Mahmut Övür
0 0 0000
Meclis, önce 12 Eylül anayasasını lağvetmeli
Yeni anayasayla ilgili Meclis uzlaşma komisyonu "insan onuru" öncelikli maddeleri yazmaya başladı ama ne hikmetse kimse o komisyondan bir uzlaşma çıkacağına inanmıyor.
En başta da siyasi liderler inanmıyor. Daha şimdiden masadan kimin kalkacağı tartışılıyor. Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun, Kılıçdaroğlu da Başbakan'ın masadan kalkacağını savunuyor.
Umarız ikisi de kalkmaz ve yeni anayasa yapılır.
Ancak, bu kadar sert siyaset dilinin devrede olduğu bir ortamda ne kadar "yeni" bir anayasa yapılır o da meçhul.
Peki, ne olacak?
Ortada 12 Haziran seçimlerinde toplumun yüzde 95'inin temsil edildiği ve "Kurucu Meclis" görevi verdiği bir Meclis var.
Biz bu Meclis'ten sıfır bir anayasa yapmasını bekliyoruz. Ama olanlara bakınca durum iç acıcı değil.
Siyasi gerginlik, uzlaşma komisyonunun yazdığı metinlerin Meclis tarafından değiştirilemez olması, toplanan binlerce önerinin toplumda tartışılmadan yazılmaya başlanması sanki bu iş yarım kalacak hissi veriyor.
O zaman süreci hızlandırmak için bu Meclis'in öncelikle başka bir şey yapması gerekiyor. Bugün Türkiye toplumunun önüne 82 anayasası konulsa eminim yüzde 95'i ret oyu verir. O halde neden hâlâ 82 Anayasası'yla idare ediliyoruz?
Anayasa hocaları ne der bilmem ama eğer yeni bir anayasa yapacaksak önce eskisini ortadan kaldırmalıyız. Meclis eski anayasayı ilga etmeli. İlganın hukuktaki karşılığı "Ortadan kaldırma, hükümsüz kılma, lağvetme."
Bu da nereden çıktı demeyin. Bu Meclis uzlaşma komisyonunu kurarken 4 parti uzlaşarak olağan meclise "kurucu meclis" görevini vermedi mi?
Eğer bu meclis kurucu meclis görevi yapıyorsa önce o her şeyimize müdahale eden, yasakçı, ceberut 12 Eylül Anayasası'nı ortadan kaldırmalı.
Eski anayasa ortadan kalkmadan yeni bir anayasa yapmamız mümkün görünmüyor. Uzlaşma Komisyonu'nun önünün açılması için bu acilen yapılmalı. Meclis'in bir kararıyla veya kanunla bu mümkün... Hukuken bunun önünde bir engel olduğunu da sanmıyorum.
Bu durumda ülkede bir boşluk doğabileceği öne sürülebilir. Anayasa Mahkemesi'nin işlevi ne olacaktır diye sorulabilir. Çıkacak yasaların anayasal denetimi meselesi tartışılabilir. Aslında bunun çözümü de zor değil. Sınırlı 20-25 maddeden oluşan çok temel ilkeleri ortaya koyan geçici bir anayasa hazırlanır ve ülke bir yıl bununla götürülür.
Sanıyorum gidişat da bunu gösteriyor.
Anayasa'dan önce çocuk yasa
Söz yeni anayasadan açılmışken "çocukların sesi"ne de kulak vermek gerekiyor. Elimde Çocuk Vakfı'nın Meclis'in desteğiyle yaptığı önemli bir çalışma var.
Vakıf, şubatta İstanbul Üniversitesi ve SHÇEK ile birlikte 1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi'ni düzenledi. Bu kongrede "Çocuğun Görünür Olduğu Bir Anayasa" başlığı altında, Anayasa ve Çocuk Raporu hazırlandı ve Meclis'e sunuldu.
Ancak Çocuk Vakfı'nın çalışması bu kadarla sınırlı değil. Vakıf Türkiye genelinde anayasa için çocuklardan görüş alıyor. 22 Nisan'dan bu yana İstanbul Taksim Meydanı'nda çocuk kürsüsü kurulmuş ve 9 Haziran'a kadar görüş almaya devam edecek.
Ne var ki bu çalışma sürerken Meclis Uzlaşma Komisyonu da yazım sürecini başlattı.
Peki, çocukların görüşü yeni anayasaya yeteri kadar yansıyacak mı? Çocuk Vakfı Başkanı Yetişkin Sözcüsü Mustafa Ruhi Şirin pek umutlu değil. Buna rağmen çalışmayı tamamlayıp haziran ayı içinde Meclis'e sunacaklar.
Umarız Uzlaşma Komisyonu çocukları görmezden gelmez...
sabah
Bu yazı 1,388 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
AK Parti kongresi ve Barzani
-
28 Eylül 2012
AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
-
23 Eylül 2012
CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
-
20 Eylül 2012
Otobüste 200 er
-
18 Eylül 2012
CHP günahlarından arınıyor
-
11 Eylül 2012
CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
-
1 Eylül 2012
Ya silah ya siyaset
-
30 Ağustos 2012
CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
-
19 Ağustos 2012
Barışı kirletmemek lazım
-
14 Ağustos 2012
Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
-
10 Ağustos 2012
Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
-
24 Temmuz 2012
Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
-
19 Temmuz 2012
CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
-
18 Temmuz 2012
CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
-
17 Temmuz 2012
CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
-
8 Temmuz 2012
Siyasetin yeni aktörleri
-
6 Temmuz 2012
CHP'de kurultay pazarlamacıları
-
3 Temmuz 2012
Zana'nın demokratik yolu
-
24 Haziran 2012
Uçak düşürme bir tuzak mı?
-
19 Haziran 2012
Gülen'in kararı neyin sinyali?
Yorumlar
+ Yorum Ekle