Bilal Kemikli
0 0 0000
Dostlukla Demlenen Zamanlar
Erzurum dönüşü Mustafa Kara Hocayla bir program yaptık: Salı günü, Ertuğrul (Seyhan) ağabeye uğrayacağız...
Sabiha Gökçen'den Bursa'ya değin hep şiir konuştuk.. Ertuğrul ağabeyi, İhsan Deniz'i konuştuk. Bir ara Mehmet Şamil'in kitabını verdim hocaya, okudu... Şiir damarı var, dedi. Sonra İhsan Deniz'in son kitabı Tam'dan söz etti.
İhsan Deniz Tam'ı kendisi için düzenlenen programda katılımcılara imzalamış. Ben o programa katılamamıştım. Şehir dışında olacağımı evvelden söylemiştim. Ama Mustafa Baki aracılığıyla bir de mektup yazıp ulaştırmıştım... Mektubu sordum, okunmadığını öğrendim. Göründüğünün aksine oldukça mütevazı olan şair, belli ki sükût etmiş; okumamış... Hele bir arayıp selam verelim dedim. Arabamız Yalovadan çıkarken şairle konuşuyorduk; "kitabını imzaladım, bekliyorum" diyordu.
Salı programından onu da haberdar ettik... Birlikte Ertuğrul ağabeye gideceğiz.
Ve işte bugün İpekçilik yokuşunda soldan ikinci sokağa dönüp yine soldaki ikinci apartmanın ikinci dairesinin kapısını birlikte çaldık: Bendeniz, Mustafa Kara, İhsan Deniz ve Bilal Kara...
Ertuğrul abi kapıda karşıladı... Nezaket ve letafet timsali bu aziz, hastalığına rağmen misafirleri için hazırlanmış ve onları kapıda karşılıyordu.
Sohbetle demlendik. Şiirler okuduk...
Fakiri derinden etkileyen hediyesini bilgisayarı açıp gösterdi o güzel insan. Yeni kitabı Rubai Tadın'dayı fakire ithaf etmiş... Mahcup ve mesrur oldum.
Sakal bırakmış... Sakalıyla alakalı rüyasını anlattı ve şu dörtlüğü Mustafa Kara'ya okuttu:
"Peygamberimin izniyle, bıraktım sakal,
Bütün dünya hevesine dedim: "hoşça kal!"
Sakalın gereklerine, uymazsam şayet;
Ey Allahım, acıma hiç, ceza ver derhal"
Şiirin altındaki tarih kaydı: 28 Mayıs 2014 Çarşamba
Belli ki taze... Şiir taze, sakal taze.
Hak hayırlı ömürler versin Ertuğrul ağabey... Bereketli bir akşam üstü programını, Mahfel'in bahçesinde Rot Macid'in ısmarladığı dondurmanın eşliğinde, Seksenlerin Kırkaltılık Basri'siyle ve diğer ehibbayla bir müddet sohbete koyulduk.
Eve dönüş yolunda, günün karı olarak Tam (Meserret Yayınları, İstanbul, 2014) vardı elimde... Açtım hemen önüme şu dizeler düşüverdi:
"Açlık
koruyacak kalbin kelimelerini."
Açlık... Kelimeler. Korumak. Kalbin kelimeleri. Bütün bu kavramlar bendenizi aldı, Gazzali'nin İhya'da anlattığı "Az yeyip içmenin fazileti" bahsine götürdü. İşte, şiir bu. Bir dize, alır sizi çok ötelere götürür.
Gün şiir tadında noktalandı:
"sirkeyi
inciri ve zeytini saymazsak eğer
bu dünyada tadına varılacak
ne var?"
Sahi ne var?
Güzel bir hediye
Bu haftanın güzel hediyelerinden ilki Mehmet Şamil'den geldi... Mehmet Şamil, Beni Merak Et Çünkü İyiyim'i imzalayıp verdi. Erzurum dönüşü virdim bu güzel hediye oldu.
Şöyle diyor ilk şiirinde:
"hayâlin yitimiydik
mühlet vermedik eğleşen aşka
nasılsa yalnızlık geç kalkacaktı
sevmek için yöntem bimezdik
yüzü yüze dönmezdik sevilmek için"
Sevmek için yönelmek lazım... Dönmek, bakmak lazım! Eyvallah şair, bakmak lazım.
Mehmet Şamil'i kutluyorum: Yolun açık olsun şair...
Bu yazı 2,556 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2016
Öğrencime Mektup
-
5 Şubat 2016
Sahici Büyük Kimdir?
-
24 Ocak 2016
Aşkın Yolcuğu'na Dair
-
1 Ocak 2016
Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
-
21 Aralık 2015
Eksik Gören Eksiktir
-
10 Ağustos 2015
Çeşm-i Cihân'a Ağıt
-
9 Temmuz 2015
Tevazu: İnsan toprağını işlemek
-
28 Haziran 2015
Ses vermek?
-
24 Haziran 2015
Bu kitap neden yazıldı?
-
4 Haziran 2015
Muhalefeti mi seçeceğiz?
-
10 Mayıs 2015
Ruhuma Sükünet Veren Şehir
-
20 Nisan 2015
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
-
5 Nisan 2015
Bedhah tuzaklara karşı
-
9 Mart 2015
Bu iyi bir zamandır
-
12 Şubat 2015
Oğluma birkaç not
-
27 Ocak 2015
Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
-
19 Ocak 2015
Son hadiselere ve tartışmalara dair
-
29 Ekim 2014
Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
-
14 Ekim 2014
Camide buluşalım
-
9 Eylül 2014
Bir Gönül Köprüsü
Yorumlar
+ Yorum Ekle