En Sıcak Konular

Erdal Şafak


Erdal Şafak
0 0 0000

Bir "dokunulmaz" öyküsü



Ukrayna'nın geçen hafta bağımsızlığının 15'inci yıldönümünü kutladığı günlerde, San Francisco'daki federal mahkeme "ibretlik" bir karar verdi:
Ukrayna eski Başbakanı Pavel Lazarenko'yu 9 yıl hapis cezasına çarptırdı. İndirimsiz 9 yıl. Ayrıca 10 milyon dolar da para cezası.

Suçu: Ukrayna devletini ve halkını soymak. Yani rüşvet ve yolsuzluk.
Lazarenko 28 Mayıs 1996'da başbakanlığa getirildi. Sadece bir yıl sonra, 1997 Temmuz'unda görevden alındı. Ama 800 milyon dolarlık servetin sahibi olması için ona bu süre yetti.
Öyle uzun boylu zahmete de girmedi. Sadece bir sektördeki icraatlarıyla bir yılda Ukrayna'nın en zengin adamı olmayı başardı. Tek yaptığı "Enerji sektörünü yeniden yapılandırmak" oldu. Bu çerçevede doğalgaz dağıtımında tek yetkili olan "Ukrayna Birleşik Enerji Sistemi"ni kurdu. Bu şirket aracılığıyla o kadar açık ve pervasız çalıyordu ki, adı "Gaz kralı"na çıktı. Ama kimse üstüne gidemedi. Çünkü dokunulmazlığı vardı.

Yine aynı "reform" çerçevesinde, 134 şirkete devlet kaynaklarından yatırım kredisi kullandırdı. Püf noktası şuydu: Kredi açılan şirketlerin hepsinin başında Lazarenko'nun adamları bulunuyordu. Onlar da aldıkları fonları Başbakan'ın yurtdışındaki hesaplarına aktarıyorlardı. ABD'de, İsviçre'de, İngiltere'de, Kıbrıs Rum kesiminde, Antigua adasında, kısacası 23 ülkedeki 80 bankada açılmış yüzlerce hesaptan birine!
Dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Leonid Kuçma sonunda ahlaki değil siyasal kaygılarla (Edindiği servetle kendisine çok ciddi bir rakip olacağından korktu) Lazarenko'yu görevden uzaklaştırdı.

Ve hesap sorulmasından korkan Lazarenko soluğu İsviçre'de aldı. Oradan ABD'ye geçip siyasal sığınma talebinde bulunmak için. Çünkü bu ülkede epey yatırım yapmıştı. Örneğin Kaliforniya'da uçsuz bucaksız ve dillere destan bir çiftlik almıştı.
Ne var ki, pasaportu İsviçre polisini kuşkulandırdı: Kimlik bilgileri Rusça yazılmış Panama pasaportu taşıyordu! Gözaltına alındı. Gideceği ülkeye, ABD'ye de durum bildirildi. İsviçre'den sınır dışı edilip New York'taki Kennedy havaalanına indiğinde onu FBI ekipleri karşıladı ve San Francisco'daki cezaevine postaladı.

Dünya Bankası hedefi

Bir süre sonra yüklü kefaleti ödeyip tahliye edilen, böylece tutuksuz yargılanan ama elektronik kelepçe takmak zorunda kalan Lazarenko'nun davası geçen hafta, 25 Ağustos'ta sonuçlandı. Jüri onu 14 iddiadan suçlu buldu: Rüşvet, yolsuzluk, kara para aklamak, bu amaçla suç örgütü kurmak...
ABD polisi ve adaleti Lazarenko'nun banka hesaplarının sadece 40 milyon dolarına ulaşabildi. Gerisi yığınla bankanın offshore hesaplarında duruyor.
19-20 Eylül'de Singapur'da yapılacak genel kurulda Dünya Bankası rüşvet ve yolsuzluğa karşı yeni eylem planını açıklayacak. Dış temsilciliklerinde rüşvet ve yolsuzlukla mücadele timleri oluşturan Dünya Bankası'nın planında, temiz topluma giden yolun en önemli kilometre taşı olarak parlamenterlerin ve üst düzey kamu yöneticilerinin dokunulmazlıklarının daraltılması gösteriliyor.
Bütün bunları bize CHP lideri Baykal'ın Antalya'da yaptığı konuşma çağrıştırdı: "Türkiye'de soygun düzeni yaşanıyor. Ülke tepeden tırnağa soyuluyor. Dokunulmazlığı kaldırmazlar, çünkü haklarında yolsuzluk dosyaları var." Yenir yutulur gibi değil.
Dokunulmazlıkları sınırlandırıp "Hodri meydan" demedikçe, önümüzdeki çok kritik bir yılda bu iddiaların daha sık, daha gür ve daha çok çevreden yükselmesini hiç kimse önleyemez.



Bu yazı 995 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Temmuz 2012 Körfez'e büyüteç
    • 22 Temmuz 2012 Tarih yolları kesiştirince...
    • 4 Nisan 2012 Demokrasiyi taçlandırmak
    • 1 Nisan 2012 Suriye aktörleri
    • 4 Mart 2012 Fıkra gibi
    • 1 Şubat 2012 Konsey'i beklerken
    • 16 Ekim 2011 1961 Ekim'i
    • 26 Eylül 2011 New York'tan dönüş gündemi
    • 20 Ağustos 2011 Şam'la satranç
    • 12 Ocak 2011 Aslında biz bize yeteriz
    • 8 Ocak 2011 Referandum
    • 26 Aralık 2010 Krizin öbür yüzü
    • 27 Kasım 2010 Senede bir gün
    • 18 Kasım 2010 Savaş Lordu
    • 16 Kasım 2010 Beşik sallanıyor
    • 9 Ekim 2010 Sri Lanka modeli
    • 26 Eylül 2010 Dolmabahçe'de medyatik kahvaltı
    • 28 Ağustos 2010 BDP'lilerin söylemleri
    • 30 Haziran 2010 Ortaklık
    • 15 Mayıs 2010 Atina'dan

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,608 µs