Ferai Tınç
0 0 0000
İran ve Kerkük denklemi
ABD Dışişleri Bakanı Riceın Ankara ziyareti ile ilgili ayrıntılar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor.
Rice, Ankarada bir sorunun yanıtını merak ediyor.
Bizimle mi olacaksınız, İran ile mi?
Tabii soruyu bu kadar açıkça değil, açığa yakın diplomatik bir ifade ile dile getiriyor.
Washingtonun gerçek niyeti ne? Bu soru da Türk yetkililerin merak ettiği bir konu.
"Bizim İranı vurmak gibi bir irademiz yok ama her seçeneği açık tutacağız." Rice böyle yanıtlıyor soruları.
Bu Washingtonun uzun zamandan beri Başkan Bushun ağzından da dile getirdiği resmi tutumu.
Ama Rice, bir konunun altını daha çiziyor. "Müdahaleye gerek bırakmayacak tek önlem, İranı yolundan döndürebilecek sağlam bir cephe oluşturabilmek. Bu cepheyi oluşturduk ve önemli olan bunu birlik içinde sürdürmemiz."
İşte bu noktada Ankaranın tavrı önemli.
Ya Riceın sorusuna yanıt?
Yanıtın netleşmesi, devam eden pazarlıkların kesinleşmesine bağlı gibi görünüyor.
İran ile sınır ticaretimizin yanı sıra komşuluk ilişkileri de bizim açımızdan hemen kestirip attırmaya müsait değil.
* * *
RİCEın ziyareti sırasında gündeme gelen bir başka konu da Irak. Gazetelere yansıyanlar dışında Kerkük konusunda bazı ilginç noktalar var.
ABD, Türkiyenin Irakta yeni kurulan hükümete yardımcı olmasını istiyor. Zaten Türkiye, bu konuda çok faal ve ABD ile işbirliği yapıyor. Ama bu o kadar bilinmiyor ki, Amerikan yönetimi bir buçuk ay önce Washingtonu ziyaret eden üst düzey Türk yetkililerden Kongrede konuşmalarını ve 1 Mart tezkeresi nedeniyle Türkiye hakkında olumsuz kanaate sahip olan Kongre üyelerini aydınlatmalarını istiyor. "Irakta birlikte neler yaptığımızı Kongre üyeleri bile bilmiyormuş" diyor üst düzey bir yetkili.
Türkiye, Irakın yeniden yapılanmasında özellikle kadroların yetişmesi konusunda önemli katkılarda bulunuyor.
* * *
TÜRKİYEnin de rahatsız olduğu konular var. Ankarada Ricea, "Kerkükteki demografik değişiklikten rahatsızız" deniyor.
ABD Dışişleri Bakanı, "Biz de rahatsızız ve BMnin bu konuda devreye girebileceğini düşünüyoruz" diye yanıtlıyor.
Bu endişenin nedeni belli. Önümüzdeki yıl sonunda Kerkükte yapılacak olan referandum. Bu referandum, kentin statüsünü belirleyecek. Kerkük, Kürdistanın başkenti mi olacak? Yoksa özel statüye sahip bir Irak kenti mi?
Referandumdan önce yapılacak olan nüfus sayımı önemli. İşte bütün bu sürecin Birleşmiş Milletlerin denetiminde gerçekleşmesi ihtimali güçleniyor.
Son günlerde Kürt haber kaynaklarından gelen haberlerde de, Şii gruplara ait silahlı güçlerin kente girdiği ileri sürülüyor ve Kürt liderliğinin Bağdatta bu gelişmeleri sessiz izlediği, hiçbir şey yapmadığı söyleniyor. Bu kaynaklara göre, " Kürtler, ABD ve İngilterenin Kerkükte Kürt varlığını zayıflatmak istediğini düşünüyor."
Kerkük meselesi, sadece Türkiyenin değil, İran veArap ülkeleri dahil bütün bölgenin endişeyle izlediği bir konu.
Riceın ziyaretinin arka perdesinden gelen haberlere dikkatle bakınca, Türkiye ile ABD arasında "Kerkükün statüsü ile İrana karşı ittifak" konuları arasında yeni bir denklem oluşumunun başladığı anlaşılıyor.
Bu yazı 1,106 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
15 Kasım 2010
Talabani'nin resti
-
2 Ağustos 2010
Ortadoğu’da gerilim yüksek
-
21 Mayıs 2010
Acem oyunu
-
14 Eylül 2009
12 Eylül ne zamana kadar?
-
7 Ağustos 2009
Mahmur Kampı neden önemli
-
10 Mayıs 2009
Anneler en çok barış istiyor
-
2 Ocak 2009
Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
-
13 Ekim 2008
İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
-
11 Ağustos 2008
Gürcü lideri kim itti?
-
10 Ağustos 2008
Kafkasya’da süper güç rekabeti
-
4 Ağustos 2008
Kerkük krizi tırmanıyor
-
26 Mayıs 2008
Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
-
25 Nisan 2008
Ortadoğu barışı ve Golan
-
7 Nisan 2008
Zirvelerin ardından
-
17 Mart 2008
Dış politikada baskı dönemi başlarken
-
14 Mart 2008
Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
-
25 Şubat 2008
Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
-
18 Şubat 2008
Kontrollü bağımsızlık
-
25 Ocak 2008
Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
-
21 Ocak 2008
Soğuk savaş üslubu geri dönerken
Yorumlar
+ Yorum Ekle