0 0 0000

Türkiye Fas gibi olur mu?

BU da nereden çıktı? Ben çıkarmadım Baykal çıkardı. Fas'ta bir kadın öğretmen, bakmış ki herkes başını örtmeye başlamış, ne yapsın, o da örtmüş! Türkiye'de de böyle olabilirmiş!

Hatta Sayın Baykal, bir fizik kanununu ifade eder gibi konuşuyor:

"Önce ılımlısı gelir, sonra kendisi, sonra aşırısı!"

Ama umutsuzluğa kapılmayın, çaresi çok kolay: CHP'ye oy verin, aydınlığa kavuşun!

Türkiye'nin "Ortaçağ karanlığına" dönmesi de çok kolay olmalı ki, ikide bir "aymazlıktan" silkinip, "uyanık bekçiler" olmamız için uyarılıp duruyoruz. Son olarak da Sarıışık Paşa uyardı.

Ama çok şükür çaresi de çok kolaymış, Baykal yüreklere su serpiyor: CHP'ye oy verin, bitsin bu korku!

"Ortaçağ karanlığının" hortlayıp gelmesi de, geri gönderilmesi de bu kadar kolay demek ki!

Yüzeysel benzetmeler

Ülkelerin yaşadıkları tarih, o tarihin oluşturduğu hafıza, kurumlar, tecrübeler, ekonomik yapı, eğitim, sosyal ve kültürel çeşitlilik... Bunlar hiç önemli değil! "Komplo" yaparsanız şeriatı getirirsiniz, "önlem" alırsanız laikliği kurtarırsınız, bu kadar basit!

İran veya Fas'ta varsa bizde de olabilir! Aman, uyumayın!

Tam bir polisiye roman! Nerelerde 'gizli mürteciler' ve 'iç düşmanlar' var? Laikliği yıkmaya çalışanların 'sinsi planlar'ı nelerdir?..

Tam zehir hafiyelik konular!

Halbuki hayat bu kadar basit mi? 'Siyaset' toplumları bir kalıptan başka bir kalıba dökebilir mi? Yoksa toplumsal dinamikler siyaseti de mi dönüştürür?

Sosyal bilimlerin hayati konuları...

Baykal bunlara bakmıyor. Sosyal demokrat Prof. Burhan Şenatalar "Türkiye'yi Fas ya da İran gibi ülkelerle karşılaştırmak yüzeysel bir yaklaşımdır" diyor, Türkiye'de gerçek bir sosyal demokrat partinin olmayışının yarattığı sorunları hatırlatıyor.

Liberal Prof. Üstün Ergüder de Baykal'ın sözlerini "çok âfâki" buluyor. (Milliyet, 15 Ağustos 2006)

 

Türkiye farkı

Fas'ta okuryazarlığı olmayan kadın oranı yüzde 67, Türkiye'de yüzde 23. Bu oran erkekler için Fas'ta yüzde 41, Türkiye'de yüzde 8.

Türkiye, ekonomik gelişme düzeyi ve piyasa ekonomisi sayesinde, dış ticaret, turizm ve sermaye hareketleri toplamı olarak, dünya ile yılda yaklaşık 250 milyar dolarlık iş hacmine sahiptir, 'dünyalı' bir ülkedir! Güçlü bir orta sınıf gelişmektedir.

Bu sosyolojik yapı elbette zihinleri ve duyguları etkiliyor, liberal değerler gelişiyor. Onun için Türkiye'de dindar çevrelerin de İslam anlayışı yeni yorumlara yöneliktir.

Bu değişim dinamikleri sebebiyledir ki, ne inançlar ne de resmi ideoloji anlamında Türkiye artık "tek fikirli" olamaz, olmayacaktır.

Fas'ta ise milli gelir Türkiye'nin beşte biri kadar olduğuna göre, diğer ölçekleri de aynı oranda düşünebiliriz. Evet, Fas'ta çok sayıda parti var ama hükümeti onlar kurmuyor! Mahalli yöneticileri seçme yetkisini yeni elde ettiler.

Birçok Afrika ve Ortadoğu ülkesinde, sosyolojik dinamiklerin zayıflığı yüzünden hâlâ aşiret yapısının izleri güçlüdür, demokrasi tecrübesi ve kanunların modernliği bizim İkinci Meşrutiyet dönemi aşamasındadır; bunu iktisat tarihçisi Charles Issawi de belirtir.

Türkiye'de "çok yüzeysel" benzetmelerle irtica korkutmaları yapmak artık çok eskimiş bir taktiktir.

Bu yazı 946 defa okundu.