Fikret Ertan
0 0 0000
Filistin'e acil para lazım
Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas yarın Ankara'da olacak, Kudüs Üniversitesi'nin Başbakan Erdoğan'a bir otelde takdim edeceği fahri doktora törenine katılacak ve sonra başta Erdoğan olmak üzere yetkililerimizle Filistin meselesini görüşecek.
Abbas, muhtemelen hem önümüzdeki BM Genel Kurulu'nda yeniden gündeme getireceği Filistin devletinin tanınması (üye olmayan statü talep edecek) ile ilgili planlarını hem de muhtemelen yönetiminin bugün yaşadığı ağır ve çok ciddi malî krizi de devlet ricalimize anlatacak ve herhalde bu konuda yardım da isteyecek.
Filistin yönetimi, bugün gerçekten kuruluş yılı olan 1994'ten bu yana en büyük, en ciddi malî krizini yaşıyor. Bu yüzden bölge geçen haftadan bu yana gösterilerle sarsılıyor. Halk büyük şehirlerde sokağa dökülüp krizi ve krizi hafifletmeye dönük alınan tedbirleri protesto ediyor. Yönetim de bu konuda acil çareler ve taze para arıyor.
Nitekim, önümüzdeki pazar günü BM çatısında Filistin Yönetimi'ne yıllardır malî destek ve yardım sağlayan 'Donor Grubu' hem genel hali hem bu malî krizi bir konferans çerçevesinde görüşecek ve mensuplarından ek malî katkı talep edecek. Muhtemelen Mahmud Abbas da burada olacak.
Filistin Yönetimi'nin malî krizi şüphesiz bütçe açığından kaynaklanıyor. Yönetim son yıllarda Başbakan Selam Fayyad'ın başarılı ekonomik reformlarına rağmen bütçesine yapılan yabancı donor katkısını azaltabilmiş olsa da açığı tamamen kapatabilmiş de değil. Yapılan ekonomik reformlar sonucu yönetim 2008'deki yabancı katkı miktarı olan 1,8 milyar doları 2011'de 1,1 milyar dolara kadar düşürebilmiş, ancak bu yeterli olamamıştı. Bu durumun ortaya çıkmasında da Arap ülkelerinden yapılan katkının düşmesi en önemli rolü oynamıştı. Bu ülkeler 2008 ve 2009 yıllarında 500 milyon dolar katkı yaparlarken 2011 ve 2012 yıllarında bu katkı 200 milyon dolara kadar inmişti. Bu 200 milyon doların da büyük bölümü Suudi Arabistan'dan gelmişti bildiğim kadarıyla. Yabancı katkının aslan payını ise Amerika ve Avrupa Birliği karşılıyor. Bunu da yeri gelmişken belirtelim. Bunlar katkı yapmasalar, ne olur, Filistin Yönetimi ne yapar, herkes düşünsün de bu konuda atıp tutmasın. Hoşuna gitmese de gerçekleri görsün..
İşte bu yabancı katkılardaki düşüş bugün Filistin Yönetimi'ne bugünlerde en az 400 milyon dolar malî yardım ya da katkı yapılmasını gerektiriyor. 2012 yılı bütçesi için bu 400 milyon dolar acil ihtiyaç haline gelmiş bulunuyor. Bu açık yüzünden Filistin Yönetimi, sayısı 180 bini bulan kamu görevlisi ya da memurunun maaşlarını aylardır kısmen ödeyebiliyor. Bu 180 bin memur, artı destekledikleri yakınları, Gazze dâhil Filistin bölgesinin nüfusunun yaklaşık yüzde 25'ine tekabül ediyor. Bu da şüphesiz çok önemli bir yüzde sayılır. Bu yüzdenin maaş alamamasının anlamını herhalde hatırlatmaya gerek yok. Esasen, 4 milyar dolar civarında olan bütçenin büyük bölümü işte bu maaşların ödenmesine harcanıyor. Bugün yukarıda söylediğimiz gibi açık 400 milyon dolar. Bu açık yabancı katkılarla kapanmazsa Filistin Yönetimi ya bulabilirse yeniden borçlanacak ya da zaten tepkilere sebep olan ekonomik istikrar programını daha da güçlendirmek ve ağırlaştırmak zorunda kalacak. Bu da krizin daha da ağırlaşması anlamına gelecek şüphesiz.
Filistin Yönetimi'nin bugün karşı karşıya olduğu malî krizin diğer sebebi de son birkaç yıldır Batı Şeria'da yaşanan ekonomik durgunluk ve ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlama süreci elbette. Bölge 2008-2009 yıllarında yılda ortalama yüzde 9 ekonomik büyüme yaşarken son iki yıldır bu oran yüzde 5 civarlarına düşmüş bulunuyor. Bu yüzden işsizlik Batı Şeria'da yüzde 19, Gazze'de ise yüzde 30 civarında seyrediyor.
Gazze zaten ambargo ve başka sebeplerle ekonomik krizden çıkamıyor. Üstelik böyle giderse ve durumda bir değişiklik olmazsa, milletlerarası camia acil tedbirlere başvurmazsa BM'ye göre Gazze 2020 yılına kadar yaşanmaz hale gelecek. BM raporuna göre, okul, sağlık, enerji ve diğer konularda gelişme olmazsa Gazze'nin durumu gittikçe kötüye gidecek. Bu alanlarda gelişmeler olması için de hem ambargonun kalkması hem de para gerekiyor elbette. Bu paraları kim verecek, ne zaman verecek, bilinmez.
Filistin Yönetimi'ne hem acilen hem de orta ve uzun vadede para gerekiyor kısacası. Paranın yanı sıra ekonomik kalkınma ve gelişmeyi önleyen İsrail sınırlamalarının da kalkması şart elbette. Para muhtemelen bulunacak; ama işgal, o başka ve zor bir konu. Batı Şeria 1967'den bu yana işgal altında. Yani 45 yıldır. Bugün bu kadarını söyleyeyim, yeter herhalde...
zaman
Bu yazı 1,171 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
27 Eylül 2012
Bingazi saldırısının mahiyeti seçim sonrasına kaldı
-
20 Eylül 2012
Filistin'e acil para lazım
-
17 Eylül 2012
Bingazi saldırısı ve ötesi
-
10 Eylül 2012
Rusya, Suriye rejiminden kolay kolay vazgeçmez...
-
6 Eylül 2012
Trans Hazar hattı bir gün hayata geçecek
-
3 Eylül 2012
Amerika ve İsrail: Pekişen, derinleşen ayrılık
-
30 Ağustos 2012
Bosna ve Suriye...
-
27 Ağustos 2012
Bağlantısızlar Zirvesi'nden ne çıkacak?
-
23 Ağustos 2012
Amerika'nın Irak'taki nüfuzu ne kadar?
-
13 Ağustos 2012
İran'a saldırının önünü açabilecek rapor
-
9 Ağustos 2012
İranlı yetkililerin nankörlüğü
-
6 Ağustos 2012
Rejimin helikopterleri ve mücadelenin seyri
-
2 Ağustos 2012
İsrail Suriye'yi nasıl dinliyor, nasıl gözetliyor?
-
30 Temmuz 2012
Eski dostlar buluştu: Romney-Netanyahu
-
23 Temmuz 2012
Suriye'nin kimyasal silahlarının akıbeti ne olacak?
-
19 Temmuz 2012
Rum Kesimi, İsrail, yeni jeopolitik ve ötesi
-
16 Temmuz 2012
Rum Kesimi ve Rusya ilişkileri
-
9 Temmuz 2012
İsrail donanması ve yeni görevi
-
5 Temmuz 2012
El-Kibar muammasını hatırlarken...
-
2 Temmuz 2012
Rusya'nın rolü
Yorumlar
+ Yorum Ekle