En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Türkiye katkılarının karşılığını alıyor mu?



Türkiye, Lübnan'a asker göndermek üzere hazırlık yapıyor. Bir yandan siyasi temaslarını sürdüren Ankara, diğer yandan da teknik hazırlıklarını hızlandırdı. Askerlerin de bulunduğu teknik heyet Lübnan'ın güney bölgesinde ve Beyrut limanında incelemeler yaptı.

Hükümetin eğiliminin de artık daha net biçimde asker göndermekten yana olduğu görülüyor.

Türkiye, uluslararası toplumla birlikte hareket etmeye özen gösteriyor. Özellikle Birleşmiş Milletler kararına dayalı hallerde sorunlu bölgelere asker gönderiyor.

Şu anda Afganistan'da 650, Kosova'da 400 ve Bosna-Hersek'te 400 olmak üzere 1450 Türk askeri görev yapıyor.

Bu coğrafyadaki görevlere göre Lübnan çatışma riski en yüksek bölgeyi oluşturuyor.

Türkiye bu riski göze alarak karar vermek zorunda.

Lübnan tezkeresi

Ankara'daki hava gösteriyor ki, Lübnan tezkeresi yolda. TBMM'nin eylül içinde yapacağı olağanüstü toplantının gündeminde yer alması yüksek olasılık.

1 Mart tezkeresini 2003'te geri çeviren Türkiye ile ABD ilişkilerinin girdiği kriz ve buna bağlı olarak Kuzey Irak'ta ortaya çıkan siyasi sonuçlar Türkiye'nin lehine olmadı. Bunun içindir ki, Ankara, 1 Mart tezkeresinden sonra bütün gayretini ABD'nin taleplerini karşılamaya, bu olayın yarattığı karşılıklı güvensizliği gidermeye yoğunlaştırdı.

1 Mart tezkeresi geri çevrildi ama ABD'nin Irak operasyonunda Türkiye yine en fazla katkıda bulunan ülkelerden biriydi. Hava sahasını açmaktan yaralı ABD'li askerlerin Türkiye üzerinden tahliyesine, yaralı ABD uçaklarının acil iniş yapmalarından asker göndermek için bir tezkere çıkarmaya kadar yoğun çaba gösterdi, katkıda bulundu.

Ancak, Ankara, Irak'la ve özellikle Kuzey Irak'la ilgili beklentilerine tatmin edici bir karşılık alamadı.

Dünyanın sorunlu bölgelerinde Türk askeri her talep edilişinde görev alıyor ama Türkiye'yi doğrudan ilgilendiren sorunlarda Ankara, beklediği uluslararası desteği görmüyor.

Türkiye böyle bir ortamda Lübnan tezkeresini Meclis'e gönderecek. Lübnan tezkeresinin 1 Mart tezkeresine göre TBMM'den geçme olasılığı daha yüksek.

Politik hedef

Türkiye, başta PKK olmak üzere Kuzey Irak'la ilgili sorunları çözebilmiş değil. 1 Mart tezkeresinin esas itibariyle politik hedefi bu sorunların çözümüydü.

Lübnan tezkeresinin politik hedefi ne olacak?

Bugüne kadar yapılan açıklamalardan, bu hedefin, Türkiye'nin bölgesel bir aktör olarak ağırlığının ve itibarının artırılması olduğu anlaşılıyor. Türkiye, Lübnan'da görev yapacak barış gücüne asker verirse, hem bölgedeki gelişmelerde siyasi olarak da etkin olmayı hem de bölgesel güç konumunu güçlendirmeyi hedefliyor.
Lübnan'ın koşulları Irak'tan farklı...

Ortada iki eksen var: ABD-İsrail ve İran-Suriye.

Türkiye bu iki eksen arasında, ortada durmaya çalışacak.

Türk askeri orada görev yaparken meydana gelecek gelişmeler, Türkiye'yi tercih yapmaya itebilir veya tercih yapmış bir konuma düşürebilir.

Siyasi iradenin dış politik tercihi Batı ekseninden yana olmakla birlikte, iç politikada tercih yapmakta zorlanacağını söyleyebiliriz.

Türkiye başka ülkelerin çıkarlarını daha fazla ilgilendiren sorunlarda uluslararası görev alıyor ama bunun karşılığını alamıyor.



Bu yazı 915 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,419 µs