bu konjonktürde böylesi bir iddia oldukça risklidir.

Ancak söylediğim zaten "birbirlerinin kollarına doğru koştukları" değil.. Aynı konjonktürün krizsiz atlatılması yolunda gereken adımları atıyorlar diyebiliriz.

Her iki ziyaret sırasında kullanılan "kodlara" bir bakın… Tahran, eski Cumhurbaşkanı'nın ziyareti sırasında, "nükleer çalışmalarına devam edeceğini, bunların doğal hakkı olduğunu, silahlanma ile bir ilgisinin bulunmadığını, yine de yapıcı davranarak Avrupa ülkeleri ile görüşebileceğini" söylüyor...

ABD ise Irak Başbakanı'nın Tahran ziyareti sırasında, "İran'ın konumuna ABD'nin bakışında bir değişikliğin olmadığını"…

Bu kodların de-şifresi şudur.. İki tarafta süngülerini düşürmüyor ama kimse de işin tatsız bir noktaya gelmesini istemiyor. Örtülü biçimde olsa da, kamuoyu önünde ağızlarına geleni söyleseler de iletişim kanallarının açık kalmasına istiyorlar.

İran'ın sıkı bir kriz yöneticisi olduğu bilinir. Daha öncede yazdım, "uçurum kenarından dönmeyi seven diplomatik bir yapısı" vardır Tahran'ın. Ancak bunu macera-perverlik olarak görmeyin.. Kenardan dönmenin diplomatik bilimini yapmıştır İran! İnanın inanmayın dönerler!

ABD yönetimi ise seçimler yaklaşırken yutacaklarından büyük bir lokmayı çatallayıp çatallamamanın hesaplarını yapıyor.. Gözü kesse İran'ı vurmak dahil her türlü operasyona girişecektir. Ancak kesmiyor işte!

Birleşmiş Milletler'e İran dosyasını taşımasının ardında, Irak'ta yaşadığı yalnızlığın bir aynısını yaşamamak arzusu  saklanmakta. 

Peki, ne olur derseniz…

İran geleneksel kriz oyununa devam edecektir.. Bunu seviyorlar.. Doğrusu şu anki konjonktür de İran için biçilmiş kaftan. Bunu sürdürebileceği kadar sömürecektir.

ABD ise "zamanı gelene" kadar sabırlı davranacaktır.. BM ile oyalanıyormuş görünecektir.

Başkanlık seçimlerinde Demokratlar kazanırsa, bu eli İran'ın kazandığını söyleyebiliriz…

Demokratlar Irak politikasını sürdürebilir ama İran'a bulaşmayacaklardır.

Peki başkanlık seçimlerinden önce Bush ve ekürisi bir delilik yapar mı? Çok mümkün! Ama bu çılgınlığın bir-iki füze ve 5-10 bombadan fazlası olarak hesaplamayın. ABD fazlasını yapacak güçte değil.

Özetle zaman İran'a çalışıyor.



Bu yazı 1,640 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,022 µs