En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...



"Teknoloji geliştikçe dünya daha da yaşanmaz bir yer oluyor."

Biliyorum bu herkesin katılmayacağı bir önerme.
 Ama realite bu!
 Elbette dünyada hiçbir şey bütünüyle iyi ya da bütünüyle kötü değil.
 Teknoloji de öyle, iyiye kullanıldığında iyi, kötüye kullanıldığında kötü sonuçlar veriyor.
 Ama bu demek değil ki teknoloji dünyanın ve hayatın mahvına yol açmıyor!
 Hayatı kolaylaştırması beklenen teknoloji iyi niyetli insanlara bu imkânı sunarken, zalimlere de yakıcılık ve yıkıcılık noktasında yok etme, tüketme, bitirme; sömürme noktasında müthiş bir yetenek kazandırıyor!
 Teknoloji insanın öldürme, tüketme ve yok etme yeteneğini normalde hiçbir şekilde erişemeyeceği bir zirveye taşıyor.
Daha gelişmiş teknoloji, daha çok ölüm anlamına gelebiliyor.
 "Delikli demir çıktı mertlik bozuldu" sözü bu konuda bana çok şey anlatıyor. Teknoloji zalimlere öldürme yeteneği kazandırırken önce "mertlik" denilen o müthiş insanî vasfı yok etti. Mertlik yok olunca hepsi birbirine bağlı diğer insanî vasıflar domino taşları gibi yıkılmaya başladı.
 İnsanoğlunun birbiriyle mücadelesinde delikli demirin, yani silahın, yani teknolojinin, yani atomun, yani insana kimi, neyi, niçin öldürdüğünü bilmeden öldürme imkânı sunan teknolojinin her türlü olumsuz etkisi savaşı hile olmanın çok çok ötesine, savaşla hiç ilgisi olmayan masumların hayatına kastetme noktasına getirdi.
 Eskiden silahlar sadece düşman bellenenleri öldürüyordu.
Şimdi düşman bellenenle birlikte çevresini, yeşili, toprağı, suyu, havayı da öldürüyor.
Hatta gelecek yüzyıllarda da orada hayata hayat hakkı tanımıyor. Hayatı yaşanılır kılan her şeye kastediyor, ozonu deliyor, buzulları eritiyor. Hayatın temel esası ve hayatın hayatı olan dengeyi bozuyor.
 Teknolojinin güya sunduğu nimetlerle dünyanın bir ucunda bir insanı ya da bir zümreyi veya bir toplumu rahat ettirmek için kullanılan herhangi bir teknik, dünyanın öbür ucundaki kutup ayılarının hayat alanını daraltıyor!
 Teknoloji üreten ülkeler, kendi vatandaşları lehine bir karar alıyor ve fakat bu karar Afrikalı kara çocukların açlıktan ölmesine yol açıyor.
Pentagon'da bilgisayar oyun konsolundaki ateş düğmesine basan bir asker, masum, kendi halinde, akşam evine ekmek götürebilmek için uğraşan bir Afganlı çiftçiyi bin parçaya bölebiliyor!
 Artık insanlar teknoloji sayesinde öldürdükleri insanlarla göz teması kurmuyorlar. Bu da zalimi daha zalim yapıyor.
Amerikalı bir asker kendi ülkesinde bir yerde bir düğmeye basıp Afganistan'da yolda giden bir otomobili havaya uçurup evine gidiyor ve sabaha kadar rahat uyuyabiliyor.
 Kimi öldürdüm acaba, çocuk muydu, kadın mıydı, masum muydu diye düşünmüyor.
 Delikli demirin çıktığında önce mertliği yok etmesinden belliydi teknolojinin bu zalim sürece geleceği.
 Delikli demir, düşmanı değil mertliği yok edince arkası böyle geldi işte.
 O halde demek ki, mertliği değil de sadece düşmanı yok eden bir teknolojiye ihtiyaç var. Bunu da ancak yine insanlar üretebilir.
 
bugün


Bu yazı 1,371 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,076 µs