En Sıcak Konular

Ahmet Taşgetiren


Ahmet Taşgetiren
0 0 0000

Çıkmazdalar



Bir tek doğru var:


Kürtler'in sorunlar yaşadığı gerçeği. Ve bu sorunların giderilmesinin kaçınılmaz olduğu. Dil, kültür, kimliğin tanınması, ekonomik sıkıntılar, devletin kimlik zorlaması çerçevesinde yaşanan zulüm vs.
 
Bunların çözülmesinin kaçınılmazlığı da doğru.
 
Ancak onun ötesinde "Kürtler adına" öne çıkan siyaset grubunun ciddi bir çıkmaz içinde olduğu bir gerçek.
 Leyla Zana'yı ele alalım.
 
"Silah Kürtler'in sigortasıdır" diyordu. Zana'nın bu görüşünün, Kürt siyaseti içinde bir hayli paylaşıldığı ve PKK'nın bu zihniyetle meşrulaştırıldığı tahmin edilebilir.
 
Leyla Zana, son çıkışıyla buradan uzaklaştı ve PKK'ya şöyle seslendi: "1999'dan itibaren PKK'nın stratejisi değiştiyse, Bağımsız Birleşik Kürdistan yerini haklı talepleri elde ederek tamamen birlikte yaşama stratejisine bıraktıysa ve amaç yerel yönetimin güçlenmesi, demokratikleşme ise, bu gençlerin ölmesini artık hiçbir vicdan kabul edemez. PKK da, ona göre bu süreci yeniden değerlendirsin."
 
Bakın Zana'ya 1999'a atıf yapıyor, oysa "Silah Kürtler'in sigortasıdır" sözünü daha yakın zamanda söyledi. 1999'dan 2012'ye kadar geçen 13 yıl var. Nasıl bir kaplumbağa hızıyla evrimleşme bu?
 
PKK çıkmazda
 
Bence PKK bile çıkmazda. Dağdan inmek istiyor ama Altan Tan'ın dramatik biçimde dediği gibi "Silahları ne yapacak? Şehre inince ne olacak?"
 
Yaaa, dağa çıkarken bize haber verdiler ya, onu da bizim düşünmemiz gerekiyor.
 
Karayılan çıkmazda:
 
Nasıl bakacak şimdi Avni Özgürel'in yüzüne?
 
Müzakere çizgisi çıkmazda:
 
Eli silahlı adamla neyi müzakere edeceksin?
 
KCK çıkmazda:
 
İllegal yapılanmayı sürdürmüş, biraz da devletin göz yumması ile "şehirleri bombalarla doldurmuş"sun.
 
Vergi tarh ediyorsun, yargılama yapıyorsun, Hakkâri gibi bazı yerleri kurtarılmış bölge haline getirdiğini düşünüyorsun ama kapıya polis dayanınca da gidecek yerin yok.
 
Hadi savun kendini? "Siyasal örgütlenmeymiş..." Hadi canım sen de... BDP neyine yetmiyordu da, böyle bir illegal yapıya yöneldin? İşte içeridesin. Çıkmazdasın.
 
BDP de çıkmazda
 
PKK, Kandil, İmralı, Avrupa arasında tost olmuş durumda, BDP ise PKK-KCK arasında tost olmuş durumda. Nasıl, çok mu karışık? İşte aynen öyle.
 
Neyi savunsun BDP?
 
Bağımsız bir siyaset geliştiremiyor olunca neyi savunsun?
 
Silvan günü demokratik özerklik ilan ediyor!!! Bakın şuna.
 
Biliyor ki, "Demokratik özerklik" denen şey, bölgede bir özerk alan oluşturmak. Oysa bunun nasıl gerçekleşeceğini ve nereye varacağını tasarlamış değil.
 
Biliyor ki, KCK yapılanması bir cendere, en çok Kürtler'i korkutuyor, rahatsız ediyor. Galip Ensarioğlu, "Böyle bir yapı oluşursa bu coğrafyada iç savaş çıkar" diyor. Yanlış mı?
 
BDP'liler böyle bir ayrışma halinde, Batı'da yaşanacakları hiç hesaba katmıyor. Bunu Taha Akyol, dünkü yazısında Hindistan-Pakistan ayrışmasında 2.5 milyonun öldüğünü bildirerek çok net ifade etmiş. Burada bir de, bunca kaynaşmış bir yapının ayrışmasının ortaya çıkaracağı dramı düşünün.
 
BDP çıkmazda; Dağlıca'yı ne yapsın?
 
Kuzey Irak Kürt yönetimi çıkmazda.

Topraklarında bir terör örgütü barındırıyor ve kendisi Türkiye ile iyi ilişki kurmak istiyor, buna mecbur hissediyor. Ne yapsın bu terör odağını?
 
Son olarak BDP'ye her nasılsa destek veren Kürt vatandaşlar çıkmazda.
 
Dağlıca'yı ne yapsınlar?
 
Uludere için öfkelenmeye değerdi ama Silvan ya da Dağlıca ne olacak?
 
Sırrı Sakık ne yapsın?
 
Akrabası terör örgütünün kurbanı oldu!
 
"İşte kardeş kavgası" demiş, tamam da, nasıl bir kardeş bu, elinde silah ölüm kusuyor?
 
Diyorum ki, yardımcı olmak lazım bütün şu saydıklarımın çıkmazdan kurtulması için...
 
Teröristin rehabilitasyonu dahil proje geliştirmemiz lazım. Tıpkı bir doktor ya da zaman zaman cerrah gibi...
 
bugün


Bu yazı 1,372 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Vesayet tortusunu silmek...
    • 20 Eylül 2012 Ana gündem: Terörü yok etmek
    • 12 Eylül 2012 Gültan Kışanak kaçırılsa...
    • 11 Eylül 2012 AK Parti formatının önemi
    • 9 Eylül 2012 Ne kadar çok ''keşke'' diyoruz
    • 7 Eylül 2012 ''Akil adam'' enstrümanı
    • 28 Ağustos 2012 MGK ne yapacak?
    • 26 Ağustos 2012 Düşme, düşersen üzerine çullanırlar
    • 19 Ağustos 2012 Bayram nostaljisi
    • 14 Ağustos 2012 Aygün ve bölgenin çıplak gerçeği
    • 12 Ağustos 2012 115 asker ölseydi...
    • 9 Ağustos 2012 ''Güvenlikçi politika''
    • 7 Ağustos 2012 Şemdinlili bir ananın Karayılan'a mektubu
    • 2 Ağustos 2012 ''Daha büyük harita''
    • 27 Temmuz 2012 Ortak mutluluğu planlamak
    • 26 Temmuz 2012 Ortadoğu'da ne oluyor?
    • 24 Temmuz 2012 Bölgesel Kürt yapılanması
    • 19 Temmuz 2012 Erdoğan'ın kurgusu ne?
    • 18 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu için son raunt
    • 27 Haziran 2012 Türkiye sınanıyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,535 µs