Fikret Ertan
0 0 0000
Amerika ve İsrail: Pekişen, derinleşen ayrılık
İran'ın nükleer tesislerine muhtemel saldırı konusunda Amerika ile İsrail arasında değerlendirme ve derin görüş ayrılığı olduğuna fazla şüphe yok.
Son dönemde tarafların yetkilileri tarafından söylenen sözler, verilen dolaylı mesajlar bunu açıkça ortaya koyuyor.
Nitekim, Amerikan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey'in geçen hafta Londra'da gazetecilere konuşurken kullandığı cümleler bize hem bu ayrılığın gerçekten var olduğunu, üstelik derinleştiğini de gösteriyor.
'...İsrail'in İran'a saldırısı İran'ın nükleer programını geciktirecektir; ancak imha da edemeyecektir. Onların (İsrail'in) bunu tercih etmeleri (yani saldırmaları) halinde ben buna suç ortağı olmak istemem... İstihbarat niyetleri ortaya çıkaramadığı için ben İran'ın nükleer niyetlerini bilmiyorum. Ancak, aşikâr olan şu: İran'a vaktinden önce saldırıldığında İran'a baskı uygulayan 'milletlerarası koalisyon' sona erer. İran'a karşı uygulanan müeyyideler etkili oluyor. Başarılı olmaları için bunlara makul bir zaman tanımak gerek.'
Dempsey'in işte bu cümleleri hem İsrail'i hem de bu ülkeyi destekleyenleri müthiş rahatsız ederken, özellikle de 'Onların (İsrail'in) bunu tercih etmeleri (yani saldırmaları) halinde ben buna suç ortağı olmak istemem' şeklindeki cümlesi ortalığı karıştırmış bulunuyor.
Dempsey, suç ortağı ifadesi için 'complicit' kelimesini kullanmış. Gerçekten de İngilizce'de bu kelimenin genel anlamı bu ve tabii ki bu ağır bir ifade sayılır. Dempsey'in bu kelimeyi dil sürçmesi veya başka bir hata sonucu kullanmış olduğu da düşünülemez, zira Dempsey Duke Üniversitesi'nde zamanında edebiyat masterı yapmış, dile hakim birisi.
Üstelik ne kendisinden, ne de Beyaz Saray'dan bu cümlesi dolayısıyla herhangi bir tekzip ya düzeltme de yapılmamış bulunuyor. Bu da hem Dempsey'in hem de Beyaz Saray'ın söz konusu ifadenin arkasında durmaya devam ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
İsrail ise bu konuda en hafif deyimle şaşkınlık yaşıyor. Önemli yetkililerden Dempsey'in ifadesi konusunda bugüne kadar herhangi bir tepki gösterilmemiş bulunuyor. İsrail medyası sadece bazı adını açıklamayan yetkililerin ifadelerine yer verirken bunlardan birisinin 'Dempsey'in ifadesinin İsrail ile Amerika arasında güvenlik ve savunma işbirliğini belirten sürekli açıklamalarla ters düşen, çelişen garip bir ifade olduğuna' işaret ediyor. Bununla da şüphesiz Dempsey'in ifadesinin kuvvetini azaltmaya çalışıyor.
Dempsey ve onu desteklediği ortada olan Obama yönetimi ile İsrail arasında İran'a saldırı konusundaki ayrılık geçen hafta başka bir gelişme ile de pekişmiş görünüyor. Bu gelişme Amerika ile İsrail arasında her 3 yılda bir yapılan balistik füzelere karşı savunma ortak tatbikatları ile ilgili son derece önemli bir gelişme.
Sonuncusu 2009'da yapılan Juniper Cobra adlı bu tatbikatlar özünde her iki ülkenin muhtemel bir İran füze saldırısını nasıl zamanında haber alacakları ve saldırıya nasıl ve hangi vasıtalarla karşılık vereceklerini çeşitli yönlerden sınayan tatbikatlar. Önümüzdeki ekim ya da kasımda yapılacağı açıklanan ve adı Austere Challenge 12 olan bu yılki tatbikatın bu tatbikatların en kapsamlısı olacağı çok önceden ilan edilmişti. Ne var ki, geçen haftaki haberlerde Amerika'nın bu yılki tatbikatın kapsamını daha dar tutacağı, katılacak personel ve vasıta sayısını azaltacağı bildiriliyor.
Time dergisinin konuyla ilgili yazısında planlama aşamasında 5000 Amerikan askeri personelinin yer almasının kararlaştırıldığı tatbikata artık 1200-1500 personelin katılmasının beklendiği, 2 Aegis tipi özel savaş gemisinden sadece birisinin geleceği söyleniyor. Her ne kadar Pentagon yetkilileri bu haberin gerçeği yansıtmadığını söyleseler de haberin en azında çıkması bile bize göre İsrail'e Obama'dan bir mesaj gibi geliyor. Belki daha başka mesajlar da var; ama bunlar kamuoyuna pek yansımıyor anlaşılan.
Kısacası, Obama yönetimi ile İsrail yönetimi arasında İran'a yapılması muhtemel saldırı konusundaki ayrılık artık saklanamayacak kadar açık ve net olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Bunun hem bugün ve önümüzdeki günlerdeki muhtemel gelişmelere güçlü etkisinin olacağı şimdiden belli olmuş bulunuyor.
Dempsey ve onu destekleyenler muhtemel bir İsrail saldırısında yer almayı 'İsrail ile suç ortaklığı' olarak görüyor ve öyle niteliyorlarsa bu İsrail için kötü haber, kötü gelişme demek.
zaman
Bu yazı 1,161 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
27 Eylül 2012
Bingazi saldırısının mahiyeti seçim sonrasına kaldı
-
20 Eylül 2012
Filistin'e acil para lazım
-
17 Eylül 2012
Bingazi saldırısı ve ötesi
-
10 Eylül 2012
Rusya, Suriye rejiminden kolay kolay vazgeçmez...
-
6 Eylül 2012
Trans Hazar hattı bir gün hayata geçecek
-
3 Eylül 2012
Amerika ve İsrail: Pekişen, derinleşen ayrılık
-
30 Ağustos 2012
Bosna ve Suriye...
-
27 Ağustos 2012
Bağlantısızlar Zirvesi'nden ne çıkacak?
-
23 Ağustos 2012
Amerika'nın Irak'taki nüfuzu ne kadar?
-
13 Ağustos 2012
İran'a saldırının önünü açabilecek rapor
-
9 Ağustos 2012
İranlı yetkililerin nankörlüğü
-
6 Ağustos 2012
Rejimin helikopterleri ve mücadelenin seyri
-
2 Ağustos 2012
İsrail Suriye'yi nasıl dinliyor, nasıl gözetliyor?
-
30 Temmuz 2012
Eski dostlar buluştu: Romney-Netanyahu
-
23 Temmuz 2012
Suriye'nin kimyasal silahlarının akıbeti ne olacak?
-
19 Temmuz 2012
Rum Kesimi, İsrail, yeni jeopolitik ve ötesi
-
16 Temmuz 2012
Rum Kesimi ve Rusya ilişkileri
-
9 Temmuz 2012
İsrail donanması ve yeni görevi
-
5 Temmuz 2012
El-Kibar muammasını hatırlarken...
-
2 Temmuz 2012
Rusya'nın rolü
Yorumlar
+ Yorum Ekle