En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

PKK Irak’ı da tehdit ediyor



KUZEY Irak, kendini toparlamaya çalışırken PKK’nın Türkiye ve İran’a yönelik terör eylemlerini tırmandırması, Kuzey Irak’ta bugüne kadar yapılan hesapların yanlışlığını iyice ortaya koyuyor.

Barzani ve Talabani yönetimleri, PKK ile etnik temele dayalı bir ittifak içinde olmanın ne kadar gerekli olup olmadığını yeniden sorgulamaya başlıyor.

Talabani’nin yakın çevresinden olan ve Süleymaniye bölgesinin üst yönetiminde yer alan Kürdistan Yurtsever Birliği üyesi İmed Ahmet, "Bizim topraklarımızdan komşularımıza, Türkiye ve İran’a saldırmayın" diye cuma günü PKK’yı uyardı.

"Bizim topraklarımızda kalmak istiyorsanız, yasalarımıza uymak zorundasınız" dedi.

Irak Kürtleri, Irak içinde siyasi etkiye sahip. Ekonomik çıkarları da bugünkü duruma bakıldığında Irak’ın istikrarından yana.

Türkiye ve İran ile iyi ilişkiler, komşular arası işbirliği bu istikrara katkıda bulunacak, onu da iyi biliyorlar.

PKK’nın Türkiye ve ona bağlı olarak faaliyet gösteren Pejak’ın İran topraklarındaki terör faaliyetlerinin bu ilişkileri zedelediği ortada. Ayrıca, PKK’ya karşı gerek ABD gerek Avrupa Birliği içinden ciddi eleştiriler yükselmeye başladı.

* * *

DEMOKRATİK süreç içinde yer almak isteyen siyasi örgütlenmelerin, demokratik rekabete, şeffaflığa razı gelmeleri gerekir. PKK, sadece Türkiye değil, Irak dahil bütün bölgede Baas tipi bir Kürt milliyetçiliğini terör yoluyla dayatıyor. Baas tipi Arap milliyetçililiğinin sonu ortada. Dış müdahaleye çanak tutan baskı ve zulüm rejimleri.

Kaldı ki, Iraklı Kürtler ne Türkiye, ne İran ne de bir başka ülkeden gelen Kürtlerin, kendi topraklarında onlara ağabeylik taslamasına tahammül edebilirler.

Öyleyse neden PKK’nın bölgede faaliyet göstermesine izin veriliyor? Bu sorunun yanıtı, Talabani ve Barzani’nin kendi ülkelerinde sağlam bir Kürt birliği oluşturamamalarından kaynaklanıyor.

Bu birlik oluşmadığı için de, Talabani ve Barzani arasındaki kırılgan dengede, PKK bir can kurtaran simidi. Kah biri, kah diğeri tarafından kullanılıyor.

Kuzey Irak’ta güçlü ve demokratik bir yönetim yapısı derinleştikçe Irak Kürtleri, terör örgütlerinden daha hızlı bir biçimde kurtulmak isteyecekler.

Irak Kürtleri, ülkelerinin yeniden yapılanma döneminde kurucu ortak olmayı, bölge ülkelerinde yaşayan diğer Kürtlerin "ağabey"liğine tabii ki tercih edecekler. Kendi siyaset sahnelerinde yabancı Kürt örgütlerini görmek istemeyecekler. Onların Irak topraklarında kurdurduğu siyasi partilere prim vermediklerini, bugün bile, seçim sonuçları ortaya koyuyor.

* * *

PKK, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin siyasi kimlik kazanmak için verdikleri mücadele kadar, Türkiye’nin entegrasyonu için atılacak adımları da torpilliyor.

İç barışı engelliyor.

Aslına bakarsanız sadece Türkiye değil, Kuzey Irak Yönetimi’ni de baskı altında tutmaya uğraşıyor.

PKK’nın Irak’taki varlığı, Irak’ın istikrarını ciddi biçimde tehdit ediyor.

Henüz kimse pek fark etmiyor ama hükümet kurulup, Irak’ın Kerkük gibi kritik konularına sıra geldiğinde PKK’nın Türkiye ve İran la birlikte Bağdat’ı da tehdit ettiği anlaşılacak.

PKK adına adına Cumartesi günü yapılan açıklamada Cemil Bayık, Araplarla Kürtlerin Kerkük için savaşacakları zaman PKK’nın da bu savaşta Irak Kürtlerinin yanında savaşacağını söylüyor. Irak Kürtleri için vazgeçilemez olduklarını anımsatıyor.

Irak, Kerkük için uzlaşma ararken, savaş sözcüğünü ilk kez PKK ağzına alıyor.

PKK, sadece komşu ülkeleri değil, Bağdat’ı da iç savaşla tehdit ediyor.

Irak’ta, Kürtler dahil yeniden yapılanma için çaba harcayanların en son duymak isteyecekleri şey de bu olmalı diye düşünüyorum.

Bu yazı 1,119 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,437 µs