Kutnu şehri tabirini çoğu kimse bilmez. Bu tabirle bendenizin kastettiği, Gazianteptir. Gaziantep, tarihi yapıları, doğal kaynakları,bereketli toprağı, dil zenginliği ve sofra bereketiyle temayüz eden birşehrimiz. Fakat bu kutnu şehri tabiri nereden geliyor?
Bu soruya cevabı daha sonra vereceğim Ancak bendenizde Gaziantep sevgisini aşılayan bir eşsiz kalemi burada zikretmek isterim: Merhum Mithat Enç. Maalesef bugün çoğu Gazianteplinin de tanımadığı bu büyük sanatkâr, ilim adamı ve idealist kahramanı rahmetle anıyorum.
Büyük sanatkâr Zira onun Gaziantepi anlattığı Uzun Çarşının Uluları, edebiyatımızınşehir kitapları arasında öne çıkan, hatta klasikleşen eserlerinden biridir. Zevkle okuduğum, zaman zaman gülüp zaman zaman ağladığım, bazı deyimler ve fıkraları üzerinde derin derin düşüncelere kapıldığım bu kitabı hemen her yerde anmış,öğrencilerime önermişimdir. Kitap, öyle samimi yazılmış ki, henüz sokaklarınıtanımadan şehre adeta aşına oluyorsunuz.
İlim adamı dedim Zira bizde özürlülerin eğitimi meselesini ilk defa gündeme getirip, bu meyanda akademik çalışmalar yapan ve bitmek tükenmek bilmeyen çabalarla yeni yeni okullar açan bir eğitimci ve bir ilim adamıdır. Mesela, Bursada görev yaptığım Fakültenin hemen yakınındaki özürlüler okulu onun adını taşır. Buradan her geçişimde, işitme ve görme engelli çocuklarımızın neşesine ve coşkusuna tanık olur, merhum Ençi rahmetle anarım.
İdealist kahraman dedim; acaba merhum Topçu üstadım gibi, millet mistiği mi demeliydim? Merhum Ençin inançlarını, dini çaba ve telakkilerini bilemem; ama daha henüz İstanbul Darülfünun Hukuk Fakültesi talebesiyken kaybettiği gözlerini sabır ve metanetle karşılayıp, bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme aşkıyla Viyana Yüksek Pedagoji Enstitüsü'nde özürlü çocukların eğitimi konusunda yeniden eğitime başlaması ve bu alanda ilerlemesi dikkate şayandır. Onun Bitmeyen Gece adlı eseri bu serüvenini destanlaştırmaktadır.
Evet, şehirler yetiştirdikleri değerleriyle temayüz eder. Elbette Gaziantepin yetiştirdiği başka ilim ve sanat adamları vardır; fakat bendeniz bu şehri Uzun Çarşının Ulularıyla sevdim. O çarşıyı, kitaptan okuduğum kadarıyla ulularıyla gezmeyi çok arzu ettim.
Yıllar önce, daha henüz lisans talebesiyken, seksenli yılların ortalarında Gaziantepe gelmiştim. O vakit, şehrin tarihi yapılarıadeta sırlanmış, derme çatma dükkânların arasında kaybolmuştu. Şimdi, son dönemlerde kentsel dönüşüm çabalarıyla tarihi kentin yeniden canlandırıldığına tanık oluyoruz. Çeşmeler, bedestenler, camiler ve Bey Mahallesinden itibaren eskişehrin sivil mimarisi yeniden ayağa kalkmış, Mevlevihane ihya edilmiş, Uzun Çarşıadeta küllerinden yeniden dirilmiş. Sonra Zeugmayla tarih çok ötelere uzanmış Ne güzel.
Çarşıda Mithat Ençin ruhaniyeti rehberlik ediyor Yürüyerek geziyoruz. Mihmandarımız Doğan Karaoğlanla bedestenlerde, kaybolmaya yüz tutmuş sanat erbabından bir kaçına uğruyoruz. İşte kutnu şehri tabiri burada zuhur ediyor. Kutnu, kumaş dokumacılığı.Bir el sanatı Tarihi kökenleri çok eskiye kadar uzanan bir sanat. Adeta ipekten ilmek ilmek tablolar çiziyor işin ehli olan sanatkârlar. Şehir sanatla güzelleşiyor; dokunan kumaşlar, bir yandan başörtüsü veya şal olarak hanımefendilerin vazgeçilmez kıyafeti ve aksesuarı olurken, öte yandan çanta, terlik, perdelerde farklı bir kompozisyonun parçası oluyor.
Uzun Çarşıda bir kutnucu dükkânında mesleğini aşkla yapan dostumuzla sohbet ediyoruz. O vakit anlıyorum; şehir sadece tarihi yapılarınırestore ederek tarihi şehir hüviyetine yeniden sahip çıkamaz. Peki, başka ne yapmalı? Şunu yapmalı: O yapıların içini doldurmaya gayret etmeli, şehre mana katan sanatlara ve zanaatlara hayat vermeli.
Şehirde dolaşıyor, şadırvanlarında serinliyor, çeşmelerinden su içiyoruz Sonra yorulduğumuzu fark edip bir kahvehanede menengiç kahvelerimizi yudumlarken kutnu şehrinin sanatkârlarından bir bahis açıyor, konuşuyoruz. Şehir sizi konuşturdukça şehirleşiyor Siz onu konuştukça içinizdeki şehri düzene sokuyorsunuz. Ve nihayet, an geliyor; selam vermek kastıyla uğradığınız şehre veda edip yola koyuluyorsunuz.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle