0 0 0000

CHP neden Kürt raporu yazamıyor?

CHP Suriye ve Kürt meselesinde bir türlü eski CHP yaklaşımlarını aşamıyor.
Suriye'de önüne çıkan fırsatı -hükümetin eksikliğini eleştirip, Suriye halkının yanında yer almakdeğerlendirebilirdi ama ne yazık ki o treni kaçırdı.
Peki, Kürt meselesinde ne yapıyor?
Birkaç ay önce Başbakan Erdoğan'la görüşme önemli bir hamleydi ama onun da arkası gelmedi.
En kötü ihtimalle AK Parti-
CHP bu meselede "ortak aklı" devreye sokabilirlerdi. Olmadı ve unutuldu. Şimdi Kürt meselesiyle ilgili "Yeni CHP"nin yeni rapor hazırlığı içinde olduğu konuşuluyor. Aslında bu rapor meselesi "Yeni CHP"yi iyi anlatıyor. İki yıldır bir Kürt raporu hazırlığından söz ediliyor ama ortada rapor yok. Bir ara başında bugünkü parti sözcüsü Haluk Koç'un olduğu bir heyet bile oluşturuldu ama yine bir sonuç çıkmadı.
Oysa CHP'nin, daha 1990'da o zaman adı SHP iken dönemin en radikal raporuna imza atan bir geçmişi var. Halen de sıkıştığında o raporla övünüyor.
Peki, şimdi neden iki yıl geçmesine rağmen bir rapor hazırlayamıyor? 90'larda dönemine göre en ileri şeyleri söylemeyi beceren bir parti neden 2012'de Kürt meselesine bir çözüm öneremiyor?
Bunda, CHP'nin sırtında Kürt sorununu yaratan parti olmanın yükü olduğu kadar, iktidarda AK Parti'nin olmasının da etkisi var. Daha ileri bir rapor yazsa tabanı ve geçmişiyle başı derde girecek, geride kalsa imajı daha da aşağı çekilecek.
Ayrıca AK Parti'ye destek olma ihtimali de korkutuyor. Bu yüzden işi uzattıkça uzatıyor. Birkaç gündür konuyla ilgili olarak CHP'lilerle görüşüyorum. Net cevabı olan yok. Kulislerde konuşulan şu: Şükrü Elekdağ, Sezgin Tanrıkulu hatta son olarak "dağa kaçırılışıyla" gündeme oturan Hüseyin Aygün'ün de içinde olduğu bir ekip var ve onlar bir raporu hazırlamak için çalışıyor.
Konuştuğum CHP'liler bunun doğru olmadığını, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun dışarıdan konunun uzmanı üç kişiye rapor hazırlattığını söylediler. Ortaya ne çıkacağını ise kimse bilmiyor. Durumu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'na sordum. Rapora ilişkin bir şey söylemedi ama klasik hükümet eleştirisini söyleyip, ekledi: "Türkiye AB standartlarından uzaklaştıkça bu sorun daha çözümsüz bir hal alıyor. Şiddet nedeniyle de makas giderek açılıyor. Ben şiddetin tamamen sonlanacağına da artık inanmıyorum.
Bir an önce Meclis'in devreye girmesi ve sorunu tartışması gerekiyor."
Bu yaklaşımdan da anlaşılacağı gibi kısa sürede CHP'den bir Kürt raporu çıkmayacak.

'Bu çığlık çoğalacak'
PKK'nın G.Antep'teki terör saldırısı, bir kez daha solun şiddetle ilişkisini gündeme getirdi. Bu konuda Halil Berktay hocanın hem tespitleri hem de "bunlar hakiki sözler" diye alıntıladığı Ayşe İşler Tsekka'nın söyledikleri önemli. Berktay'ın, Taraf'taki tespitlerinden sadece bir paragraf:
"Tek tük görülüyor zaten, vahşeti normalleştirme çabaları. Savaştır olur, büyük bir örgüt, geniş alana yayılmış bütün birimlerini kontrol edemeyebilir. Bekleyelim, sabırlı olalım. Yapmışlarsa tabii yanlıştır, 'aptalca'dır. Üç aşağı beş yukarı buna benzer yaveler. Öyle mi politik bir hatadan ibaret midir her şey? Canavarlığın adı aptallık olabilir mi?" Berktay'ın "Bu çığlık çoğalacak" dediği Ayşe İşler Tsekka'nın alıntısından da bir bölüm: "Sadece ve sadece AKP'yi suçlu bulmaktan başka hiç mi cümlemiz olmayacak? Hiç mi şu soruyu sormayacağız kendimize: PKK'nın şimdiye kadarki birtakım eylemleri, devlete, derin devlete, kontrgerillaya istedikleri kadar üzerinde at koşturabilecekleri bir zemin yaratmadı mı ve bunun sorumlusu kimler, PKK değil mi, diye? Kısacık bir yazı.
Çünkü içim yanıyor. Gerçekten yanıyor. Her şeye. Hayatını kaybeden herkese..."

sabah

Bu yazı 1,337 defa okundu.