En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Yangını kim söndürecek?



Sınırın Suriye tarafında süren bir yangın görüntüsü vardı geçtiğimiz ay haberlerde. Türkiye tarafında görevliler hazırlıklarını yapmışlar, yangının bu tarafa geçmesini engellemeye çalışıyorlardı. Yangın bu, sınır tanır mı?


Yanan ağaçlardan fırlayan çam kozalakları mermi gibi, yangını onlarca metre ileri taşır. Orman yangınını söndürürken kullanılan yöntemlerden biri karşı yangın çıkartmaktır. Kontrollü bir şekilde çıkartılan yangın, kontrolsüz yangını içine alıp durdurur.

Suriye bizim arka bahçemizdi. Yangın bütünüyle kontrolden çıktı. Türkiye'nin karşı yangını; yani muhalefete verdiği güçlü destek de yangını durdurmaya henüz yetmedi. Yangın sınırlarımızı aştı ve ilerledi. Foça'da patlayan bomba, Suriye'deki yangının bir parçası. Şemdinli'de PKK'nın iddialı kalkışması da öyle. Terörün karmaşık denklemini önümüze alıp şu soruyu soralım: Suriye'de devam eden iç savaş olmasaydı PKK Şemdinli'de halk ayaklanması provası yapar mıydı? İzmir Foça'da askerlerimizi hedef alan o bomba patlar mıydı? Bildiklerinizi gözden geçirip çok emin bir şekilde "hayır" cevabı veriyorsanız, bu sorunun peşinden gelecek ikinci sorunun cevabı çok açık değil mi? Türkiye'de terör olaylarında bir artış yaşanacak mı?

Terör, bir yerden birleşik kaplar gibi birbirine bağlanan; ama farklı katmanlarda farklı mekanizmalarla işleyen karmaşık bir cihaz. En büyük katman, terörden bezmiş olan Kürt'üyle Türk'üyle halkın kendisi. Şehit cenazelerini gördükçe, haberlerini okudukça kalbi sıkışan, terör olaylarını izledikçe lanetler okuyan geniş kitle. Terör, ana tema olarak bu büyük kitleyi canından bezdirerek amacına ulaşmaya çalışıyor. Terör, parti politikasının değişmez bir tartışma konusunda dönüşüyor. Devlet katında alınacak kararlar, halkın baskısı altına giriyor. Böylece terör, halkı bezdirerek devleti sıkıştırmış oluyor. İkinci katmanda, bu meselenin tarafları var. Kendisini "özgürlük savaşçısı" zanneden PKK militanı ve sempatizanı bir tarafta; dağda terörle mücadele eden yüksek motivasyonlu güvenlik görevlileri ve bu meseleyi Türkiye'nin bekası sorunu olarak görenler bir tarafta. En üst katta ise karar vericiler duruyor: Suriye'nin Muhaberat'ı, İran, Rusya servisleri ve bu tarafta elbette Türkiye'nin devlet birimleri ve tereddütler yaşayan Batılı diplomatlar ve siyasetçiler var. Arada terör üretim merkezi olarak çalışan bir PKK kurmay heyeti duruyor.

PKK zaman zaman bölgesel dengeleri zorlayarak, devletin kuşatmasını yarmaya çalıştı. Bir yıl önce İran'la çatışan PKK, bugün aynı ülkenin taşeronu olarak rol üstleniyor. Suriye'de durum umutsuz. Ama hazır gözler bölgeye çevrilmişken, bu fırsattan istifade PKK ispat-ı vücut ediyor. Suriye'de iç savaş bütün şiddetiyle devam ederken, Türkiye'nin başının terörle belaya girmesini kimler ister?

Peki PKK ne istiyor? Dün Esed'e destek veren, bugün önlenemeyen akıbetini görüp vazgeçen PKK, sadece terör kapasitesini artıracak bir fırsat görüyor önünde. Halkı canından bezdirecek, militanlarına moral verecek ve böylece asıl hesapta, masada yanına koyduğu silahı daha korkutucu gösterecek. Unutmayalım, masada elindeki silahla pazarlık yapmaya çalışan bir terör örgütü ile devletimiz müzakere yürütüyor. Namlusundan hâlâ duman çıkan bir silahın etkisini düşünün.

Bu sefer her zamanki gibi iyimser değilim. Yangın sınırlarımızdan içeri girdi. PKK, Türkiye'ye bir kan banyosu aldırarak, marifetlerini ispatlamaya kararlı. Suriye'de iç savaş sürdüğü müddetçe, PKK'nın bu stratejisi de sürecek. Şaşırmamak ve şok yaşamamak için hazırlıklı olmalıyız. Türkiye'nin terör saldırılarından emin olması için Esed'in gitmesi, Suriye'deki iç savaşın sona ermesi lâzım.

30 yıldır hep bildiğimiz, ezberlediğimiz kalıplar mı bunlar? Hayır değil. Türkiye, terör sorununda çok farklı bir noktaya geldi. Şemdinli'deki iddialı provayı başarısız kılan, PKK'nın umduğu ve beklediği halk desteğini alamaması oldu. Kürtler PKK'nın hesaplarına inanmıyor; yazılan senaryoda verilen rolü oynamayı reddediyor.

Yangın, evimizin ortasında. Ama bu sefer Kürt'üyle Türk'üyle yangını büyümeden elbirliğiyle söndürme umudumuz var.

zaman

Bu yazı 1,232 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,591 µs