En Sıcak Konular

Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen



Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen
0 0 0000

Bu bir Halk Devrimidir



99 Depreminde onbinlerce vatan evladı enkaz altında can verdi. Bugün anlıyoruz ki deprem bölgesi olan ülkemizde 2003 yılı öncesi yapılan binalar yıkılmazsa, milyonlarca insan enkaz altında kalacak. Mağara adamının yaptığı evler tarihe meydan okurken, köhnemiş sistemin yaptığı binaların neredeyse tamamı çürük ve yıkılması gerekiyor. Bugün binlerce moloz kamyonu, riskli olduğu için hala yıkılan köhnemiş sistemin enkazını taşıyor. Kimse sormuyor : Bunlar neyin enkazı? Bunlar 70 yıllık çürümüş sistemin doğurduğu yolsuzluğun, hırsızlığın enkazı. Bunlar milleti keriz yerine koyan, soyup soğana çeviren oligarşik yapıların enkazı. Bu çürük sistemin mimarı, bunları imzalayan bürokratik oligarşi, iki başlı köhnemiş sistem. Devlete güvenip bu evlere para sayan halkın suçu ne?

Marmara depreminde köhnemiş sistemin öldürdüğü onbinlerce masum insanın daha acısını bile yaşamadan, yüzlerce milyar dolarlık banka boşaltmalarla ülkeyi soydular, ardından 2 ekonomik krizle halkı perişan ettiler. Sonra da ülkeyi küresel sistemin mehdilerine ; İMF ve Dervişe teslim ettiler. İşte halk devrimi bundan sonra başladı ve ülkeyi perişan edenler halkımız tarafından tasfiye edildi. Tasfiye edildi ama, 70 yıllık gizli iktidarı yıkmak o kadar kolay değil. Derviş ve IMF kucağında % 7500 gecelik faizi % 4?e indiren, toplanan vergilerin % 86?sı faize giderken bu oranı % 9?a indiren milli iradeye yapılan saldırılar boşuna değil. Modern sömürünün gizli iktidarı olan paralel, üçgen, yamuk? tüm geometrik yapıların, GEZİden 15 temmuza kadar yaptıklarını hatırlayın.

Asırlık sömürü sisteminin gizli iktidarı, tüm darbelerde yaptığı gibi 15 temmuzda rövanşı almak için tekrar saldırdı ama halkımız darbelerini başlarına geçirdi. Millete füze yağdıran uçak ve tankların altından girdi üstünden çıktı. Kefen parasını bile ülkesi için gözünü kırpmadan bozdurdu. Millet daha ne yapsın? Ama gördü ki, Üst aklın, İngiliz Fransızın dayattığı iki başlı sömürü sistemi değişmeden, milli iradeyi çiğneyen gizli iktidar tasfiye edilmeden özgür ve bağımsız olmak mümkün değil. Sömürüyü ve darbeleri önlemenin yolu halk devrimidir ve milli iradenin rehberliğinde devam ediyor.

İşte 15 temmuzda başlayan bu milli ve yerli devrim, 16 nisanda tamamlanacak. Sonra da lime lime dökülen bu enkazın, bu köhnemiş sistemin cenaze töreni yapılacak. Bu devrimi yapan kahraman halkımız. Karşı devrim cephesi ise halkın değerlerine karşı olan statükonun bekcileri. Bunlar utanmadan soruyorlar, sistemin değişmesine ne gerek var diye. Sömürü sistemi devam mı etsin? Sömürü sisteminden beslenenleri anladık ta bunlara ne oluyor? Köhnemiş sömürü sistemine sıkı sıkıya yapışmış olanlar, emziği alınan çocuk gibi bağırıyor. Sen misin kurulan sistemi değiştirmek isteyen. Bu enkaz kaldırılacak ama enkazın küresel mimarları her yerden saldırıyor.

Daha dün kurdukları füze kalkanını söküp götürdüler, atılan füzeleri seyrederken bağımlı olmanın acısını yaşadık. Kendi mühendisimizle yaptığımız milli "ATAK" helikopteri ihracına, motoru üreten ABD izin vermedi. Avusturya ise yaptığımız ALTAY tankının motorunu vermiyor. Her yerden sıkıştırıyorlar. Binlerce hayati ilaç ve aşıyı batıdan ithal ediyoruz. Yarın aşı ve ilaç vermiyoruz deseler, halimiz ne olacak? 2013 te basit bir penisilini bile vermediler, apışıp kaldık. İlaçtan otoya 70 yıldır yapılan ithal ürünlere ambalaj ve montaj. Her şeyimiz ithal, her şeyimiz dışa bağımlı. Değiştirmeyin diye yırtındıkları sistem bu. Sömürü düzenini kuran batının dayatmasını anladık ta bunlar niye övünüyorlar?

Nasıl bir sistem kurmuşlarsa her yerden bağlamışlar. Kurdukları sömürü sistemiyle İMF ve Dervişlere muhtaç hale getirmişler. Nasıl becerdilerse, aydın ve solcu geçinenler bile bu sömürü sistemini savunuyor, halkı aldatmaya çalışıyor. Sömürü sisteminin kucağında, kongrelerde reklam ve pazarlama yapan bilim dünyası ve aydınlar yüzünden son 30 yılda trilyonlarca doları yabancılara hediye ettik. ARGE için her yıl verilen 6 milyar dolar FETÖ ve oligarşi tarafından çarçur edilmiş. Bilim teknolojide neden yokuz anlayın. Bu sömürü sistemi değişmeden, bilim ve teknolojide devrim yapmamız mümkün değil. Sistemin değişmesine işte bunun için gerek var.
Bu sistem, emme basma tulumba gibi kaynakları dışarı pompalıyor. Köhnemiş sistem tulumba, oligarşik yapılar ise pompacı. Yüzbinlerce molekül içinde bir tane keşfedip para kazandığımız ilaç var mı? Türkiyeyi sömürenler 70 yıldır gelişmekte olan ülke diye uyuttular, yalan mı? Başkasının patentiyle ürettiklerimizden sadece ırgatlık ücreti alıyoruz. Çünkü çağımızda sadece patent yani akıl, bilim ve teknoloji para ediyor. 4. sanayi devriminin ürettiği akıllı robotlar dünyasında eski Türkiye, sistemi değiştiremezse modern sömürü sisteminin asgari ücretli kölesi olur. 70 yıldır incir üzüm satmakla, ambalaj ve montajla, faiz ve krizlerle geldiğimiz eski Türkiye burası.

Şimdi anladınız mı halkın niye YENİ TÜRKİYE istediğini?
ESKİ TÜRKİYE motordan ilaca kadar sömürge dünyasına bağımlı. ESKİ TÜRKİYE SİSTEMİ modern sömürüye yani ithal, montaj ve faize dayanıyor. ESKİ TÜRKİYE, halkın soyulduğu iki başlı tiyatro : Anayasa kitapçığını fırlat, doları ve faizi zıplat, 100 milyar doları lüplet, İMF ve Dervişe teslim et! Bu sistem değişecek, değişiyor. Türkiyeye saldırıların nedeni bu. Türkiye ne zaman bir şeyler yapmaya kalksa teror ve kaos oluyor. İMF yi, Dervişi, darbeleri amborgoları ve faiz % 4 e düşünce başlayan GEZİ olaylarını unutmayın.

Amerika, Avrupa, Almanya, İngiltere bize karşı terörü neden resmen destekliyor? Terör örgütlerini bize karşı besleyen vahşi batı, terör örgütleriyle ülkemize saldırıyor. Alman anayasa mahkemesi 2 saatte toplanıp cumhurbaşkanımızın telekonferansla konuşmasını bile yasaklarken, teröristleri resmi makamlarda taltif ediyor. Neden? Çünkü vesayetten kurtulup bağımsızlığa uçan Türkiyeyi hazmetmek zor. Onların istediği şamar oğlanı Türkiye. Vesayet sisteminin küresel büyükelçileri bile, iç işlerinize tabii ki karışırız diye açık açık söylüyor. ESKİ TÜRKİYE her yönden bağımlı idi. Yeni Türkiye böyle olmayacak. Yeni Türkiye bilim ve teknoloji üzerinde yükselecek. Başka türlü bu topraklarda yaşama şansımız yok.

Askerin palaskasından Anıtkabirdeki bayrak direğinin ipine kadar dışarıya muhtaç ve bağımlı Türkiye?den, ANKA İNSANSIZ UÇAĞI, ATAK HELİKOPTERİ, HÜRKUŞ, GÖKTÜRK UYDUSU, ALTAY TANKI, MİLGEM, MİLLİ DENİZALTI, MİLLİ FÜZELER, MİLLİ SİLAHLAR, LAZER GÜDÜMLÜ BOMBALAR, MİLLİ AŞI, MİLLİ İLAÇ, ELEKTRİKLİ YERLİ OTO... yapan Türkiyeye geçiyoruz. Atatürk döneminde yapılan uçakları, 1947de korkudan toprağa gömen Türkiyeden, kendi yaptığı silahlarla, insansız uçaklarla, kimseden izin almadan korkusuzca yurt dışı operasyonlar yapan, 7 düvele kafa tutan Türkiyeye geçiyoruz. Kutlu olsun.

NEREDEEEN NEREYE...

1 milyon dolar için Avrupa ülkelerinin kapısında dilenen, yakıt yokluğu nedeniyle tir tir titreyen Türkiye yok artık. Kendi kömürünü, kendi enerji kaynaklarını kullanacak Türkiye geliyor. Ülkeyi enayi pazarı haline getiren modern sömürü düzenini yıkan ve kötü kaderimizi değiştiren bu milli devrimi durdurmak artık imkansız. Modern sömürü kafesindeki Türkiye artık özgürlüğe ve bağımsızlığa uçuyor. Bilim ve teknolojide bunları yapabilen irade ve güce kavuşmamız, küresel ve yerli oligarşiyi çıldırtıyor. Trilyonlarca dolarlık ballı pazar ellerinden kaçtığı gibi, Türkiye kendilerine dişli rakip olacak. Adamları ürküten ve panikleten bu.
Krizler içinde kıvranan batının krizden çıkması, Türkiyenin koalisyonlu yönetim krizlerine girmesine bağlı. İki başlı yönetim birbirine kitap fırlatırken bunlar da malı götürsünler. İstedikleri bu. Türkiye?nin elini ayağını bağlayan suni sorunları çözmesi, bağımsız olması, bilim ve teknolojide devrim yapması istenmiyor. Ülkemizde iç ve dış sömürü düzenini kuranlar, içimizdeki uzantılarıyla birlikte 70 yıllık sömürü düzeninin değişmesini istemiyor. Milli iradeyi çeşitli oyun ve dümenlerle esir almaya çalışıyor. İki başlı sömürü sistemi kökten değişirse Türkiye süpergüç olacak.


Tarihi köklerimize ve özümüze dönüyoruz. Oligarşinin değil halkın doğrudan iktidarı, demokrasinin gereği. Artık halkın dediği olacak. Artık anayasa kitapcığı fırlatıp iki ekonomik krizle yüz milyarlarca doları iç etme tiyatrosu sona eriyor. Artık halkın seçtiği başkanlar İMF, medya ve hiçbir güç önünde eğilmeyecek. Artık terör ve kaos çıkarıp darbe yaparak kurdukları vesayet ve faizci modern sömürü sistemi yıkılıyor. Artık muhtar bile olamazsın diye dayatan gizli iktidar sona eriyor. Artık asker rahatsız manşetleriyle, milli iradeyi baski altına alamayacaklar. Artık ülkeyi felakete sürükleyip Atlantik ötesinden kurtarıcı pozlarında mehdi ve Derviş gönderme dönemi sona eriyor. Artık kumar borcu olmayan 11 bakanın arandığı Güneş motel sistemi, koalisyon krizleri, ekonomi krizleri, benzin kuyrukları tarih oluyor.
Oligarşik sömürü düzeninin bütün geometrik yapıları tasfiye edilecek. Paralel, üçgen, yuvarlak, yamuk ne varsa tarih olacak. Kurdukları sömürü düzeni çöküyor. Helikopterden Altay tankının motoruna kadar ambargonun nedeni bu.

MODERN SÖMÜRÜ KAFESİNDEKİ TÜRKİYE ARTIK ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIĞA UÇUYOR

Oligarşinin 70 yıllık gizli iktidarı sona eriyor. Halkın 15 temmuzda başlattığı temizlik devam edecek. Halkın seçtiği Başkanlık sistemine karşı çıkmalarının nedeni bu. Terörden ekonomik kriz çıkarmaya kadar yapılan saldırıların nedeni bu. Elimizi kolumuzu bağlayarak gelişmemizi önleyen, kanımızı iliğimizi sömüren parazitler, tenyalar dökülüyor, dökülecek. Küresel çıkarların Türkiyeyi işgal eden gizli örgütleri temizleniyor. Kafesteki kuş özgürlüğe uçuyor. Adım adım TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE geliyor.

50 yıldır TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE için mücadele edenler nerdesiniz? Gelin bu hedefe birlikte kitlenelim. Tam bağımsızlığın yolu, yollarda bağırmaktan, yakıp yıkmaktan değil bilim ve teknolojiden geçiyor.

YERLİ OTO, ANKA UÇAĞI, ALTAY TANKI, ATAK HELİKOPTERİ, HÜRKUŞ UÇAĞI, GÖKTÜRK UYDUSU, MİLLİ AŞI VE MİLLİ İLAÇ MERKEZİ, F16 YAZILIMLARI ile bilim teknoloji savaşına daha yeni başladık. Başladık ama sömürü lobisi yerli otoda bile, nasıl hemen saldırıya geçti? Yer gök ithal taşıtla doldu ama bir yerli otoya bile tahammül edemiyorlar. Bunlar Türkiye'nin bağımsız ve gelişmiş olmasını istemiyor. Bunların derdi Türkiye'nin modern sömürge olması. Çünkü bunların yaşaması bu sömürüden aldıkları paya bağlı, yoksa yok olurlar. ABD?ye, Fransadan Almanyaya İngiltereye kadar yedi düvelin hep birlikte Türkiyeye yaptığı kıskacın, tehditlerin, sinsi saldırıların nedeni bu. Terörden kaosa, ekonomik krizden soykırım yalanına tüm baskıların nedeni bu.

Çağımızda telefondan bilgisayara, aşıdan enerjiye keşfeden ve üreten kazanıyor. Keşfettiği ile değil, tükettiği ile övünenin özgür yaşama şansı yok. Milletler ancak bu şekilde ayakta kalabilir, yoksa ayaklar altında kalır. Çağımızda milletler, ancak bilim ve teknoloji ürettiği kadar özgür ve bağımsız. Artık sokaklarda bağırarak özgür ve bağımsız olma dönemi bitti. Bağımlılığın dipsiz kuyusundan ancak bilim ve teknoloji ipiyle çıkabiliriz.

Gerçek dünyada keşfettiğiniz kadar özgür, ürettiğiniz kadar bağımsızsınız. Bilim ve teknoloji üretemezseniz, yaşama hakkınızda yoktur, şansınızda. Filistin'den Afganistan'a İslam aleminin sefaleti ve zavallı durumunun asıl nedeni bu. Doğal kaynaklara sahip 57 İslam ülkesi bilim ve teknolojide bir İtalya etmiyor. Modern sömürgecilik adı verilen bu sistemin amacı, cep telefonundan uçağa, ilaçtan aşıya ülkeleri acıtmadan sömürmektir.

BM, IMF, DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ, DÜNYA BANKASI, OECD, G8, BİLDERBERG, DAVOS, AVRUPA KONSEYİ gibi kurumların kurduğu sömürü düzenine kafa tutan, posta koyan Türkiye, sömürülen dünya ve İslam ülkelerine kötü örnek oluyor. Sömürü düzeninin canını sıkan bu. Dünyada kurdukları sömürü düzeni çatırdıyor. Vahşi batıda başlayan olaylar, sömürü düzeninin çöküşünü haber veriyor. Dünyayı sömüren bir avuç oligarşinin kurduğu düzen yıkılıyor.

Türkiye artık köklerinden koparılıp saksıya alınan, kurudukça sulanan, yeşerdikçe budanan bağımlı bir ülke olmayacak. Artık sömürünün gizli iktidarı yıkılıyor. Türkiye düşmanlarının, terör örgütlerinin, sömürü cephesinin ve yerli işbirlikcilerinin hep birlikte saldırmalarının nedeni bu. Bunlar köhnemiş vesayet ve sömürü sisteminden besleniyor. Karşı çıktıklarına göre demek ki doğru yoldayız. Milli irade, yeni anayasa, başkanlık sistemi ve referandum ile milli mücadeleyi yeniden başlatıyor. Bu bir halk devrimidir.
HEDEF ; TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE.
YENİ TÜRKİYE ŞİMDİDEN KUTLU OLSUN.



Bu yazı 2,613 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 21 Nisan 2017 Sömürü Sistemini Yıkmak Kolay Mı?
    • 10 Mart 2017 Bu bir Halk Devrimidir
    • 9 Şubat 2017 Bindik bir Alamete...
    • 2 Ocak 2017 Sağlıkta Milli ve Yerli Çözümler
    • 18 Kasım 2016 Neden bu kadar hastayız?
    • 19 Ekim 2016 Tarihimizle Yüzleşelim
    • 24 Ağustos 2016 FETÖ: Küresel Komplo
    • 21 Temmuz 2016 Milli Devlete Doğru
    • 1 Nisan 2016 Tatlı tatlı yemenin, acı acı geğirmesi olur
    • 9 Mart 2016 Hekimlik Öldü Yaşasın Doktorluk!
    • 14 Ocak 2016 Akademik Yozlaşma
    • 25 Aralık 2015 Bilimin Geldiği Son Nokta
    • 20 Kasım 2015 Sağlıklı Çözümü Hastalık Lobisi Engelliyor
    • 12 Ekim 2015 Aydınlar ve bilim dünyamız
    • 31 Temmuz 2015 Kahrolsun Engizisyon Anlayışı!
    • 15 Temmuz 2015 Bayram Gelmiş Neyime...
    • 2 Temmuz 2015 Bu yazıyı kalbinizle okuyun!
    • 10 Haziran 2015 Sigara ile Mücadele Böyle Olur mu?
    • 3 Haziran 2015 Sağlıkta Devrim
    • 21 Mayıs 2015 Sağlık ve Özgürlüğün Gaspı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,058 µs