Mahmut Övür
0 0 0000
CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
CHP'nin 34'üncü kurultayındayım. Ankara Arena Spor Salonu hafta içi olmasına rağmen hayli kalabalık. Adı kurultay partisine çıkan CHP, bu kez gerçekten düzenli ve iyi işleyen bir kurultay yapıyor. Bilgilendirme kitapçığı bile hazırlanmış. Kimler nerede görev yapacak, kim nereye oturacak ve delegelerin tam listesi o kitapçıkta yer alıyor.
Yanı başımda oturan Sabah Ankara Temsilcisi sevgili Okan Müderrisoğlu kitapçığı gösterip şöyle diyor:
"Eskiden bunları kimse göremezdi. Önder Sav'ın çekmecesinde dururdu.
CHP değişiyor herhalde." CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun merakla beklenen konuşmasını pür dikkat izliyorum. Dağınık ama değişimin ipuçlarını içeren bir konuşmaydı. Zamanın ruhunu okuyan parti olarak CHP'yi nitelemesi tam oturmasa da o ruhtan söz etmesi ilginçti. Ve ilk kez dolambaçlı da olsa Kürt meselesine vurgu yapması da öyle...
Salonda dolaşırken partinin iki numarası Nihat Matkap'la karşılaşıyorum. "Durum ne" diye sorunca o da anlatıyor:
"İyi gidiyor. Şu an sorunsuz ve genel başkanı etrafında bütünleşen bir CHP var. Bu noktaya kolay gelemedik. Genel başkanlık düzeyinde iç kavgaları bitirdik. Şimdi sırada parti örgütlerinin bütünleşmesi var. Orada hâlâ sıkıntımız var. Örgütü toplumla buluşturursak önümüzde kimse duramaz."
Matkap'ın özlediği CHP'nin gerçekleşmesinde bugün yapılacak Parti Meclisi seçimi bir dönüm noktası olacak. O seçimlerde 52 kişilik net bir anahtar liste mi olacak yoksa delegeye daha fazla seçenek sunan 70-90 arası bir liste mi sunulacak? Bu karar yeni siyasetin hangi yönde olacağının da işareti olacak.
Sık sık kurultay yapan parti imajından CHP'liler de artık sıkılmış durumda. Bu nedenle herkes genel başkanın iyi bir liste yaparak iç tartışmalara bir son nokta koymasını istiyor.
Çünkü CHP'de genel başkan sorunu yok ama ciddi anlamda bir örgüt sorunu var. İl ve ilçeler adeta boşaltılmış durumda. Partiye kimse uğramadığı gibi birbirleriyle ilişkileri de bozuk. Arada bir kurultay salonundan çıkıp dışarıdaki havayı yokluyorum. Gelinen bu nokta CHP'lileri kesmiyor. Hâlâ memnuniyetsizlik var. Bir CHP'li anlatıyor:
"Karşımızda AKP var ve hâlâ atak üstüne atak yapıyor. Onlar Kurtulmuş'u, Süleyman Soylu'yu korkmadan partilerine katarak 2023'ü garantilerken, biz Mustafa Sarıgül'ü almamak için bin dereden su getiriyoruz. Toplumla buluşan insanları katmadan işimiz zor."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'ndan sonra iki kişiyi dinledim; İsa Gök ve eski İzmir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur...
Kongre salonundan ayrılırken, o konuşmaların ayakta alkışlandığı bir CHP'den zamanın ruhunu yakalamasını beklemek çok zor diye düşündüm. Umarım yanılırım.
sabah
Bu yazı 1,364 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
AK Parti kongresi ve Barzani
-
28 Eylül 2012
AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
-
23 Eylül 2012
CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
-
20 Eylül 2012
Otobüste 200 er
-
18 Eylül 2012
CHP günahlarından arınıyor
-
11 Eylül 2012
CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
-
1 Eylül 2012
Ya silah ya siyaset
-
30 Ağustos 2012
CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
-
19 Ağustos 2012
Barışı kirletmemek lazım
-
14 Ağustos 2012
Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
-
10 Ağustos 2012
Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
-
24 Temmuz 2012
Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
-
19 Temmuz 2012
CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
-
18 Temmuz 2012
CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
-
17 Temmuz 2012
CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
-
8 Temmuz 2012
Siyasetin yeni aktörleri
-
6 Temmuz 2012
CHP'de kurultay pazarlamacıları
-
3 Temmuz 2012
Zana'nın demokratik yolu
-
24 Haziran 2012
Uçak düşürme bir tuzak mı?
-
19 Haziran 2012
Gülen'in kararı neyin sinyali?
Yorumlar
+ Yorum Ekle