Bilal Kemikli
0 0 0000
Mekân ve İnsanıyla Şehir
Son yıllarda şehir tarihçiliği alanında güzel çalışmalar yapılıyor. Özellikle mahalli ve mülki idarenin teşvik ettiği bu türden yayınlar, sadece kültür tarihine değil, aynı zamanda sosyal ve iktisadi tarihe önemli katkılar sağlıyor.
Tarih ilmi, adeta bir ummandır
Tarihçi bu ummandan kabına sığanı alıp bize sunuyor. Bunun için de özellikle arşiv kaynakları, hatıralar, aktarıla gelen menkıbeler, destanlar, efsaneler dikkat çeken malzemeler sunuyor. Bu kaynakların hangisinden tutunursanız tutunun, eğer bir konunuz ve metodunuz varsa, sizi alıp tarihin o gizemli sokağında seyrana çıkarır. Sanki belgeler ve bilgiler birer anne, tarihçi ise, annesinin eteğine yapışmış yol alan çocuk gibidir... O çocuk gördüklerini ve bildiklerini tahlil ve tasvir edecektir.
Tahlil ve tasvir edecektir; zira tarihçilik sadece belge nakli yahut neşri değildir. Bu belgeyi okuyacak, anlayacak, nakledecek ve aynı zamanda tahlil ve tasvir edecek. Tarihin karanlık sokakları, tahlil ve tasvirle aydınlanıyor. Zira tarihçi için keşif böyle başlıyor
Nakilden keşfe doğru bir seyir izliyor. Her ne ise, burada tarih felsefesi yapacak değiliz. Ancak birkaç gündür elimden düşüremediğim bir güzel kitap bunları söyletti. Bu kitabın büyük bir kısımını yayımlanmadan önce okumuş, yazarına bu yukarıdaki mülahazalarıma benzer görüşler serdetmiştim. Şimdi hem o mülahazaların, hem de gayretli bir çabanın ürününü, böyle güzel ve nezih bir baskıyla sunulan kitapta görünce
Evet, görünce heyecanlandım ve umutlandım.
Hangi kitaptan mı söz ediyorum? Bu kitap, sevgili dostum Salih Şahinin Mekân ve İnsanıyla Sivas (Buruciye Yayınları, 2013) adıyla daha geçtiğimiz günlerde neşredilen eseridir. Salih Şahin, DTCF Fars Dili ve Edebiyatı mezunudur. Bir müddet Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde çalıştıktan sonra, Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde görev aldı ve burada uzun yıllar görev yaptı. Ne zaman yolum İstanbula düşse, Bâb-ı Âlîdeki o arşiv binasına uğrar, sohbet ederdik. Sürekli evrak okuyan, onları tasnif eden arşiv uzmanlarımız gerçek anlamda birer tarihçidirler. Bunu sadece Salih Şahin için demiyorum, tanıdığım diğer uzmanları da hatırlayarak söylüyorum. Zaten bu arkadaşlardan bir kısmı doktoralarını da yaptılar, üniversitelerimizde hizmet ifa ediyorlar. Bu bakımdan Arşiv, adeta bir enstitü gibi hizmet gördü; nitelikli tarihçiler yetiştirdi.
Salih Şahin, müstağni bir dost; onca teşvike rağmen işini yaptı, okudu, not aldı ve yazdı
Ama bir türlü akademik süreçler konusunda onu ikna edemedik. Şimdi iyi ki de edemedik, diyorum; zira tarihe salt akademik kaygıyla bakmanın yanında her dem amatör kalabilecek bir nazarla da bakmak lazım. Sıradan ve samimi bakış
O, bunu başardı.
Mekân ve İnsanıyla Sivas, Sivas Nüfus Tahrir Defterinin neşrine istinat eden bir eserdir. Evet, belge neşri; ama öyle orada kalmıyor, tahlil ve tasvirler de yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda, bazı illerin nüfus sayımlarına ilişkin evraklar neşredilmişti. Sivasa ilişkin bu yayın da, o çalışmaların bir devamı
Fakat diğerlerinde genellikle belgeler neşredilmiş, analizler yapılmamıştı. Bunda ise, verilen bilgilerden yola çıkılarak mahallelere dair önemli tahliller içeriyor. Mahalleler, buralardaki resmi ve sivil binalar, meslekler, dükkânlar, hanlar, hamamlar, insanlar, lakaplar, meslekler, misafir kalanlar vs. Şehir tarihi için fevkalade dikkat çeken bilgiler bunlar.
Bilindiği gibi, Osmanlıda genel anlamda ilk derli toplu sayım, II. Mahmud döneminde, 1831 yılında yapılmıştır. Bu sayımın siyasi ve askeri iki amacı vardır; 1826da kaldırılan Yeniçeri Ocağının yerine kurulan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyenin asker ihtiyacını karşılamak ve devletin alacağı vergi miktarını belirlemek
Bu süreçte Sivasta iki kez seçim yapılıyor, ilkinde Velipaşazâde Selim Sıırı Bey görevlendiriliyor. Selim Sırrı Beyin hazırladığı Nüfus Tahrir Defteri, merkezce yeterli bulunmuyor.
1834te ikinci bir sayım yapılıyor. Salih Şahin bu iki deftere de atıfta bulunuyor, ama çalışması daha çok ikinci deftere dayanıyor.
Velhasıl bendenizi ziyadesiyle heyecanlandıran bu anlamlı çalışmayı, dostlarıma duyurmak istedim. Kim bilir bu duyurumuz, hem Salih Şahinden daha başka güzel eserler beklemeye, hem de diğer şehirlerimizle ilgili böylesi anlamlı çalışmalara vesile olur. Ne dersiniz?
Bu yazı 2,694 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2016
Öğrencime Mektup
-
5 Şubat 2016
Sahici Büyük Kimdir?
-
24 Ocak 2016
Aşkın Yolcuğu'na Dair
-
1 Ocak 2016
Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
-
21 Aralık 2015
Eksik Gören Eksiktir
-
10 Ağustos 2015
Çeşm-i Cihân'a Ağıt
-
9 Temmuz 2015
Tevazu: İnsan toprağını işlemek
-
28 Haziran 2015
Ses vermek?
-
24 Haziran 2015
Bu kitap neden yazıldı?
-
4 Haziran 2015
Muhalefeti mi seçeceğiz?
-
10 Mayıs 2015
Ruhuma Sükünet Veren Şehir
-
20 Nisan 2015
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
-
5 Nisan 2015
Bedhah tuzaklara karşı
-
9 Mart 2015
Bu iyi bir zamandır
-
12 Şubat 2015
Oğluma birkaç not
-
27 Ocak 2015
Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
-
19 Ocak 2015
Son hadiselere ve tartışmalara dair
-
29 Ekim 2014
Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
-
14 Ekim 2014
Camide buluşalım
-
9 Eylül 2014
Bir Gönül Köprüsü
Yorumlar
+ Yorum Ekle