Erdal Şafak
0 0 0000
Tarih yolları kesiştirince...
Sadece rastlantı mı yoksa tarihin bir mesajı mı bilinmez ama çarşamba günü Şam'da Baas rejiminin kilit isimlerinden birkaçını biçen bombalı saldırı "Wolfsschanze Komplosu" ile aşağı-yukarı aynı tarihe denk geldi.
Üstelik Şam ve Wolfsschanze komplolarının senaryoları da neredeyse bire bir aynı.
***
Adolf Hitler'i öldürmeyi amaçlayan "Wolfsschanze Komplosu", 68 yıl önce, 20 Temmuz 1944'te hayata geçirildi.
O kadar çok filme konu oldu ki bu girişim, saymakla bitmez. Birkaçını hatırlatayım: Falk Harnack'ın yönettiği, Wolfgang Preiss'in başrolünü üstlendiği "20 Temmuz", Anatole Litvak'ın yönettiği, Peter O'Toole, Ömer Şerif ve Tom Courtenay'ın oynadıkları "Generallerin gecesi", Franz Peter Wirth'in televizyon için çevirdiği "Valkyrie Operasyonu", yine televizyon için çevrilen Jo Baier'in yönettiği, Sebastian Koch ve Ulrich Tukur'un oynadıkları "Valkyrie Operasyonu", Bryan Singer'ın yönettiği, Tom Cruise'in oynadığı "Valkyrie", Jean-Pierre Isbouts'un belgesel olarak çevirdiği "Operation Valkyrie: The Stauffenberg plot to kill Hitler"...
***
Hitler'i ortadan kaldırmayı, ardından da darbeyle Nazi rejimine son vermeyi amaçlayan komplonun öyküsü özetle şöyle:
İkinci Dünya Savaşı'nı Almanya'nın kaybetmekte olduğunu gören bir grup yüksek rütbeli subay ve aristokrat, ülkenin bu felaketten mümkün olduğu kadar az hasarla çıkması için Müttefik kuvvetleriyle bir an önce barış anlaşması imzalamanın yolunun Hitler'i ortadan kaldırmaktan ve Nazi rejimine son vermekten geçtiğine inanır.
Ve, Hitler'i bombayla öldürecek bir gönüllü bulur: Kuzey Afrika cephesinde bir gözünü, sağ elini, sol elinin iki parmağını yitiren Claus Schenk Graf von Stauffenberg.
Kuzey Afrika dönüşü rütbesi yarbaylıktan albaylığa yükseltilen ve General Friedrich Fromm'un kurmay başkanlığına getirilen Claus von Stauffenberg, bu yeni görevi sayesinde Hitler'in toplantılarına katılabilmektedir.
20 Temmuz 1944'te Hitler savaştaki gelişmeleri değerlendirmek için komutanları Rastenburg yakınlarındaki Wolfsschanze'deki karargahında toplantıya çağırır.
Claus von Stauffenberg de bu toplantıya katılır. Elinde bir çantayla. Çantada zaman ayarlı bomba bulunmaktadır. Patlamaya bir-iki dakika kala çantayı masanın altına bırakır ve bir telefon görüşmesi yapacağı bahanesiyle dışarı çıkıp uzaklaşır.
Gerçekten de bomba patlar ama Hitler sadece birkaç küçük sıyrıkla atlatır. 4 kişi ölür suikastte, 9'u ağır 20 kişi de yaralanır.
Ardından Hitler'in amansız misillemesi başlar. Onlarca kişi idam edilir, komplonun önde gelen isimlerinin akrabaları bile cezalandırılır...
Ve İkinci Dünya Savaşı yaklaşık 10 ay daha devam eder. Hitler de 10 ay daha hayatta kalır. 1945 Mayıs'ında Eva Braun ile birlikte intihar edinceye kadar. Ah, unutmadan; kendisinden sonra acı çekmesin diye önce çok sevdiği köpeği Blondi'yi yavrularıyla birlikte zehirletir.
***
Sızan bilgiler veya iddialar doğruysa Şam'daki komplo veya suikast de bombalı çantayla uygulandı. Savunma Bakanı General Davud Raşa, Beşar Esad'ın eniştesi Savunma Bakan Yardımcısı General Asıf Şevket, Ulusal Güvenlik Bürosu şefi Hişam Bahtiyar, direnişçilerle mücadele operasyonunun şefi General Hasan Türkmani başta olmak üzere, kimilerine göre 5, kimilerine göre ise 15 kişi öldü.
Bazıları toplantıya Beşar Esad'ın kardeşi Cumhuriyet Muhafızları'nın Komutanı Mahir Esad'ın başkanlık ettiğini ve patlamada ağır yaralandığını öne sürdüler. Ne doğrulandı henüz, ne de yalanlandı.
Bazıları daha ileri gidip Beşar Esad'ın da toplantıda hazır bulunduğunu ve yaralandığını iddia ettiler. Esad'ın TV'deki yeni görüntülerine bakılırsa, pek doğru değil.
Ama sonuçta bu bombalı saldırı Baas rejiminin son viraja girdiğini gösteriyor. Tıpkı Nazi rejiminin son virajını simgeleyen "Wolfsschanze Komplosu" gibi.
Yukarda belirttim; Hitler ve rejimi o komplodan sonra 8 ay daha yaşadı. Esad ve rejiminin de o kadar ömrü olur mu? Kim bilir, kim bilir...
sabah
Bu yazı 1,365 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
31 Temmuz 2012
Körfez'e büyüteç
-
22 Temmuz 2012
Tarih yolları kesiştirince...
-
4 Nisan 2012
Demokrasiyi taçlandırmak
-
1 Nisan 2012
Suriye aktörleri
-
4 Mart 2012
Fıkra gibi
-
1 Şubat 2012
Konsey'i beklerken
-
16 Ekim 2011
1961 Ekim'i
-
26 Eylül 2011
New York'tan dönüş gündemi
-
20 Ağustos 2011
Şam'la satranç
-
12 Ocak 2011
Aslında biz bize yeteriz
-
8 Ocak 2011
Referandum
-
26 Aralık 2010
Krizin öbür yüzü
-
27 Kasım 2010
Senede bir gün
-
18 Kasım 2010
Savaş Lordu
-
16 Kasım 2010
Beşik sallanıyor
-
9 Ekim 2010
Sri Lanka modeli
-
26 Eylül 2010
Dolmabahçe'de medyatik kahvaltı
-
28 Ağustos 2010
BDP'lilerin söylemleri
-
30 Haziran 2010
Ortaklık
-
15 Mayıs 2010
Atina'dan
Yorumlar
+ Yorum Ekle