En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Ömür törpüsü...



Demek ki 83 yıl olmuş... Ezeli ve ebedi muhalefet partisi CHP, kuruluşunun 83'üncü yıldönümünü yeni genel merkez binasında çeşitli etkinliklerle kutlayacak. Ajans haberi...

Kutlamalar çerçevesinde Deniz Baykal, Atatürk'ün mozolesine çelenk ve saygı duruşu gibi klasik etkinliklerden sonra, muhtemelen ('muhtemelen' değil, 'mutlaka') bir konuşma yapacak ve CHP'nin düşmanı denize döken, devleti kuran, 'Türkiye'yi çağdaşlaştıran', ülkeye demokrasiyi getiren, 1945'te çok partili parlamenter sistemi ikame eden bir parti olduğunu söyleyecek.

Kimse itiraz etmeyeceği, edemeyeceği için, söyledikleri 'doğru' hükmünde kalacak.

Bunları söylerken de tabii, niçin CHP'nin seçim kazanamadığını, köksüz-tabansız partiler yıllardır ülkeyi yönetirken CHP'nin neden 'kutsal muhalefet görevinden' kurtulamadığını yine izah edemeyecek.

Peki, bu partiyle ilgili (Baykal'ın da gündeme getirmesi muhtemel) iddialar doğru mudur? CHP olmasaydı, gerçekte, 'çok partili parlamenter sisteme' geçemeyecek miydik?

Dahası, CHP devleti kuran parti midir?

Kemalize sol yazarların (ve tabii ki bir kısım CHP'lilerin) çok partili parlamenter sistemin 'milad'ıyla ilgili bilgileri maalesef dayanaktan yoksun. Bir kere, bu sürecin başlangıcı, zannedildiği ve ileri sürüldüğü gibi 1945 değil, 1923'tür... Bunda da CHP yöneticilerinin zerre katkısı yoktur.

Kaldı ki, 23'ten önce de siyasi partiler vardı.

Mesela, 'Türkiye Komünist Fırkası'nı 1921'de bizzat Mustafa Kemal Paşa kurdurmuştu. Yunus Nadi'ye partinin yayın organı olarak 'Yenigün' gazetesini çıkarttırmış, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, Refik Koraltan, Kılıç Ali, Tevfik Rüştü Aras ve esamisi bilinen pek çok Türk büyüğünü partiye üye yazdırmıştı. TBMM ve Cumhuriyet öncesini saymıyoruz.

1945'i İsmet Paşa'nın, dolayısıyla CHP'nin başarısı gibi sunanlar, 'Serbest Fırka' ve 'Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası' tecrübelerini de hesaba katmıyorlar. Bu partiler, 1945'ten önce örgütlenmişlerdi. Yani ortada CHP'ye yontabileceğimiz bir 'başarı' yok. İkisi de İsmet Paşa'ya rağmen varolmuş, ikisi de CHP'nin manipülasyonuyla kapatılmışlardı.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (Bu partinin başında Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay gibi milli mücadelenin önemli isimleri bulunuyordu), sisteme alternatif getirmese de, sistem içi değişikliklerin yapılmasını, Ankara'nın tek parti ikliminden uzaklaşmasını savunuyordu. İsmet Paşa'nın başında bulunduğu CHP için de en ciddi rakipti.

Bu parti, 'İzmir Suikasti' bahane edilerek kapatıldı.

Fethi Okyar'ın 'Serbest Fırka'sı ise, süreç içinde 'hoşnutsuzların' ve tek parti uygulamalarından şekvacı yığınların kümelendiği ciddi bir muhalefet hareketine dönüştüğü için tasfiye edildi.

Tasfiye hareketinin başındaki kişi, yine İsmet Paşa'dır. (Fethi Okyar, anılarında, paşaya ilişkin çok daha ağır yargılarda bulunuyor ama, yerimiz kifayet etmediği için girmiyoruz.)

Hasılı kelam:

Çok partili parlamenter sistem 'CHP'nin milletimize bir armağanı' değildir. Bir kısım CHP'lilere kalsa, tüm partilerin kapısına kilit vurulmalı (çünkü 1950 seçimleriyle birlikte 'karşı-devrim tehlikesi' baş göstermiştir), yeniden tek parti asr-ı saadetine (!) dönülmelidir.

Bunu ben söylemiyorum; açın Zülfü Livaneli'nin yazılarına bakın.

Diğer iddiaya gelince...

Belki bin kere yazıldı, CHP 'devleti kuran parti' değildir, 'devletin kurduğu parti'dir. Dolayısıyla 'statüko'yu arkalamaktadır ve bu yüzden hiçbir seçimi kazanamamaktadır.



Bu yazı 741 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,852 µs