En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Çekirge kaç defa sıçrar?



"İnsanların hepsini her zaman aldatamazsınız" altın kuralı İngiltere'de de nihayet çalıştı ve ülkeyi uzun yıllardır yöneten Tony Blair'in başında bulunduğu İşçi Partisi hükümeti İngiliz halkından beklenen tokadı yedi. İşçi Partisi bu hafta yapılan yerel seçimden oy oranı bakımından üçüncü sırada çıktı. Blair'in yenilgiye cevabı, hükümetini baştan sona yenilemek... Gözlemciler, George W. Bush'un en yakın müttefikinin koltuğunu bir sonraki genel seçime kadar koruyabilmesini imkânsız görüyorlar.

Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde yakalanıverir...

Irak'a açılan savaşın, yalan-dolan üzerine oturması kadar iç burkan bir başka yönü daha vardı; yalanla-dolanla aldatılan halklar bu durumun farkına çok geç varıyor, varanlar da tepki vermekte gecikiyordu. George W. Bush'un Amerikan halkından ikinci kez başkanlık mührünü alması, Tony Blair'in genel seçimden bir kez daha başarıyla çıkması, gerçekten kolay hazmedilebilecek 'başarılar' değildi. Amerikan ve İngiliz halkları, göz göre göre, kendilerini aldatanlara oylarını bir kez daha esirgememişti...

'Demokrasi' kavramı üzerinde yeniden düşünmeyi gerektirecek kadar olumsuz bir gelişmeydi bu tanık olunan...

Halklar, geç olsa da, yaptıkları yanlışlığın farkına varıyorlar... Vardıklarında tepkilerini İspanya'da ve İtalya'da göstermişti halklar; İngiliz halkı da sonunda tepki vermiş oldu. Bu yılın kasım ayında ABD'de yapılacak ara seçimlerde, bugünden görünen o ki, George W. Bush ve Cumhuriyetçi Parti hayli zorlanacak.

Başı sıkışan liderler garip tepkiler veriyorlar. İngiltere'de İşçi Partisi epeyden beri skandallara sahne oluyordu. Blair'in hükümetteki yardımcısının sekreteriyle gizli ilişkisi günlerdir en iç bayıltıcı ayrıntılarıyla basında tefrika ediliyor. Ancak, hükümetteki kapsamlı değişiklikte yardımcısını korudu Blair, verdiği en önemli kelle ise, kendisini iyi günde de kötü günde de aslanlar gibi savunan Dışişleri Bakanı Jack Straw oldu. İngiltere'yi anlamsız savaşın içine sokan ikinci kişi yani...

Irak'a açılan savaştan ABD'de ikinci sırada sorumlu tutulabilecek kişi Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de zorda... Kalabalıklar önüne her çıkışında, Rumsfeld, olağanüstü tepkilerle karşılaşıyor. Önceki gün Atlanta eyaletinde konuşurken karşısına çıkan eski bir CIA çalışanı, "Ülkemizi savaşa sokmak için neden yalan söyledin?" diye çıkıştı Rumsfeld'e; çocuğunu Irak'ta kaybetmiş bir asker annesi ise, onu, askerlerin ihtiyacı olan daha mükemmel teçhizatı onlardan esirgemekle suçladı. ABD'de siyasî gözlemciler, 'savaşın mimarı' olarak da bilinen Donald Rumsfeld'e "Gitti, gider" gözüyle bakıyorlar...

İngiltere ve ABD'den bize ne? Gerçekten de, Türkiye, yalan-dolanla açılan ve bulaşan ülkeler için her geçen gün batağa dönüşen savaşa katılmadığı için şanslı; TBMM'ye yansıyan halk iradesi sayesinde hükümet de şanslılar listesinde sayılabilir. Yoksa, bizler de bugün, Irak'tan gelecek çok sayıdaki şehit cenazesi ile ülkemize de sıçraması muhtemel Irak-irtibatlı terör yüzünden, Ak Parti hükümetinin günlerini sayıyor olacaktık.

Peki de, bizde de hesaba çekilmesi gerekenler yok mu? Washington ve Londra'da pişmiş yalanları 'gerçekler' diye ısıtıp gözümüzün içine sokan kimi gönüllü kimi profesyonel 'psikolojik savaş ajanları' ile hesaplaşarak işe başlayabiliriz. Kimler o yalanları hiç sorgulamadan tekrarlayıp durdu? Kimler, uzakta formüle edilmiş yalanlara kendi yalanlarını da kattı? O kadar savaş karşıtı veya bu konulara hassas sivil toplum örgütü var, ama biri bile "Savaşta kim, neredeydi, ne çıkar sağladı?" sorularına cevap teşkil edecek bir çalışma yürütmüyor.

Yabancı çekirgeler birer birer kaybediyorlar, bizim çekirgeler ise hâlâ sıçramaya devam ediyor. İşte bu bizim toplumuza reva değil...

Bu yazı 738 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,335 µs