Taha Kıvanç
0 0 0000
‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
CHP’de olup bitenleri CHP’liler anlıyor mu acaba?
Aslına bakarsanız karşıdan baktığı halde CHP’yi en iyi anlayacaklardan biriyim. Kimliğimin oluştuğu yılları CHP ağırlıklı bir semtte geçirdim; ‘DP’li’ olarak bilinen neredeyse tek ev bizimkiydi... Ailemin kolları oraya da uzanır; geniş ailemde CHP’de önemli görevler üstlenmişler de vardır...
Sürekli siyasetin tartışıldığı ortamlarda bulunduğum için CHP’liler ne ister, derdini nasıl anlatır, neyi gerçekleştirmeye çalışır bilirim.
Herkesin bir kalemde çizdiği durumlarda bile CHP’ye anlayışla yaklaşmışımdır. CHP lider kademesinden dostlarım da, zaman zaman biraraya gelip konuşmuşluğum da vardır. CHP’li kalemleri ilgiyle okurum; bazılarının kitaplarından beslendiğimi hiç inkâr etmemişimdir.
Ne yalan söyleyeyim, bunca yıldır yakından izlememe rağmen ‘yeni CHP’yi anlamakta çok zorlanıyorum. Baştaki “CHP’de olup bitenleri CHP’liler anlıyor mu acaba?” kuşkum da bu yüzden... Siyasetin iktidarları yıpratma gücüne rağmen, on yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti’nin halktan aldığı güç sürekli artıyorsa, bunun sebebinin kendileri olduğunu anlamıyor CHP’liler...
Almanya’da Merkel, İngiltere’de Cameron iktidarda gün sayıyor; ilk seçimde yerlerini rakiplerine bırakacakları o kadar belli ki... Fransa’da Sarkozy’nin başına gelen onların da başına gelecek, bu kaçınılmaz... İtalya’da Berlusconi, Yunanistan’da Papandreu koltuklarını seçimsiz kaybetti...
Bizde Ak Parti her geçen gün biraz daha gücünü artırıyor. İlk seçimde bugün Meclis’te yer alan Ak Partili milletvekillerinin önemli bir bölümü koltuklarından olacak, ama muhalefet güçlendiği için değil, parti tüzüğü emrettiği için... CHP’nin karşısına yıpranmışlığın etkisini sıfırlayarak çıkacak Ak Parti...
CHP ise vitrinini yenilediği halde hâlâ ‘eski CHP’ gibi görünmeye devam ediyor...
Gerçekten anlamak çok güç. Yakın zamana kadar CHP’yi nereye koyacağımı bilememekte kendi anlayışsızlığımı suçlarken, sorunun bende olmadığını, sorunun CHP’lilerin farklı mantığından kaynaklandığını biliyorum artık... CHP giderek 1950-öncesi tek partili dönemin düşünce tarzını benimsiyor; böyle olduğu için, Tayyip Erdoğan’ın İnönü ve 'eski CHP’yi hedef alan söylemi vatandaşı müthiş etkiliyor.
İnönü ve dönemine yönelik her eleştiri, o dönemin söylemini şimdilerde ‘yeni CHP’ tekrarladığı için, bugüne dönük bir tespit olarak algılanıyor... Tayyip Bey’in bu yöndeki her çıkışı, CHP sözcülerinin kendilerini savunurken kullandıkları söylem yüzünden, CHP aleyhine bir puana dönüşüyor...
Çoktandır böyle düşünüyordum da, dün Cumhuriyet gazetesinde okuduğum eski YARSAV Başkanı, CHP yöneticilerinden Emine Ülker Tarhan’ın ‘Zamane Darbecisi’ başlıklı yazısı, düşündüklerimin doğruluğunu hatırlattı.
Yazının girişini aktarayım, ne demek istediğimi hemen anlayacaksınız: “Toplumun, darbecilerin tankı, topuyla da, yargısının kamçısı, polisinin copu ile de terbiye edilmesi neticede bir darbedir. Ve bugün yaşadığımız toplumu soluksuz bırakan sivil darbe bütün darbeler gibi korku iklimi yaratıyor ve vuruyor da vuruyor. Kendi enstrümanlarını oluşturmuş. Yargıyı kullanmaya devam ediyor. Biber gazı ve cop alımlarına hız veriyor. Medyadaki beslemeleri aracılığı ile çoklu uyuşturma ayinleri düzenliyor.”
Darbelere karşı çıkıldığı görüntüsü yanıltıcıymış; esas darbe şimdi yapılıyormuş, sivil bir darbeymiş ve demokrasiye karşıymış... ‘Başkanlık sistemi’ tartışması “Halifelik istiyorum” demenin kibarcasıymış...
YARSAV, TÜSİAD, reytingçi Standart and Poors gibileri savunan, miniklere süt dağıtımını ilk gün çıkan yerel bir vak’ayla mahkum eden toptancı bir yaklaşımı var yazısının...
Emine Hanım bundan böyle ‘sivil darbeyi anlatmak için yazmaya’ kendini vakfedecekmiş; ‘darbe’ dediğinin ‘girişim’ düzeyinde kalması için... Kararı beni çok memnun etti; çekirdek kadrosunda yer aldığı ‘yeni CHP’nin zihinsel kodları hakkında doğrudan bilgi sahibi olmama yardım edeceği için...
Cumhuriyet’in ikinci sayfası, Bekir Coşkun’un yanıbaşı uygun bir yer...
Kendisini televizyonlarda da görmek isteriz...
star
Bu yazı 1,270 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
17 Eylül 2012
Hem okudum, hem de yazdım
-
4 Eylül 2012
CIA başkanı neden geldi?
-
16 Temmuz 2012
Vicdanım buna da elvermiyor
-
2 Temmuz 2012
Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
-
21 Mayıs 2012
Bir geziden ilk notlar
-
15 Mayıs 2012
‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
-
16 Nisan 2012
Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
-
23 Mart 2012
Ben demedim, o dedi
-
13 Mart 2012
Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
-
9 Mart 2012
TR325 kodadlı becerikli uzman...
-
20 Şubat 2012
‘Operasyon’ diye ben buna derim
-
30 Ocak 2012
Davos’ta Türkiye dersi
-
27 Aralık 2011
Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
-
12 Aralık 2011
Ak Parti üzerine hesaplar
-
9 Aralık 2011
Gül vetoya ne zaman karar verdi?
-
14 Kasım 2011
Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
-
24 Ekim 2011
Kaddafi’nin son demleri...
-
3 Ekim 2011
Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
-
29 Ağustos 2011
Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
-
26 Ağustos 2011
Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum
Yorumlar
+ Yorum Ekle