En Sıcak Konular

Deniz Ülke Arıboğan


Deniz Ülke Arıboğan
0 0 0000

Neymiş bu sıfır sorun?



Başımıza gelen her kötü şeyin bir sorumlusu bir lanetlisi olacak ya, şimdilerde de 'sıfır sorun politikasına' takmış durumdayız. Arap Baharı'nın da sorumlusu o, Suriye krizinin de, bölgesel mezhep çatışmasının da, hatta belki küresel ekonomik krizin de. İnsan neymiş bu 'sıfır sorunun gücü' demekten kendini alamıyor. Nelere kadirmiş, nelere bedelmiş? Tarihin derinliklerinden bugüne kadar kurulmuş ne kadar yapı varsa, anlaşıldığı kadarıyla Türkiye'nin yeni dış politikasının vizyonuyla hepsi çözülmüş gitmiş.
Aslında bu da bir terakki sayılır. Eskiden her şeyi ABD ya da İsrail yapardı hem çevremizde hem de içimizde. Kötülüklerin sorumluları belliydi. Şimdi ne olduysa Arap Baharı'nı da biz tetikliyoruz; Suriye'yi de biz bölüyoruz; El Kaide'yi de biz kullanıyoruz; bölgenin silahlanmasını da biz sağlıyoruz vs. Ya aşırı ego şişmesine paralel bir narsizme tutulduk ya da hakikaten aniden tarif edilemez bir güce kavuştuk. Bu öyle bir güç ki, kimileri 'bütün dünyayı biz yönetiyoruz; her şey bize bağlı' derken, kimisi de 'bütün dünyayı biz batırıyoruz, her şey bizden kaynaklı' düşüncesinde. Bir sakin olalım ve neden bahsediyoruz onu bulalım.
 1- Ortadoğu'daki kaynama dünya siyasetinin merkezinde gibi görünse de, esasen bütün dünyada büyük bir değişim süreci yaşanıyor. Eksenler kayıyor, merkez dünya eski ağırlığını kaybediyor. Kadim ittifaklar anlamsızlaşıyor, büyük rekabetlerin içine derin işbirlikleri yerleşiyor. Ekonomik sistemler çöküyor, yeni ve teoride daha önce görülmemiş modellerin başarısı diğerlerine örnek oluyor. Çin dünyanın ağırlık merkezine öyle bir bastırıyor ki, bütün stratejik hesaplamalar yeni bir boyut kazanıyor. Ortadoğu'daki kaynama da bir ucuyla Çin ve İran'ın dünyanın en büyük enerji havzasına doğru hareketlenmesinden kaynaklanıyor. ABD ve Batı ekseni bu bölgeyi hızla küresel kapitalist sisteme eklemleme ve demokratikleşme/liberalleştirme rüzgarları yoluyla bu coğrafyanın rotasını Batı'ya doğru çekmenin derdinde. Arap Baharı diye üretilen ve Batı dünyası tarafından ilk başlarda bolca alkışlanan değişim rüzgarlarının mantığı bu. Çin ise İran'ın simgelediği anti Batı modeli kendi ekonomisinin gücüyle besleme ve Ortadoğu ile Afrika'yı İran üzerinden Çin Hinterlandına bağlama arayışında. Rusya'ya gelince o, 3. güç olarak dengeyi muhafaza eden, bir gün ABD diğer gün Çin ile flört eden bir görüntüde. Herkes payına düşeni alırken, onlar da paylaşılamayan alanları kontrol etmenin peşindeler. Nitekim Suriye muhtemelen bu konumdaki bir ülke olacak. Türkiye de bir başka dengeleyici. Batı ittifakının bir parçası olmakla birlikte tüm bu merkezlerle geçinmenin ama bir yandan da rekabetin merkezindeki ateş çemberinin içinde yer almanın bedelini ödüyor.
2-Türkiye'nin diğer bir açmazı komşularındaki sorunlarla ilgili. Bu kadar sorunlu komşularla sıfır sorun politikası yürütmek imkansız. Hem Batı ittifakının içinde yer alıp hem İran ile sorunsuz yaşamak; hem Barzani ile iyi ilişki kurup hem Maliki ile geçinmek; hem Esad ile dost kalıp hem Esad sonrasını kurtarmak; hem Ermenistan'la sorunları çözüp hem Azerbaycan ile kardeş kalmak; hem Kıbrıs'ın yeni oluşan enerji kimliği içerisinde adaya hakim olup hem de Yunanistan'la iyi ilişkiler kurmak imkansız. Kısaca zor dostum zor! Teorideki rahatlık, giderek büyüyen sorunlu bir alanda pratikteki olanaksızlıklara dönüşmüş durumda. Kaos bitene kadar da durum böyle seyredecek gibi. Problem sıfır sorunda değil, sıfır sorun iyi bir yaklaşım; lakin çevresi kötü(!)
 3- Sıfır sorunun anlamı kavgasız gürültüsüz bir ortamda ekonomik, kültürel ilişkiler yoluyla olumlu siyasi bağlantılar oluşturmak ve bir barış havzasına ön ayak olmak. Yoksa kavgaların dibine kadar müdahil olmak değil. Suriye'deki geçiş sürecini hızlandırma meselesinde eli silahlı insanlarla ilişki içerisine girmek sıfır sorunun ruhuna uygun bir yaklaşım değil. Esad'a karşı olmak ve mağdur olanlara insani yardım yapmak başka, militanlara el vermek başka. Türkiye savaşlara değil, barışlara liderlik ya da aracılık yaptığı ölçüde gerçek gücünü gösterebilir. Sıfır sorunun mantığı da kanımca budur. Eğer bir hata varsa, sebebini sıfır sorun politikasından sapmada aramak gerekir.

akşam



Bu yazı 1,264 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 21 Eylül 2012 Düşünce ve ifade özgürlüğünden nefret söylemine
    • 17 Eylül 2012 Ciddi bir temizlik harekatı yapılıyor
    • 31 Ağustos 2012 Terörle mücadele meselesi!
    • 29 Ağustos 2012 Neymiş bu sıfır sorun?
    • 27 Ağustos 2012 Suriyeli mülteciler ve tampon bölge
    • 17 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün'ün kaçırılması konusu
    • 13 Ağustos 2012 Türkiye'de iç siyasetin dönüşümü
    • 3 Ağustos 2012 Dünya nereye gidiyor?
    • 4 Temmuz 2012 Kürt sorunu mu?
    • 8 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu-Erdoğan görüşmesi
    • 6 Haziran 2012 Suriye'de son tango!
    • 2 Mayıs 2012 Yeni Ortadoğu'nun İsrail'i
    • 20 Nisan 2012 Dış politikada ilkeler
    • 28 Mart 2012 Nükleer Güvenlik Zirvesi ve Suriye
    • 23 Mart 2012 Ekonomik kriz milliyetçiliği besleyecek mi?
    • 21 Mart 2012 Afganistan ne için?
    • 7 Mart 2012 Putin'in üçüncü dönemi
    • 22 Şubat 2012 Xi Jinping Türkiye'de!
    • 10 Şubat 2012 Devlet devletin kurdu mu?
    • 8 Şubat 2012 Suriye sadece iç meselemiz mi?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,561 µs