En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Büyük resme çıplak gözle bakılmaz



O konuşmanın 'tape'lerini elbette Ruslar yayınladı dünyaya ve aslında 'rakip oyuncu'yu küçük düşürmek veya küresel kamuoyunda itibarını zedelemek için yapmadı bunu. Hoş, 'Ukrainskaya Pravda' dahi, Rusya ABD ile AB’yi birbirine düşürmek istiyor' manşetini atmıştı ama tali fayda sayılmalı. İşin aslı Kremlin, 'ne yaptığınızı görüyorum, durun' demişti bu yöntemle ve 'klasik diplomasi'nin de sonu anlamına geliyordu.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland’ın geçtiğimiz Şubat ayı başında internete düşen ve 's....r et AB’yi' dediği ses kaydı aslında; bugün bir ucu Avrupa’nın göbeğine basan, diğer ucu Afganistan-Pakistan'ı da kavrayarak Karadeniz-Hazar-Ortaasya-Çin'e dokunan, dikey olarak Akdeniz'in tamamını avuçlayan, haliyle tüm 'ağır ağabeyleri' masaya toplayan, Türkiye'yi de o masanın tam göbeğine oturtan Ukrayna krizi ve nedenlerini ortaya çıkaran en güçlü delillerden birincisidir. (Dış politika akademisyenleri açısından çalışılması gereken bir yenilik ortaya çıkmış gibi; büyük resmin bir pikseli olarak, Karadeniz ve Akdeniz'in aynı anda hem çözüm hem çatışmanın bir parçası olduğu-örneğin uçları İsrail ve Kafkaslar'a uzanan ve Türkiye'yi ortalayan böylesine tekil bir vaka yaşandı mı?)

Bakan Yardımcısı Nuland’ın kayıtlar için, "oldukça etkileyici bir hüner ortaya konmuş. Ses çok temizdi" pişkinliği ile özür dilemesi de odur, 'yakalandık' anlayabilirsiniz.

Rus kulaklarının yakaladığı bu konuşmayı Nuland, ABD'nin Kiev Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ile yapmıştı ve Büyükelçi Pyatt ise Ukrayna muhalefet liderlerinden Vitaliy Kliçko’yu kast ederek, "O en sadık köpek. Ancak siyasette yeterince tecrübeli değil. Yeni Ukrayna hükümetinde yer alırsa işleri bozabilir" diyordu.

Keza, bir başka kayıt daha vardı ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Yardımcısı Helga Schmidt Ukrayna’daki AB temsilcisi Jan Tombinski ile telefonla görüşürken, ‘ABD’nin Ukrayna baskısından artık bıktık’ diyordu.

Özetle; Ukrayna krizi Rusya’nın Kırım’a yönelik ‘işaretsiz asker’ operasyonu ile başlamadı. Çok önce, dinleme kayıtlarından da evvel, ‘turuncu askerler’ ile başlamıştı...

Beyaz Saray’ın bildiği ama Washington’un yüzleşmekte zorlandığı (!) ‘ABD’nin gücü’, bu konjonktürde Rusya ile rekabeti sınırlıyor. Obama dönemi Amerikan dış politikası kaba olarak üç hedefe yöneldi; 1. İlk seçildiği dönemde uyguladığı şaşalı ve Türkiye-Mısır eksenine dayalı yeni Ortadoğu düzeni planı. 2. İsrail-Filistin barışının Tel Aviv preslenerek sağlanması ve en şık hamle olarak 3. İran açılımı. (İkincisi sabit kalmak üzere, 1 ve 3’ün birbirinin alternatifi olup olmadığı üzerinedir şimdiki hesaplamalar.)

İlk madde eskisi kadar popüler olmasa da tamamı için şunu söyleyebiliriz; Rusya bu üç planın hepsini bozabilir, tökezletebilir, öteleyebilir! (Yapmamasının sebebi iki süper güç arasındaki bölgesel ve küresel pazarlıklardır.) Büyük alış-verişler olduğu için risk edilmesi zordur ama Ukrayna uzlaşmazlığı bu tehlikeyi bünyesinde barındırıyor.

Amerika açısından ise şu ana kadar Moskova’ya karşı dillendirdiği yaptırımların etkili olabileceğini söylemek mümkün gözükmüyor. Rusya’yı G-8’den çıkarmak gibi bir tehdit ne işe yarar kestirmek zor. Hatta yeniden anımsanan ‘soğuk savaş’ klasından da uzak kalıyor. (Kaldı ki, Avrupa buna ne der? G-8’den Rusya’yı iteklemek G-1 olmak demek. Kendi aralarında toplanırlar.)

ABD çaresiz mi? ABD’nin Rusya’ya yönelik kozu Moskova’nın içinden geliyor. Putin’i sıkıştıracak kadar ağırlıklı bir yapı var burada ve ismi de ‘Rus elitleri’! Rus zenginleri/elitleri-bir kısmını Türk matbuatının magazin sayfalarından da izlediğiniz üzere-gerçekten büyük ekonomik varlığı ve politik gücü ellerinde tuttukları gibi, bunları ‘batı kasaları’nda saklıyorlar!

Şimdi Ukrayna krizi hepsinin ödünü patlatmış durumda. Sadece Avrupa’da veya Rusya’da değil, eski Sovyet ülkelerinde ve periferisinde de büyük yatırımları olan elitler-güçleri ‘ulusal güvenliği’ aşabilir mi bilinmez ama- şimdi Kremlin’in ensesinde boza pişiriyorlar. Korkuları, içinde görkemli para miktarları ve mal varlıklarının dondurulması ihtimalidir.

Washington’un Ukrayna’ya dönük dış politik pratiği ile Obama dönemi dış politika uygulamaları arasında bir doku benzemezliği (!) var. Yukarıda saydığımız genel politik çizgiye, Beyaz Saray’daki hayatın akışına uyumlu değil bu. Ukrayna, dünyadaki hemen tüm kalburüstü global stratejistlerin bir şekilde değindiği gibi Rusya’nın şah damarlarından biri. Ukrayna’nın Batı’nın eline geçmesi demek, ne öldüren ne de yaşatan bir yaradan Rusya’nın sürekli kan kaybetmesi demek.

Buraya yönelik bir saldırının-niteliği ne olursa olsun-Moskova ve hele Putin tarafından ‘can havli’ ile karşılanacağı aşikâr. Böyle iken, Avrupa’yı koruma/rahatlatma veya ‘başka sorunlarla uğraşacakken sırtını sağlama alma’ amaçlı dahi olsa, Ukrayna operasyonu Obama stiline uymuyor!

Eğer Washington/Obama; Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik operasyonlarını soğukkanlı değerlendiremez, bir ‘detant’ durumu yaratamaz, daha ileri giderek küresel itibarına veya ulusal gururuna karşı bir saldırı-ki yönetimdeki kimi muhafazakâr kliklerin Oval Ofis’e bunu söylediğinden emin olabilirsiniz-sayar, ‘ortak çıkar ve zamanında sıkışılmış elleri hatırlamazsa’ ve hele bu garip yaptırımları uygulamaya kalkarsa, hele bir de iddia edildiği gibi NeoCon'un pis 'pençesi' BlackWater Ukrayna'ya gönderiliyorsa, Rusya ABD’nin ‘boğazına’ saldırır!

O boğaz İran’dır. Gerçek bir Obama planı olan İran ile uzlaşma süreci yıllar içinde bin-bir hassasiyet hesap edilerek, gizlilik içinde ve buna rağmen ‘bağzı’ müttefikleri kırıp-dökerek gerçekleştirildi. Henüz tamamlanmadığı da ortada.

Yapılması gereken bir hatırlatma da şudur; İran’ın ABD yaptırımları altında inlediği günlerde öyle veya böyle Rus eli bir şekilde Tahran’ın üzerinde oldu. Kendi aralarında kimi tartışmalar da yaşadılar; silah ticareti, dikey Hazar-Azerbaycan-Ermenistan hattı, yatay Irak-İran-Afganistan-Pakistan hattı, körfez ülkeleri ile ilişkiler ve İsrail gibi. Ama en azından FSB ve SVR her zaman İran’a ABD’den daha yakın oldu.

Tahran en üst stratejik kartlardan biridir. Masaya açan ABD oldu. Bu kartın bölgeyi ve küresel dengeleri nasıl değiştirdiğini görmek bir tarafa yaşıyoruz. Kriz noktasına veya ‘tersine’ dön(üş)mesi halinde, yerel, bölgesel, yüksek dalgalar yaratacağı gibi.. Lafı açık yazalım; ABD ve Türkiye’nin iç politik dinamiklerini de etkiler!

twitter.com/nedretersanel

 



Bu yazı 3,977 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,635 µs