Bilal Kemikli
0 0 0000
Sahici Büyük Kimdir?
Büyük insan kimdir, kızım? Sahi, kime büyük adam diyeceğiz? Bu soru önemli; çünkü etrafında hep birer reklam yıldızı gibi arzı endam eden büyük insanlar veya bu büyük insanların peşinde koşan alkışçı kalabalıklar olacak. Koca bir ömrü heder etmemek için, insanı tanımak lazım? Lakin ne güç bir iştir bu.
İki çeşit büyük insan gördüm; yalancı büyüklük ve sahici büyüklük...
Reklam yıldızları, rol icabı büyük insan suretine bürünmüş aktörler, sahnede alkış peşinde icrâ-ı sanat eden müzisyenler? Sözüm onlara değil; onlar birer profesyonel, işlerini yapıyorlar. Yalancı büyüklük, küçüklüğünün idrakinde olmakla birlikte büyük taklidi yapanlardır. Oynadıkları rolü hayatın bütün safhalarına taşırlar. Sanki onlara göre, bu dünya hayatı baştan sona setten ibarettir. Hep bir projenin peşinde koşup dururlar. Bazen senaryosunu kimin yazdığı bilinmeyen bir projenin içinde başkahraman olarak görürsün onları. Rollerini öylesine itinalı oynarlar ki, kitleler onları sahici bir büyük olarak algılar; kalabalıklar halinde peşine takılır gider?
Sahici büyük, kendi halinde olandır; işini yapan, hem de en iyi yapan? İşine aşkla odaklanan, sadece aklını değil, gönlünü de katan. Onlar mütevazıdırlar; kapılarını çalıp içeri girebilir, söz pınarlarından kana kana içebilirsin. Yolda görsen, içtenlikle selamını alır, size temenna etmekten kaçınmazlar. Küçük bir çocuğa kulak vermek için eğilir, onu dinler; sonra hiç yüksünmeden kalkar kendini şâh ve padişah sananlara anlayacakları lisandan konuşur. Nerede bir dert var, dindirmek için koşar. Koşacak mecali yok ise, gönülden dua eder, yalvarır yakarır. Harabe gönülleri mamur etmek için çalışır çabalar.
O sahici büyük, eğer bir ilim adamıysa, kütüphanesinde, araştırmalarını yaptığı laboratuvarında, dersini verdiği sınıfta ve yazdığı eserlerinde dert yüklü haliyle çıkar gelir karşına. Yok, bir esnaf ise, alış verişinde, işçisi ve müşterisiyle muamelesinde görürsün o samimi büyüklüğü. Bir devlet adamıysa, işgal ettiği makam ve mevkiinin sunduğu gücün cazibesine kapılmama halinden çıkarırsın o sahici tavrı. Demem o ki kızım, her mesleğin, her halin, her durumun büyükleri vardır; onları bazen pazarda, bazen gittiğin restoranda, bazen parkta, bazen sokakta görürsün?
Lakin bana sorarsan her anne, analık ruhunu müdrik her anada bir büyüklük saklıdır? O büyüklükle bebek, insana evrilir. Evine helal lokma götürmek için çabalayan, çoluk çocuğunu sarıp sarmalayan, ailesini gözeten her babada işaret ettiğim sahici büyüklük mayası vardır. Ama şunu bil ki, sanat, edebiyat, düşünce ve ilim alanında temayüz eden sahici büyükler, milletlerin hem anası, hem de babasıdır. Bunlar millet büyükleridir. Milletler bu büyükleriyle varlık savaşı verir.
İmdi sevgili kızım, o sahih, o samimi millet büyüklerinden olmak yahut onları yetiştirmek senin yegâne amacın olsun!
Bu yazı 4,728 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2016
Öğrencime Mektup
-
5 Şubat 2016
Sahici Büyük Kimdir?
-
24 Ocak 2016
Aşkın Yolcuğu'na Dair
-
1 Ocak 2016
Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
-
21 Aralık 2015
Eksik Gören Eksiktir
-
10 Ağustos 2015
Çeşm-i Cihân'a Ağıt
-
9 Temmuz 2015
Tevazu: İnsan toprağını işlemek
-
28 Haziran 2015
Ses vermek?
-
24 Haziran 2015
Bu kitap neden yazıldı?
-
4 Haziran 2015
Muhalefeti mi seçeceğiz?
-
10 Mayıs 2015
Ruhuma Sükünet Veren Şehir
-
20 Nisan 2015
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
-
5 Nisan 2015
Bedhah tuzaklara karşı
-
9 Mart 2015
Bu iyi bir zamandır
-
12 Şubat 2015
Oğluma birkaç not
-
27 Ocak 2015
Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
-
19 Ocak 2015
Son hadiselere ve tartışmalara dair
-
29 Ekim 2014
Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
-
14 Ekim 2014
Camide buluşalım
-
9 Eylül 2014
Bir Gönül Köprüsü
Yorumlar
+ Yorum Ekle