Bilal Kemikli
0 0 0000
Köprüler kurmak
Bir önceki yazımda değerli okurlarımdan olumlu tepkiler aldım. Bir dostum ise, konuya duygusal yaklaştığımı söyledi. Elhak doğrudur… Meseleyi duygu boyutuyla idrak etmeden, oradaki sese nasıl kulak vereceksiniz?
Dağlıca konuşuyor, bu meselenin halledilmesini söylüyor.
Bu sese kulak verip, sağduyuyla hadiseye tercüman olmak gerekir.
Hükümet elinden geleni yapıyor… Kimse aksini söyleyemez. Ama ilk defa muhalefetin tek yürek olduğunu ve aynı zaviyeden meseleye baktığını görüyoruz.
Mesele budur?
Zira terör meselesi, güvenlik ve huzur konusu, siyasi mülahazalarımızın çok üstünde ele alınması gereken konudur. Hassas bir konu… Elbette empati yapacak, meseleyi duygusal boyutta idrak edeceğiz ve fakat bir masanın etrafında sağduyuyla oturup makul çözüm yolları de arayacağız.
Meclis içinde ve dışında kalan siyasi partilerin bu meselede tek yürek olması, çözüm önerileri getirmesi ve hükümetin önerilerini bu meyanda değerlendirmesi… Demek istediğimiz, tam da budur. Elbette görüş farklılıkları olacak, ama kimse kendi görüşünü dayatmayacak, dinleyecek, tartışacak, dert edinecek.
Böylece bir çözüme ulaşacağız…
Bu mesele çözülmelidir, millet huzura ermelidir.
Fakat benim Dağlıca’nın feryadından anladığım bir başka mesele de şudur: Bu konu sadece siyasi partilerin konusu değildir. Millet olarak da bir şeyler yapılmalı…
Bu bir şey nedir?
Şiddete şiddetle mukabele mi? Asla…
Bağırıp çağırmak mı? Hayır…
Ajite etmek mi konuyu? Bunu da demedim, demem.
Peki ne?
Millet olarak köprüler kurmak…
Teröre inat, kardeşliğimizi pekiştirici faaliyetlerin içinde olmak… Kucaklaşmak.
İyinin yanında olmak...
Olmadı, seher vaktinde kalkıp, huzur için el kaldırmak, dua etmek.
Şimdi dua dedim, diye birileri meseleyi farklı noktalara taşıyabilir… Taşısınlar.
Önceki yazımda da bunu söyledim, daha evvel de dile getirdim; hiçbir şey yapamıyorsan bari dua et, dedim. Bireysel anlamda bir şey yapmak budur… Dua, duyarsızlığımızı, kırılganlığımızı yok eder.
Sonra kitle örgütleri… Dernekler, vakıflar, topluluklar.
Hangi görüş, hangi duyuşa sahip olursan ol, ne olur bu terör meselesi için biraz düşün, projeler geliştir, kardeşlik köprüleri kur. Bu anlamda, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkça ifade ettiği husus önemlidir: Terör, kardeşliğe ve huzura sıkılan kurşundur.
O vakit, bütün bir millet olarak terör odaklarının sinsi oyunlarını bozup kardeşlik bağlarını artırmalı… Devletin tam da teröre dayanak teşkil eden amilleri birer birer ortadan kaldırmak için samimi irade ortaya koyduğu bir dönemde, bu acıyı millete yaşatanların nasıl bir oyuncu oldukları aşikâr. Eli kanlı terör odaklarının kimin, neyin adına bu oyunları oynadığını hepimiz görüyoruz.
Bu yüzden, oyun bozucu olalım, kardeşlik bağlarını artıralım diyorum. Fakat şunu da düşünelim: Neden Dağlıca? Tamam, hırsız evimize giriyor, hilekâr da… Biz ne yapıyoruz? Bugünler de bu soru çokça soruluyor. Umarım, ciddi cevaplar buluruz.
Velhasıl Dağlıca konuşuyor… Sen kulaklarını tıkasan da yahut evvelden duyduğun müziğin ritmine kendini kaptırsan da Dağlıca konuşuyor. O ses, Hakkari’den Edirne’ye bütün bir ülke sathında yankılanıyor.
Bu yazı 1,988 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2016
Öğrencime Mektup
-
5 Şubat 2016
Sahici Büyük Kimdir?
-
24 Ocak 2016
Aşkın Yolcuğu'na Dair
-
1 Ocak 2016
Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
-
21 Aralık 2015
Eksik Gören Eksiktir
-
10 Ağustos 2015
Çeşm-i Cihân'a Ağıt
-
9 Temmuz 2015
Tevazu: İnsan toprağını işlemek
-
28 Haziran 2015
Ses vermek?
-
24 Haziran 2015
Bu kitap neden yazıldı?
-
4 Haziran 2015
Muhalefeti mi seçeceğiz?
-
10 Mayıs 2015
Ruhuma Sükünet Veren Şehir
-
20 Nisan 2015
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
-
5 Nisan 2015
Bedhah tuzaklara karşı
-
9 Mart 2015
Bu iyi bir zamandır
-
12 Şubat 2015
Oğluma birkaç not
-
27 Ocak 2015
Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
-
19 Ocak 2015
Son hadiselere ve tartışmalara dair
-
29 Ekim 2014
Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
-
14 Ekim 2014
Camide buluşalım
-
9 Eylül 2014
Bir Gönül Köprüsü
Yorumlar
+ Yorum Ekle