En Sıcak Konular

Bilal Kemikli



Bilal Kemikli
0 0 0000

Aşkın Yolcuğu'na Dair



Değerleri tüketen, hatta yok sayan bir sinema dilimiz vardı... Vardı, diyorum; zira hala o dil varlığını korusa da bu toprakla barışık yeni ve asli bir sinemanın dar çerçevede de olsa var olduğu bir gerçek. Yetmişli yıllardan beri izi sürülen milli sinema hareketi, istenileni tam olarak verebilecek bir vasata sahip olmasa da eldeki dar imkânlarla güzel işlere vesile oldu. Şimdi o damardan beslenen genç kuşak, daha nitelikli eserler ortaya çıkarmak için çabalamalı.

Ben sinema tarihimize ilişkin bir değerlendirme yapacak değilim... O işin ehli, onu zaten yapıyor. Lakin sinemayı pek bilmemekle birlikte metin konusunda birazcık alakadar olan birisi olarak şu arzumu dile getirmek iterim: Artık kendi değerlerine neyzen bakmayan sinemacıların, senaristlerin ve aktörlerin daha nitelikli eserler versinler...

Bu meyanda son yıllarda bazı filimler yapıldığı gibi, TRT de özellikle tarihi birikimden yararlanarak birkaç dizi projesini hayat geçirdi... Evvela bu güzel eserlere sebep olanları kutluyorum.  Bu dizilerden birisi olan Aşkın Yolu?na dair de bir iki tespitimi burada sizinle paylaşmak istiyorum.

Aşkın Yolu, Yunus?un dizisi... Yunus Emre?ye ilişkin çalışmalarımdan olsa gerek, bazen dostlarım bana bu dizi hakkındaki görüşlerimi soruyor, yorum istiyorlar... Öncelikle şunu söyleyeyim: Bendeniz bu dizinin devam etmesini arzuladım; ilgililere söyledim. Neden? Çünkü ihtiyaç var... Bu milletin çocukları, kendi milli kahramanlarını tanımalı.

Yunus Emre bir kahraman mıdır? Evet, kahramandır. Sözüyle, aktardığı gelenekle ve duruşuyla bir kahramandır. Bu kahramanın mücadeleleri, olaylara bakışı ve çözümleme aşamalarını insanımız bilmeli. Çocuklarımız Yunus'u tanımalı.
Bu diziye gönül verenleri kutluyorum... Lakin sonuçta bu bir sinema dilidir; tıpkı roman gibi kurgudur. Senarist, ister istemez bizim kıssa geleneğimizi, menkıbe birikimimizi bu yeni dille buluşturma çabasında olacak. Nihayetinde yaptığı iş bellidir; bu bir dizi...

Demem o ki, kurguyu kendi zemini ve dil evreni içinde anlamak lazım...

Peki, Yunus'u popülerleştirerek tüketiyor muyuz?

Bu tehlike her zaman var. Ama önce onu tanımak, ona ilgi duymak lazım... Bu dizi onu ne kadar tanıtacak? Bunu bekleyeceğiz. Şu da var ki, daha evvel yapılan filimler, yazılan romanlar ne kadar tanıttı ise, bu da o kadar tanıtacaktır. O malum romanlara da o filme de eleştirilerim vardı... Elbette diziye dair de bazı eleştirilerimiz olacak. Fakat şu kadarını söyleyeyim: Şimdiye kadar tasavvuf dilini, doğru ve yerinde kullanan bir performans sergiledi... Bu danışmandan veya verilen kitapların iyi tetkik edildiğinden kaynaklanabilir.

Bu bakımdan TRT'nin son dönemlerde içine girdiği serüven, kendi toprağımızdan beslenen bir sinema dili kurma çabasına katkı sağlayabilir... Tekrar söyleyeyim, bu dile, bu çabaya ihtiyacımız var. Nihayet, o "falcı kadın" figüründe olduğu gibi, sapmalara meydan vermeden ve o karakteri tashih etmeleri halinde... Evet, bu tedbirlerle Yunus Dizisinin önemli bir görevi ifa edeceği kanaatindeyim.



Bu yazı 2,184 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Nisan 2016 Öğrencime Mektup
    • 5 Şubat 2016 Sahici Büyük Kimdir?
    • 24 Ocak 2016 Aşkın Yolcuğu'na Dair
    • 1 Ocak 2016 Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
    • 21 Aralık 2015 Eksik Gören Eksiktir
    • 10 Ağustos 2015 Çeşm-i Cihân'a Ağıt
    • 9 Temmuz 2015 Tevazu: İnsan toprağını işlemek
    • 28 Haziran 2015 Ses vermek?
    • 24 Haziran 2015 Bu kitap neden yazıldı?
    • 4 Haziran 2015 Muhalefeti mi seçeceğiz?
    • 10 Mayıs 2015 Ruhuma Sükünet Veren Şehir
    • 20 Nisan 2015 Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
    • 5 Nisan 2015 Bedhah tuzaklara karşı
    • 9 Mart 2015 Bu iyi bir zamandır
    • 12 Şubat 2015 Oğluma birkaç not
    • 27 Ocak 2015 Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
    • 19 Ocak 2015 Son hadiselere ve tartışmalara dair
    • 29 Ekim 2014 Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
    • 14 Ekim 2014 Camide buluşalım…
    • 9 Eylül 2014 Bir Gönül Köprüsü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,204 µs