Ergun Babahan
0 0 0000
Erdoğan mı sevinecek yoksa Baykal mı?
Siyasiler ne derse, neyi öne çıkarmaya çalışırsa çalışsın, bu haftaya damgasını futbol vuracak. Terörle Mücadele Yasası'ndaki değişiklik önerileri, Mortgage Yasası, Erdoğan-Baykal polemiği, türban ve laiklik tartışması, hepsi gölgede kalacak.
Çünkü ister keskin laik, ister koyu dindar olsun çoğunluğun zihnini tek bir soru meşgul edecek: Futbolda şampiyonluk.
Kaderin cilvesine bakın, burada da siyasi bir rekabet var. Başbakan Tayyip Erdoğan biliyoruz ki, hasta Fenerbahçeli. Ana Muhalefet Lideri Deniz Baykal da Galatasaray taraftarı.
Son dönemin siyasi aktörlerinden Süleyman Demirel mutlu, çünkü Beşiktaş kötü geçen bir sezonu Türkiye Kupası ile kapattı.
Gelelim futbola... Fenerbahçe haftalar önce ilan edebileceği şampiyonluğu son 90 dakikanın kaderine bıraktı.
Bu Galatasaray'ın bu yılki müthiş mücadelesini küçümsemek anlamına gelmiyor. Bu gerçeği teslim ederken, Galatasaray'ın Fenerbahçe'den daha zayıf bir kadrosu olduğunu iddia etmiyorum. Sadece Fenerbahçe'nin daha güçlü isimler ve yıldızlardan oluşan bir kadroyla avantajlı bir konumda olduğu gerçeğinin altını çiziyorum.
Şimdi hakem hataları, anlaşma iddiaları, iyi futbol-kötü futbol bir tarafa bırakılacak.
Çünkü iki takımı da çok zorlu bir 90 dakika bekliyor.
Herkes Galatasaray'ın Kayseri maçına çantada keklik gözüyle bakıyor ama Ertuğrul Sağlam'ın öğrencilerinin gözü UEFA Kupası için vize almakta.
Bu yıl ortaya koyduğu futbolla herkese parmak ısırtan Kayserispor'un Galatasaray'ı Beşiktaş'tan daha fazla zorlayacağını düşünüyorum.
Elbette aynı derecede zorluk Fenerbahçe'yi de bekliyor.
Denizlispor'un kaderi, bu maçtan alacağı puan veya puanlara bağlı olacağı için sinir katsayısı yüksek, gerilimli bir maça tanıklık edeceğimiz kesin.
Şampiyonluk adaylarının puan kaybetmesi kimseyi şaşırtmamalı derim.
Zaten bu hafta içkiliiçkisiz bütün sohbetlerin ana konusu bu puan hesaplarıyla geçecek.
Sonuçta ipi kim göğüslerse göğüslesin, bunun bir oyun olduğunu akıldan çıkarmamak gerekiyor.
Kulakları çınlasın Can Bartu, Galatasaray'ın üst üste şampiyon olduğu yıllarda bana hep "Oğlum Allah'ın yılı mı bitti? Seneye de Fenerbahçe şampiyon olur. Hep bir takımın şampiyon olduğunu gördün mü?" diye takılırdı.
Gönlüm tabii ki Fenerbahçe'nin Denizli'de kazanıp üçüncü kez şampiyonluk ipini göğüslemesinden yana.
Böylesine güçlü bir kadro ve yıldız topluluğuyla bunu başaracak gücü olduğuna da inanıyorum.
Türkiye Kupası'nı Beşiktaş'a kaptıran Fenerbahçeli oyuncuların bunu artık bir onur mücadelesi kabul edip canını dişine takıp maçı alacaklarını biliyorum.
Son 90 dakikadan ziyade o anı beklemek heyecanlı zaten.
Futbolun güzelliği de burada yatıyor.
Herkese keyifli bir hafta sonu dilerken, tekrar hatırlatırım, seneye yeniden bir lig oynanacak. O yüzden kazanan çok fazla sevinmesin, kaybeden her şey bitti diye üzülmesin.
Bu yazı 866 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
6 Mayıs 2012
Adalet talebinden tahrik olan bir ordu! Astsubaylar direnin
-
4 Nisan 2012
Benim darbecim insanlık suçu işlemez
-
24 Mart 2012
Ergenekon ve psikolojik savaş
-
14 Mart 2012
Kürt meselesinde tarihi uyarı
-
7 Mart 2012
Türkiye, AB için neden önemli!
-
4 Mart 2012
Medya nasıl kurtulur?
-
3 Mart 2012
Medya eliyle hükümet devirmek de darbedir!
-
19 Şubat 2012
Sayın Başbakan 3’üncü dönemler hep zor geçer!
-
15 Şubat 2012
Washington’ın Türkiye’ye bakışı
-
14 Şubat 2012
Gazetecinin suç işleme özgürlüğü
-
7 Şubat 2012
Tencere dibin kara
-
5 Şubat 2012
Sadece ordu yetmez devleti sıfırdan kurmalı
-
22 Ocak 2012
Barlas, Özkök’ü neden uyarmıştı!
-
3 Ocak 2012
Bu facia AK Parti için çok ciddi alarm
-
13 Aralık 2011
Siyaset ve sadakat
-
11 Aralık 2011
Bu iddianamede ciddi şike var!
-
6 Aralık 2011
İşte kahramanınız Kozinoğlu!
-
22 Kasım 2011
CHP, Dersim ve Ermeni kırımı!
-
19 Kasım 2011
Atatürk milliyetçiliği ‘Ne Mutlu Türküm’ demektir
-
15 Kasım 2011
Ulusalcılara bir iyi bir de kötü haber
Yorumlar
+ Yorum Ekle