Ergun Babahan
0 0 0000
Erken seçim işaretleri
Hasan Cemal bir süre önce Milliyet'teki köşesinde Sosyal Güvenlik Yasası'ndan yola çıkarak baskın bir seçim olasılığını gündeme getirdi.
Cemal'in çıkış noktası Sosyal Güvenlik Reformu'nun reform yaftası altında durumun idare edilmesiydi.
Ancak Başbakan'ın son dönemki yurtiçi gezilerine bakınca, Terörle Mücadele Yasası'ndaki değişiklikleri ve tartışmalarını izleyince bu işaretlerin arttığını görmek mümkün.
Bir dönem dünyada ayak basmadık yer bırakmayan, Avrupa'yı kapı komşusu yapan Erdoğan şimdi partisinin il kongrelerini bir bir takip ediyor.
Normalde bir başbakanın katılacağı il kongreleri bellidir; İstanbul, Ankara ve İzmir. Ancak Erdoğan böyle yapmıyor, Kars'tan Adıyaman'a, Edirne'den Muğla'ya her bölgeye gidiyor ve adeta seçim propagandasını şimdiden başlatmış görünüyor.
Her ne kadar bu kongrelerde ısrarla "Erken seçim yok. Seçimler 2007 sonbaharında yapılacak" mesajı verse de, tavrı ve konuşma içerikleri erken başlatılmış bir propaganda dönemini akla getiriyor.
Aynı şekilde Terörle Mücadele Yasası'nın 6'ncı maddesi de benzer bir ön çalışmayı düşündürüyor insana...
Hükümetin açıkça sorumluluğunu almaktan çekindiği, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklikle gündeme gelen, askerin de üstlenmediği ünlü madde, terör örgütü liderlerine etkin pişmanlıktan yararlanma hakkı getiriyor.
AK Parti, olası bir erken seçim öncesi terör örgütünün önde gelen isimlerinden birkaçının teslim olmasını sağlayıp bir gövde gösterisine hazırlanmayı istediği kadar, terör ortamının yatışmasını, seçime barış ve huzur ortamında gitmeyi de arzu ediyor olabilir.
Baykal'ın çıkışı nedeniyle açıkça sorumluluğunu almaktan çekindiği bir değişikliğin meyvelerinden faydalanıp seçim öncesi elini güçlendirme ihtimalini göz ardı etmemek gerekir.
Başbakan Erdoğan'ın bu ezberini bozan tek gelişme, 9. Cumhurbaşkanı Demirel'in çıkışıdır.
Demirel'in türban konusunda mağduru oynayan Erdoğan ve AK Parti'yi "Gücün var, sandalyen var, değiştir anayasayı" diyerek tabanı önünde köşeye sıkıştırdığı söylenebilir.
Baykal'la kayıkçı kavgasını tercih eden Erdoğan, sahneye yeni bir figürün girmesinden rahatsız olmuştur. Çünkü, Erdoğan-Baykal çekişmesi, diğer siyasi aktörleri gölgede bırakıp gündemde sadece AK Parti ile CHP'yi tutmaktadır.
Erdoğan'ı bugün için zorda bıraksa da, Demirel'in bu çıkışı da erken baskın seçim hesaplarını güçlendiren bir gelişmedir aslında.
Çünkü, yaz boyunca merkez sağda yeni girişimler olacağının işaretleri çok açık ortada.
Yeni bir çatı altında toparlanacak merkez sağ, güçlü bir varlık olarak MHP ile birlikte Meclis'te yer alırsa, Türkiye'nin önünde yeniden koalisyonlar dönemi açılması ihtimali hiç de azımsanacak ölçüde değildir.
Kendisine rakip partilerin oluşmadığı, anketlere göre kamuoyu desteğini sürdürdüğü görülen AK Parti'nin sürprizine hazırlıklı olmakta yarar var.
Bu yazı 1,104 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
6 Mayıs 2012
Adalet talebinden tahrik olan bir ordu! Astsubaylar direnin
-
4 Nisan 2012
Benim darbecim insanlık suçu işlemez
-
24 Mart 2012
Ergenekon ve psikolojik savaş
-
14 Mart 2012
Kürt meselesinde tarihi uyarı
-
7 Mart 2012
Türkiye, AB için neden önemli!
-
4 Mart 2012
Medya nasıl kurtulur?
-
3 Mart 2012
Medya eliyle hükümet devirmek de darbedir!
-
19 Şubat 2012
Sayın Başbakan 3’üncü dönemler hep zor geçer!
-
15 Şubat 2012
Washington’ın Türkiye’ye bakışı
-
14 Şubat 2012
Gazetecinin suç işleme özgürlüğü
-
7 Şubat 2012
Tencere dibin kara
-
5 Şubat 2012
Sadece ordu yetmez devleti sıfırdan kurmalı
-
22 Ocak 2012
Barlas, Özkök’ü neden uyarmıştı!
-
3 Ocak 2012
Bu facia AK Parti için çok ciddi alarm
-
13 Aralık 2011
Siyaset ve sadakat
-
11 Aralık 2011
Bu iddianamede ciddi şike var!
-
6 Aralık 2011
İşte kahramanınız Kozinoğlu!
-
22 Kasım 2011
CHP, Dersim ve Ermeni kırımı!
-
19 Kasım 2011
Atatürk milliyetçiliği ‘Ne Mutlu Türküm’ demektir
-
15 Kasım 2011
Ulusalcılara bir iyi bir de kötü haber
Yorumlar
+ Yorum Ekle