En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

İsrail'de ırk ayrımı



BUGÜN köşemi Cape Town Başpiskoposu Desmond Tutu'ya bırakıyorum. Saygın bir zenci din adamı ve Nobel Barış Ödülü sahibi Tutu'nun, Boston'da 'İşgali Sona Erdirme' konferansında yaptığı konuşmayı, 29 Nisan 2002'de İngiliz The Guardian gazetesi "Kutsal Topraklarda Apartheid" (ırk ayrımcılığı) başlığıyla yayımladı. Geniş bir özetini sunuyorum:
 
"Apartheid rejimine karşı en büyük destekçilerimiz Yahudilerdi. Hakları çiğnenmiş, sesleri kısılmış insanların yanında yer alıp adaletsizliğe, baskıya ve kötülüğe adeta içgüdüsel olarak karşı çıkarlardı. Kendimi Yahudilerle birlikte hissetmeye güçlü şekilde devam ettim. Güney Afrika'daki 'Soykırım Merkezi'nin destekçilerinden biriyim. İsrail'in güvenli sınırlara sahip olması gerektiğine de inanıyorum.
Anlaşılmaz ve haklı görülemez olan şey, İsrail'in kendi varlığını güven altına almak için başka halklara yaptıklarıdır. Kutsal Topraklar'a yaptığım son gezide çok derin şekilde üzüldüm; burası bana Güney Afrika'da biz siyahi insanlara yapılanları çok hatırlattı. Filistinlilerin kontrol noktalarında ve yol kavşaklarında maruz kaldıkları aşağılanmayı gördüm; aynen beyaz polislerin bizi etrafta serbestçe dolaşmaktan alıkoymalarında olduğu gibi acı çekiyorlardı.
Kudüs'teki Anglikan piskoposunun kilisesine gittim. Buradaki Yahudi yerleşkelerine işaret ederken sesi ağlamaklı idi(...) Yahudi İsrailliler tarafından işgal edilmiş evlerini bana gösteren Filistinlilerle tanıştım. Sabil Ekümenik Merkezi'nin başkanı Kanon Naim Ateek de eliyle işaret ederek şöyle dedi:
- Bizim evimiz buradaydı. Buradan zorla çıkarıldık; şimdi içinde İsrailli Yahudiler oturuyor.
Kalbim acıyor. Neden hafızalarımız bu kadar zayıf diye soruyorum. Yahudi kardeşlerimiz ve kız kardeşlerimiz yaşadıkları aşağılanmayı unuttular mı? Kendi tarihlerinde maruz kaldıkları toplu cezalandırmaları, ev yıkımlarını bu kadar çabuk mu unuttular? Derin ve onurlu dini geleneklerine sırt mı çevirdiler? Tanrı'nın ezilenlere derinden şefkat gösterdiğini bilmiyorlar mı?
İsrail hiçbir zaman başka insanları ezerek gerçek bir güvenlik ve huzura kavuşamayacaktır. İntihar bombacılarını ve nefretle eğitilmiş genç zihinlerin çarpıklığını lanetliyoruz; ama aynı zamanda işgal altındaki topraklardaki askeri saldırıları ve ambulansların yaralılara ulaşmasına izin vermeyen insanlık dışı zihniyeti de lanetliyoruz.
Son günlerdeki askerî harekât, kesinlikle öngörüyorum ki, İsraillilerin istediği güvenliği ve barışı sağlamayacak; sadece düşmanlığı daha koyulaştıracak(...) Adalete dayalı bir barışın yolu tüm işgal edilmiş topraklardan çekilmek ve bu topraklarda, İsrail ile yan yana, güvenli sınırlara sahip işleyebilir bir Filistin devletinin kurulmasıdır(...)
Eğer barış Güney Afrika'ya gelebildiyse, neden Kutsal Topraklar'a da gelemesin?
Ama benim gibi siz de biliyorsunuz ki, İsrail devleti ABD'de güçlü bir kaidenin üzerinde oturuyor ve onu eleştirmek, hemen anti-Semit diye suçlanmaya sebep oluyor, sanki Filistinliler de Semit (Sami ırkından) değilmiş gibi. Ben, beyazların yaptığı deliliklere rağmen, beyaz-karşıtı bile değilim. Peki ama acaba İsrail nasıl olmuştu da apartheid rejimiyle güvenlik alanında işbirliği kurmuştu?
Bu ülkede (Amerika'da) yanlışa yanlış demeye korkuyorlar, çünkü Yahudi lobisi güçlü, çok güçlü! Öyleyse ne yapalım? Allah aşkına, bu dünya Tanrı'nın dünyası. Ahlaki bir evrende yaşıyoruz. Apartheid devleti de çok güçlüydü, ama artık yok. Hitler, Mussolini, Stalin, Pinochet, Miloseviç ve İdi Amin de çok güçlüydüler, ama sonunda hepsi toprak oldu.
Adaletsizlik ve zulüm hiçbir zaman galip gelmeyecektir. Güç sahipleri, Tanrı'nın güçlülere verdiği turnusol testini hatırlamalılar: Fakirlere, açlara, sesi kesilmişlere nasıl davrandınız? Tanrı, buna göre hüküm verir(...)"



Bu yazı 780 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,815 µs