0 0 0000

Ortadoğu'da Türkiye'ye sürpriz rakip: Romanya!

Başlığın tuhaf geldiğini biliyorum. Bölgedeki bu kadar hengame arasında Romanya'nın nereden çıktığı gerçekten de açıklanması gereken bir durum.

Ama Batı'nın çalışma formatı bu!... Gerçekte hayli zamandır ABD'nin Ortadoğu'ya yönelişinde istepneler aramaya başladığına dair somut gelişmeler zaten yaşanıyordu.

Washington diplomasisi açısından bunun ilk işaret fişeği tezkere meselesinde yaşanan hayal kırıklığıdır. Türkiye ve üslerin herhangi bir nedenle "kullanılamaz" ya da Ankara ile Beyaz Saray arasında yaşanabilecek bir kırılma ihtimali yüzünden Ortadoğu'ya yönelik yedek bir tramplen arayışı haylidir tartışılıyor.

Örneğin... ABD'nin Karadeniz'de yeni bir güvenlik ortaklığı yaratma arzusu direkt olarak bununla ilgilidir. Bu girişimin ilk salvosu, Türk ve Rus diplomasisi eliyle savuşturuldu.

Ancak ABD'nin Balkan ülkeleri, Kafkaslar, yakın Avrasya (Ermenistan, Azerbaycan.) ve Karadeniz üzerinden-Ortadoğu'ya yönelik-sağlam bir müttefik arayışı bitmedi.

Şimdi anlaşılıyor ki adaylar içinden bir tanesi parlıyor ve bu ülkenin ismi, ilk kez bu köşeden adlı adınca duyurulmuş olsun, Romanya'dır.

Peki nasıl ve neden?

Romanya şu an bir NATO ülkesi. Ne Yunanistan gibi Amerika karşıtı bir politika izliyor ne de Türkiye gibi halkın geniş kesimi ABD'nin Ortadoğu siyasetine muhalif. Yine Romanya'nın NATO içinde ABD ordusuyla birlikte "operasyonlar" yapan kuvvetleri ve sağlam sayılabilecek bir demokratik yapısı mevcut.

Bu ABD diplomasisi tarafından yeni yapılan bir tanım.. Bahsi geçen bölgeleri mükemmelen bilen uzmanları yok ama bazı uluslararası ilişkiler analizcileri şu cümleleri söylemekten geri durmuyorlar; "Türkiye'nin Karadeniz bölgesindeki en istikrarlı ve en etkili orduya sahip olan ülke olduğu yolundaki iddiaları bu ülke çürütecektir."

İlginç değil mi?

Ek olarak Romanya, ABD askeri güçlerine üs sağlama konusunda istekli. Ortadoğu'da da kendi çapında bile olsa bir rol üstlenmeyi istiyor. Hal böyle olunca Amerikan analizcileri hükümete şu türden öneriler getiriyorlar; "Ankara ile var olan ortaklığı geliştirmek için yine elimizden geleni yapalım ama gelişmiş bir Amerikan-Rumen askeri ortaklığı (eğer ulusalcı-islamcı Türkiye, İran ve Arap dünyasına doğru kayarsa) çok daha avantajlı olacaktır."

Anlaşılıyor ki ABD, "Türkiye'yi kaybedersek ne yaparız" yollu bir kaygı içinde. Bu reel-politik açıdan anlaşılabilir bir durum. Bu yüzden alternatif çıkış kapıları yaratıyorlar.

Bu kapıların üzerinde de şu isimler yazıyor... Güney Kafkasya, Avrasya'nın Ortadoğu'ya yakın ülkeleri ve Romanya.

Bu konu şimdilik, Ortadoğu'nun netameli gelişmeleri içinde "kaynayacaktır". Ancak "taşacağı" kesin.

O zamana "yakın" daha detaylı ele alacağız.

İpucu niyetine şunu not düşelim kafidir.. ABD, Romanya ve/veya Güney Kafkasya'ya sosyal yardımlara başladığı gün işin tatsızlaşmaya başladığını anlayabilirsiniz. Çünkü yedek planının "bize sızan" ilk adımı bu.

Bu yazı 1,293 defa okundu.