Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen
0 0 0000
Sağlıkta Devrim
Hatırlamaya çalışın lütfen :
Çok değil 10 yıl öncesine kadar toplama kamplarına benzeyen hastanelerde sürünürdük.
'Sağlam gittik, hasta çıktık' lafı o zamana aittir.
Birbiri üstüne yığılan hastalardan nefes alınamayan poliklinikler gaz odası gibiydi.
Doktora 'trafik polisi gibi herkesi sevkediyor' denirdi.
Gece 3'te randevü alan hasta basit bir muayene için akşama kadar beklerdi. Unutmayın.
Faturayı ödemeyen hastaların ölüsü dirisi rehindi.
Hastaneler şimdi herkesin yararlandığı çok güzel bir sisteme kavuştu.
Yapılan hizmetleri inkar eden nankör olur.
Nüfus cüzdanını gösteren kral muamelesi görüyor.
Hastaya ayrılan muayene zamanı bile en az 3 kat arttı.
Alt yapı inanılmaz düzeldi. Hastalar kısa bir süre beklerken bile TV seyrediyor, isterse çayını kahvesini bile içebiliyor.
Bahsettiğimiz özel hastane değil, devlet hastanesi.
Bu hizmetten herkes yararlanıyor ve eskiye göre memnun.
Sağlık turizmi dev adımlarla ilerliyor. Artık teşhis tedavi merkezi oluyoruz.
İman insafın yarısıdır. Eleştirirken biraz insaflı olalım ve maziyle mukayese edelim.
Mahalle aralarına kadar klinikler açıldı, dev hastaneler fabrika gibi çalışıyor.
Herkes önüne gelen hastaya MR, BT? çektiriyor.
Da Vinci robotlarıyla ameliyatlar yapılıyor.
SGK açıklamasına göre, hastalık harcaması 9 yılda 8 kat arttı.
2013 hasta muayene sayısı 700 milyon.
Başka rakam vermeye gerek var mi?
Herkes ilaca ve doktora kolayca ulaşabiliyor.
Devletimiz sağlık konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyor.
Peki sonuç ne? Daha mı sağlıklıyız? Tabii ki değiliz.
Bunun sebebi : Dünyadaki sağlık anlayışının hastalık odaklı olması.
Bizim vurgulamaya çalıştığımız, hastaların teşhis ve tedavinde milyarlar harcanırken, hastalık üreten bataklığın önlenmesi için de irade gösterilmesi.
Hastalık odaklı olan sağlık anlayışı ülkemizde artık değişiyor. Bundan sonra sağlık odaklı olacak.
Artık hedef ; Hastalıkları önleme ve sağlığı koruma yani her yönden sağlıklı toplum.
İşte en büyük devrim bu : Sağlıklı toplum.
Sağlık Bakanlığı, kurduğu Milli Sağlık Enstitüsü ile bu sistemi sağlık odaklı yapmayı amaçlıyor.
Ekmekten suya yapılan düzenlemelerin amacı bu. Fırıncıların ifadesiyle ekmeğimiz eskisine göre daha sağlıklı.
İçindeki tuz oranı azaltıldı. 17 çeşit katkı maddesi yasaklandı.
Su dolum tesisleri sürekli kontrol ediliyor.
Tarihimizde ilk defa okul kantinlerinde sağlığa zararlı kola, meşrubat, janjanlı zehirler ve fastfood satışı yasaklandı.
Sağlıklı nesiller için sağlıklı beslenme ve sağlık bilinci şarttır. Okullarda süt ve benzeri gıdaların dağıtımı bunun için yapılıyor.
Ülkemizdeki obesite ve diyabet salgınını önlemek için Sağlık Bakanlığı, kamu spotları ve kampanyaları sürekli hale getirdi.
Sağlıklı toplum için fiziksel aktivitenin artırılmasına yönelik kampanyalarda bizzat Sayın Bakanımız öncülük yapıyor.
Sigarayla mücadelede bazı eksikler olsa da dünyada örnek ülke seçildik.
Sağlık Bakanlığının katkı ve yönlendirmesiyle medyada sürekli sağlıklı toplum konusu işleniyor.
Milli Aşı ve Milli İlaç Merkezinin kurulması bir devrimdir. Artık kendi aşımızı kendimiz üreteceğiz.
Sistem baştan aşağı değişecek. Sağlığın korunması, hastalıkların önlenmesi, hastalıktan sağlıklı topluma geçiştir. Bu bir devrimdir.
Tabii bu devrimi hastalıktan beslenen hastalık lobisini ürkütmeden yapmak mümkün değil.
Son zamanlarda halk sağlığı için mücadele eden hekimleri susturmak için yapılan kampanyalar sebepsiz değil.
Milli irade, sağlıklı toplum olmaya karar verdikten sonra bunun önünde kimse duramaz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın sık sık dile getirdiği, Kanuni'nin şiirinde ifade ettiği gibi :
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet, cihanda bir nefes sıhhat gibi.
İnancımız, iyiliği yani sağlığı emreder, kötülüğü yani hastalık yapan anlayışı yasaklar.
Kültürümüzün temeli : İyilik ve sağlıktır.
Sağlık : Bedensel, ruhsal, sosyal ve zihinsel iyiliktir.
TÜRKİYE'DE YAŞAM SÜRESİ 10 YIL ARTTI.
DSÖ Sağlık İstatistikleri ve Enformasyon Sistemleri Bölümü Başkanı Ties Boerma: "Türkiye'de ortalama yaşam süresi 75 yıla çıktı."
CENEVRE
Türkiye, Soma'daki maden faciasında 301 genç insanını kaybetmenin şokunu yaşarken, bir yandan da Türkiye'de yaşam süresinin arttığı haberi geldi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Türkiye'nin, dünya genelinde ortalama yaşam süresi istatistiklerine bakıldığında, en fazla gelişme gösteren ülkelerden biri olduğunu belirtti.
BM Cenevre ofisinde, AA muhabirine konuşan DSÖ Sağlık İstatistikleri ve Enformasyon Sistemleri Bölümü Başkanı Ties Boerma, DSÖ istatistiklerine göre, Türkiye'de 2012 yılında doğan birinin, 1990'da doğanlara göre 10 yıl daha fazla yaşayacağını söyledi.
Türkiye'de yenidoğan ölümlerinin azaldığını ifade eden Boerma, genel olarak ülkedeki can kaybı oranının yüksek gelirli ülkelerin seviyelerine çok yakın olduğunu kaydetti. Akdeniz bölgesinde genel olarak ilerleme gözlemlendiğini ve Türkiye'ye ek olarak İspanya ve İtalya için de rakamların olumlu olduğunu söyleyen Boerma, "Araştırmalardan çıkan sonuç, bu bölgede yaşayanların beslenme biçimleri ve yaşam tarzlarının uzun ömürlü olmalarına destek verdiğini gösteriyor" dedi.
Türkiye'de 2012 yılında doğanlar için ortalama yaşam süresinin 75 olduğunu ifade eden Boerma, Türkiye'de yaşayanların, sağlığı tehlikeye atacak alışkanlıklardan uzak durması halinde, ortalama yaşam süresi 80'li yaşlarda bulunan yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkabileceğinin altını çizdi.
Boerma, Türklerin bunun için sigaradan uzak durması ve obezite ile diyabete neden olan yetersiz spor yapma alışkanlığını terk etmesinin önemini vurguladı.
DSÖ istatistiklerine göre, Türkiye'de ortalama yaşam süresi 75 yıl iken, Türk kadınları 78 yıl, erkekleri ise 72 yıl yaşıyor.
http://m.radikal.com.tr/saglik/turkiyede_yasam_suresi_10_yil_artmis-1192978
Bu yazı 1,851 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
21 Nisan 2017
Sömürü Sistemini Yıkmak Kolay Mı?
-
10 Mart 2017
Bu bir Halk Devrimidir
-
9 Şubat 2017
Bindik bir Alamete...
-
2 Ocak 2017
Sağlıkta Milli ve Yerli Çözümler
-
18 Kasım 2016
Neden bu kadar hastayız?
-
19 Ekim 2016
Tarihimizle Yüzleşelim
-
24 Ağustos 2016
FETÖ: Küresel Komplo
-
21 Temmuz 2016
Milli Devlete Doğru
-
1 Nisan 2016
Tatlı tatlı yemenin, acı acı geğirmesi olur
-
9 Mart 2016
Hekimlik Öldü Yaşasın Doktorluk!
-
14 Ocak 2016
Akademik Yozlaşma
-
25 Aralık 2015
Bilimin Geldiği Son Nokta
-
20 Kasım 2015
Sağlıklı Çözümü Hastalık Lobisi Engelliyor
-
12 Ekim 2015
Aydınlar ve bilim dünyamız
-
31 Temmuz 2015
Kahrolsun Engizisyon Anlayışı!
-
15 Temmuz 2015
Bayram Gelmiş Neyime...
-
2 Temmuz 2015
Bu yazıyı kalbinizle okuyun!
-
10 Haziran 2015
Sigara ile Mücadele Böyle Olur mu?
-
3 Haziran 2015
Sağlıkta Devrim
-
21 Mayıs 2015
Sağlık ve Özgürlüğün Gaspı
Yorumlar
+ Yorum Ekle