0 0 0000

Hediye

Obama’nın "özür" hediyesinin "one minute" değerinde mi, yoksa merhum Ecevit’in merak ettiği gibi, "bu Amerika Öcalan’ı bize niye verdi" ağırlığında mı olduğunu yakında göreceğiz...

 

Her halükarda, Ankara’nın, İsrail üzerinden topladığı diplomatik salkımların son tanelerini yediğini söyleyebiliriz. Artık oyun sona geliyor. (Özürden hemen sonra Başbakan Erdoğan Gazze’ye gideceğini açıkladı. Nasıl karşılanacağını göreceğiz. İsrail ise en yetkili ağzından, “hiç sorun değil” dedi.)

 

İsrail özrüne gururlanmak, dünyanın şaşkın bakışları altında tebrikleri kabul etmek, içeriye de politik pazarlamasını yapmak doğal sayılabilir.

 

Tabii hediye paketi bu kadarsa.

 

ABD Başkanı’nın İsrail’den ayrılırken tüm "Ortadoğu’ya seyrettirerek" dilettiği özrü ve Türkiye-İsrail’in barıştırılmasını "sürpriz" sayanlara bakarak ABD’nin ne yaptığını anlamak mümkün olamayacağına göre, demek başka yerleri kolaçan etmemiz gerekiyor!..

 

Hürriyet gazetesi, 21 Mart 2013, "Libya gibi Suriye’de de göreve hazırız" başlığının altındaki haber satırları şöyle...

 

“NATO Avrupa Kuvvetler Komutanı Oramiral James Stavridis, bazı NATO ülkelerinin Suriye’de üçüncü yılına giren savaşı sona erdirmek için muhalefete yardımı da içeren bir askeri plan hazırlığı yaptığını söyledi.

 

Stavridis, önceki gün ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi’nde yaptığı konuşmada, acil durum planı kapsamında uçuşa yasak bölge ilan edilmesi, silahlı muhaliflere askeri yardım ve silah ambargosu seçeneklerinin de değerlendirdiğini belirtti.”

 

Aynı haberde ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Mike Rogers’ın sözleri de var; "Rejimin kimyasal silah kullanma niyetini bildiğimiz halde bir şey yapmazsak bu ulusal güvenilirliğimize leke sürer. Harekete geçme zamanı geldi. Beklememeliyiz".

 

Başkan Obama’nın İsrail gezisinin dişe dokunur tek anlamının Tel Aviv-Ankara uzlaşısı olduğunu söyleyen global kanı, kısa süre sonra bunun bir "kuşatma" planı olduğunu görecek.

 

Böylece, "ölü deniz yazıtları" müzesinin çıkışında fısıldaşan Netahyahu ve Obama'nın sırrı da çözülecek.

 

Ziyaret sırasında Obama ve Kerry, Suriye’nin etrafındaki "her şey" ile "temas" etti!. İsrail, Türkiye, Irak, Barzani, Ürdün, Filistin ve hatta Türkiye üzerinden Hamas!

 

Şimon Peres’in dün (25/03) Hürriyet’e verdiği röportaj hassas gözlerle okunursa, barış anlaşmasının bir boyutunun Hamas füzelerinin durdurulması (!) olduğunu da hissedebilirsiniz!

 

Keza, düne kadar Bağdat’a ses etmeyen ABD’nin, Bakan Kerry ağzından Maliki’yi hem de yüzüne karşı sert fırçaladığını şu sözlerden çıkarabilirsiniz; “Irak hava sahası üzerinden İran uçaklarının Suriye’ye silah taşıması sorunlu. Irak’ın, İran’dan Suriye’ye giden yardımlara göz yumması bizi çok şaşırttı”.

 

Elbette ABD’nin şaşırdığı falan yok.. Tam tersine Maliki’ye "adamı şaşırtırım" diyor.

 

Bağdat bu fırçayı yerken Kuzey Irak yönetiminin Başbakanı Türkiye’ye "stratejik ortaklık" teklif etmek üzere Ankara’daydı! (Tıpkı İsrail öncesi Ankara’ya gelen Ürdün Kralı gibi!)

 

Özrün tüm bölgeye izlettirilmesinin anlamı bu işte; Obama, “kontrol hâlâ bende ve Suriye meselesinde Amerika’yı yeni bir rotaya oturtuyorum” diyor.

 

İsrail ve Türkiye, sadece Suriye’yi değil bölgede herhangi bir ülkeyi "kuzeyden ve güneyden" preslediğinde pek az başkent ayakta kalabilir.. Şam özelinde artık buna Irak’ı ve Erbil’i, Ürdün’ü katabilirsiniz. Yakın kuşatma çemberi budur.

 

Açık görünen Suriye'nin Batı, yani Doğu Akdeniz kanadıdır.. O halde başka yerlere bakmayı sürdürelim!..

 

Şubat ayı sonunda Aksaz Deniz Üssü’nün misafirleri vardı!. Daimi NATO Deniz Grubu NATO savaş gemileri (SNMG) Doğu Akdeniz’e geldi ve Türkiye'nin SAT gibi özel birimlerinin de bulunduğu Aksaz Deniz Üssü’nü ziyaret etti.

 

Daha sonra da USS Dwight D. Eisenhower ve destek gemilerinden oluşan bir grup savaş gemisine katılmak üzere hareket etti.. Ki "SNMGI", yüksek kalibreli bir NATO kuvvetidir.

 

Dört tarafı kuşatmanın fiziki yapısı böyle ve görülüyor ki ABD, Şam’ı vurmanın yollarını yapıyor.. Esad’ı çökertecek güçte kombine bir hava vuruşu gerçekleşecek. "Libya’daki gibi" sözünün anlamı bu.

 

Eğer bu savaş haritası üzerinden bakmayı sürdürürsek, İsrail özrü ile Türkiye’deki barış sürecinin çakışmasının stratejik değil ama taktik bir zamanlaması olduğunu söyleyenler haklı.

 

Hayli oldu yazalı ve PKK’nın bitmesini, "el boşaltma, kavgada ellerin tutulmaması" ile izah notunu düşmüştüm.. Örgütün sınır dışına çekilmesi, komutanların konsantrasyonunu Suriye kaydırmasını sağlayacak. (Sonrası için de bir notum var: Komutanların elini bir süre daha boş bırakmak gerekiyor. Çünkü TSK yumruğu için Suriye küçük ve PKK sırf bunun için ilgili güçler tarafından çekilmeye zorlanmazdı.)

 

Suriye durumun farkında.. Obama ziyaretinden ve özürden hemen önce bölgeye yayılan bir haber, Golan’ı İsrail’e vermeyi teklif ediyor, Esad yönetimini de İsrail’e yakın (korumasında demektir) bir bölgede mini devlete razı ediyordu.. Herkes rüşveti anladı, kimse umursamadı. Ama Rusya çok kızdı!

 

Rusya demişken.. Hiç Rusya’yı soran yok ve garip olan Moskova’nın sesini, İsrail özrü ve kuşatma konusunda pek duymamamız.. Bir önceki yazımızı buna ayırmıştık ve Kremlin "uzak kuşatma"nın bir parçasıdır.

 

Bu konunun daha o kadar çok ve renkli boyutu (enerji gibi) var ki.. Hepsini değilse de (!) önemli kısmını yazacağız..

 

"Levant" paylaşılıyor işte... 

 

http://twitter.com/NedretErsanel 

Bu yazı 5,847 defa okundu.