En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Kuralsızlık kuralı



Lübnan'a asker göndermeye gönüllerini yatıranları en fazla rahatlatanın Birleşmiş Milletler'in aldığı (BM) 1701 sayılı karar olduğunu biliyoruz. Lübnan'da görev yapan barış gücünün asker sayısının artması, o karar sayesinde uluslararası câmianın tercihi haline dönüştü. ABD müttefikleriyle birlikte Irak'ı işgale giderken uluslararası câmiayı iknayı önemsememişti; şimdi ise ilk başvuru yeri oldu BM. Lübnan'a asker göndermeyi içlerine sindirenler açısından, BM kararı, önemli bir unsur...

Sorun şurada: Dünyaya kendi çözümlerini dayatanlar açısından yöntem değişse de sonuç hep aynı. Herhangi bir kuralları yok; bazen, ikna edemeyeceğini anlayınca, BM ve Güvenlik Konseyi'nin dışlamakta tereddüt etmiyor o çevreler; bazen de, BM kararı olmazsa adım atamayacağını anladığında, Güvenlik Konseyi'nin kapısında yatıyorlar...

Kendimizi aldatmayalım: Adil olmayan bir dünyada, çıkar üzerine oturacak yeni bir denge oluşturmak üzere meydana gelen gelişmelerin aktif katılımcısı değiliz biz; oyunu kurarken kimse bizim görüşümüzü sormuyor. Böylesine edilgen konumdaki bizlerin, bundan sonra olacakları etkilememiz de, olumsuz gelişmeleri olumluya çevirmemiz de imkânsızdır.

Murat Kurnaz olayı, içinden geçtiğimiz sürecin acımasız özelliklerini müşahede imkânı veriyor.

Kim mi Murat Kurnaz?

Almanya'yı mesken tutmuş yüzbinlerce Türk ailesinden birinin çocuğu o. Fotoğraflarına baktığınızda Kurnaz Ailesi fertlerinin 'muhafazakâr' özellikleri baskın insanlar olduğu sonucuna varmıyorsunuz. Tek bilinen, o sırada 20 yaşında olan Murat'ın, kimbilir kimin aklına uyarak, İslâmî bilgilerini artırmak amacıyla Pakistan'a gittiği... Ayak basmasından kısa süre sonra 'Tâliban üyesi' olduğu iddiasıyla yakalayıp Guantanamo'ya gönderiyorlar Murat Kurnaz'ı. 4,5 yıl tutulduğu Küba'daki üsten Almanya'ya iade edildiği şartlara ve normal hayata verdiği tepkilere baktığımızda, gencecik çocuğun o kadar yıl boyunca uğradığı işkenceleri tahmin etmekte zorlanmıyoruz.

Bir insanın hayatından 4,5 yılı soyup almak ancak hukukî yolla olabilir; uygarlık bunu gerektirir. Oysa, Murat Kurnaz'ın kendisine atfedilen suçla hiçbir ilgisi bulunmadığı kısa zamanda anlaşıldığı, ABD'de açılan bir mahkemenin yargıcı 'Derhal serbest bırakılsın' kararına vardığı halde, 'Guantanamo tutsakları için hukuk geçerli değil' anlayışı yüzünden, Murat Kurnaz yıllarca içeride tutuldu.

Bu konunun önemi, global gelişmeleri koydukları kurallarla etkileyenlerin 'tutarlı' olma ihtiyacı duymadığını sergilemesinden... Uygarlığın tarih boyunca edindiği kazanımlara ters bakıyor kural koyucu çevreler; başkalarının hassasiyetlerine, temel hak ve özgürlüklere hiç yüz vermiyorlar. 'Orantısız güç kullanma' diye değinilip geçilen Lübnan'a saldırı, saldırı kararını veren İsrailli yetkilileri Lahey'deki Uluslararası Adalet Mahkemesi önüne götürecek kadar ciddi bir suç oysa...

Murat Kurnaz ve suçsuz pek çok insanı Guantanamo işkencehanelerinden geçiren, BM kararı olmadığı halde Irak'ı işgal eden ABD yetkililerinin durumu da farklı değil; onların da Lahey Mahkemesi önünde yargılanması gerekmez mi?

Gerekir, ama yargılanmıyorlar... Çünkü, şimdiye kadar görülen en aşırı insan hakları ihlâllerini yapan, siyasî yetkilileri savaş suçu işleyen ABD ve İsrail, kendilerini uluslararası hukukun dışında tutuyorlar...

Böyle bir dünyada, âdil olmayacağı daha baştan belli bir düzeni Ortadoğu'ya getirmek üzere yola çıkan kuralsızların istediği istikamette davranmak, öyle davrananlar için gerçekten büyük bir siyasî risk.



Bu yazı 684 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,937 µs