Bilal Kemikli
0 0 0000
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
Beklemeye dair kızım için aldığım birkaç notu, değerli okuyucularımla da paylaşma gereği duydum
Buyurun birlikte okuyalım:
Sevgili kızım, bekliyoruz
Ne kadar acele etsek de, bir şekilde hayat bize beklemeyi öğretiyor. Hız çağı, diyoruz; ama bu hız çağı nitelemesi bizim bekleme durumumuza mani olmuyor. Mesela birden elektrikler kesiliyor, başladığınız işlemi bitiremiyorsunuz. Sistem arıza gösteriyor, durup o arızayı yenilemek istiyorsunuz. Çok arzuladığınız bir şeyi elde etmek, bir yere gitmek, bir işi almak, bir çalışmayı bitirmek işitiyorsunuz; fakat beklenmedik arızalar, umulmadık mânialar çıkıyor yolunuza ve oracıkta kalakalıyorsunuz.
Mesele şu ki kızım; modern insan, ne kadar hız ve heyecan yönü ağır basarsa bassın, ister istemez beklemek zorunda kalıyor. Eskiler de beklerdi
Onlar beklemenin bir süreç işi olduğunu, insanı hazırladığını ve yetiştirdiğini bilirlerdi. Sabır, kanaat, azim ve kararlılıkla beklerken dua ederler, bekleyişin özü itibariyle varlığı anlama ve idrak etme vesilesi olduğunun ayrımına varırlardı. Yolcu beklenirdi mesela; asker ocağından gelecek sevgili, gurbetten gelecek baba, uzak şehirlerde okuyan evlat
Beklenirdi. Ekmek yapmak için mahalle fırınında keşik denilen sıra alınır, beklenirdi; hamur bu bekleme sürecinde mayalanırdı. Pınardan su almak isteyen kızlar kollarında helkilerle, kovalarla, bakraçlarla beklerdi. Araba beklenirdi, imece usulüyle iş yapılırken beklenir; sofrada yemek yerken beklenirdi.
Daha nice beklemeler vardı, çok değil bir çeyrek asır evvel
Peki şimdi? Şimdi bu beklemelerin çoğu, hız çağında buhar oldu; fakat kendi gerçekliği içinde yeni beklemeler de çıkıverdi karşımıza. Bu yüzden yine de bekliyoruz.
Sevgili kızım, teknoloji ne kadar ileri seviyeye gelirse gelsin, hayat standartları ne kadar değişirse değişsin; beklemeler bitmeyecek
Eskiler vakt-i merhun, derlerdi; her şeyin bir vakti saati var derler, yaşadıklarını hayra yorar, o an içinde nasıl mutlu olacaklar ise, onu yaparlardı. Öfkelenenler, kızanlar, bağırıp çağıranlar yok muydu? Elbette vardı; lakin genel itibariyle bir halden anlama ve hayra yorma çabası vardı. Şimdilerde yine bekliyoruz; ama daha çok tedirgin daha çok öfkeli, daha çok kırılgan oluyoruz. Çünkü zaman kıymetli, paraya tebdil edilemeyecek nitelikte büyük bir değer; bunun farkına yeni mi vardık? Hayır, zaman her vakit kıymetliydi. Şimdi tedirginliğimiz, başarı kavramına yüklediğimiz anlamda saklı. Başarmak, mutlak kazanmak, aklımıza koyduğumuz her şeyi hemen yerine getirmek, hemen elde edilmesi gerekeni elde etme ideali; bizi zaman hazinesini daha sistemli kullanmaya zorluyor.
Sevgili kızım, başarı üzerine daha sonra çok konuşacağız
Şu kadarını söyleyeyim; zamanın sahibini idrak edip, anı bereketlendirecek işlerle meşguliyet, bekleme anlarımızı ziyadesiyle değerlendirmemize fırsat verecektir. Beklerken demleneceğiz kızım, kendimiz olacağız. Bu satırları bir otobüs terminalinde beklerken yazıyorum; uçak gecikti, geç kaldım; zamanında binmem gereken otobüse de yetişemedim. Ama ben bu beklemeleri yaparken seni düşündüm, oturup bu düşüncelerimi yazıya döktüm. Demek ki, beklerken sevdiklerimizi düşünebilir, onlara dua edebilir, onlar için güzel dilekleri not edebiliriz. Böylece vakti de bereketlendirmiş oluruz. Ne dersin? Ben söyleyeyim: telaşa kapılıp akıl şehrini kirletmeye gerek yok kızım
Sabırla bekleyip, hayırla gönül mülkünü şenlendirelim!
Bu yazı 2,923 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2016
Öğrencime Mektup
-
5 Şubat 2016
Sahici Büyük Kimdir?
-
24 Ocak 2016
Aşkın Yolcuğu'na Dair
-
1 Ocak 2016
Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
-
21 Aralık 2015
Eksik Gören Eksiktir
-
10 Ağustos 2015
Çeşm-i Cihân'a Ağıt
-
9 Temmuz 2015
Tevazu: İnsan toprağını işlemek
-
28 Haziran 2015
Ses vermek?
-
24 Haziran 2015
Bu kitap neden yazıldı?
-
4 Haziran 2015
Muhalefeti mi seçeceğiz?
-
10 Mayıs 2015
Ruhuma Sükünet Veren Şehir
-
20 Nisan 2015
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
-
5 Nisan 2015
Bedhah tuzaklara karşı
-
9 Mart 2015
Bu iyi bir zamandır
-
12 Şubat 2015
Oğluma birkaç not
-
27 Ocak 2015
Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
-
19 Ocak 2015
Son hadiselere ve tartışmalara dair
-
29 Ekim 2014
Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
-
14 Ekim 2014
Camide buluşalım
-
9 Eylül 2014
Bir Gönül Köprüsü
Yorumlar
+ Yorum Ekle