En Sıcak Konular

Nagehan Alçı


Nagehan Alçı
0 0 0000

Cevaplanması gereken sorular



Suriye ile gelinen noktada herkes eteğindeki taşları döküyor. Hadi savaş çığırtkanlarına alışığız da açıkça düşmanlık yapan bir yönetim bile savunulabiliyor, uçağımızın düşürülmesinin haklı gerekçeleri sıralanabiliyor basınımızda. Neyse... İfade özgürlüğü deyip geçelim... Geçelim de siyaset durağında duralım. Zira Türkiye cuma gününden beri çok kritik bir sınav veriyor. Açık bir provokasyona gelmeden gerekli tepkiyi verme sınavı bu. Şimdilik son derece başarılı.
 ***
 Beşar Esad jetimizi niye vurdu? Bence birkaç faktör var... Her şeyden önce köşeye sıkışmış, arkasında Rusya ve İran'ın desteği hala sürse de uluslararası toplum tarafından ağır yaptırımlara maruz kalmış bir diktatör Esad. Uzun bir süredir direniyor ama bu mücadeleyi kaybederse tarih onu 'devrik diktatör' olarak yazacak. Bunu değiştirmenin bir yolu fotoğrafı değiştirmekten geçiyor. Yani: Türkiye ile savaşa girecek, kazanma şansı olduğu söylenemez ama bölge karışacak, o da kendini vatanını savunan lider olarak konumlayacak. Devrik diktatörden ülkesi için savaşan lidere dönüşecek. İkinci faktör de bununla bağlantılı. Türk uçağını düşürerek iki mesaj birden veriyor. İlki iç kamuoyuna. Diyor ki bak ben koskoca Türkiye'nin jetini düşürdüm. İkincisi ise dünyaya. 'Bana meydan okumanız vız gelir. Direneceğim!' Bütün bu faktörler aynı yere işaret ediyor: Şu koşullarda Esad'ın meydan okuması lehine gibi görünüyor. Kaybedecek bir şeyi yok.
***
 Ancak durum Türkiye için böyle değil. Savaş Suriye'deki rejimin ne kadar lehine görünüyorsa Türkiye'nin de o kadar aleyhine. İktidar da bunun farkında. O nedenle salı günü Başbakan'ın yaptığı konuşma sertlik tonu yüksek ama askeri operasyona meyil tonu düşük bir konuşma idi. Türkiye, Esad'ın oyununa gelmiyor ama bundan böyle Esad'ın gitmesi için verdiği desteği muhalefetin silahlanması da dahil olmak üzere genişletecek gibi görünüyor. Başbakan'ın 'Suriye halkına diktatör ve çetesinden kurtulana kadar gereken her türlü desteğin verileceğini' söylemesi Esad'ın gitmesi için askeri operasyonun dışındaki her yolun şu aşamada kabul edilir olduğu anlamına geliyor. Ancak askeri operasyon şu aşamada masada yok gibi görünse de dün Cengiz Çandar'ın dikkat çektiği çok önemli bir nokta var. Başbakan'ın 'Suriye'den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak değerlendirilecek, askeri hedef olarak muamele görecektir' cümlesine dikkat çeken Çandar bu cümledeki belirsizliğe işaret ediyor. Sınıra yakın bölgelerde Suriye askeri güçlerine karşı kuvvet kullanılacak da kaç km derinliğinde bir alan bu? Peki askerler ne yaptıklarında bu, güvenlik riski olarak değerlendirilecek? Kısacası Erdoğan bu cümle ile Suriye'nin kendi toprakları içindeki askeri varlığını Türkiye'nin yorumuna tabi olacak şekilde tehdit olarak değerlendirip hedef olarak ilan edebileceğini beyan etmiş oluyor. Bu da şayet Suriye rejimi bu açıklamaya uygun davranırsa, Çandar'ın dediği gibi Türkiye'nin kendiliğinden ve fiilen bir tampon bölge ilan ettiği anlamına geliyor. Peki ya Esad askerlerini bu uyarıya rağmen sınıra göndermeye devam ederse? Türkiye neye tehdit diyecek ve harekete geçecek? Bu soruların cevabı bizim açımızdan belirsiz. Ama 'savaş seçeneği masada yok' demek için de henüz erken...
 
akşam


Bu yazı 1,339 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Haziran 2012 Cevaplanması gereken sorular
    • 6 Mart 2012 28 Şubat medyası ve Nazlı Ilıcak
    • 4 Şubat 2012 E-Muhtıra için kim ne demişti?
    • 10 Haziran 2010 Alkışlanmayacak yazı
    • 15 Nisan 2009 Başbuğ'un iki zıt tavrı
    • 26 Kasım 2008 Eski CIA Şefi ne diyor?
    • 1 Aralık 2007 Cuma namazı: İran’da out, Türkiye’de in

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,361 µs