En Sıcak Konular

Gülay Göktürk


Gülay Göktürk
0 0 0000

Keşke CHP bölünse



Hepimiz iyi niyetliyiz.

Hepimiz safça bir umutla yeni anayasayı bekliyoruz. Yeni anayasamız hem katılımcı bir biçimde hazırlansın hem de köklü bir zihniyet değişikliğini yansıtsın istiyoruz.
 Ama hiçbirimiz, böyle bir anayasa nasıl olup da bu Meclis'ten çıkacak faslına girmeyi pek sevmiyoruz. Kutsal "konsensüs" söylemi ortalığı böylesine sarıp bütün ilerici ruhları esir almışken, baykuş rolüne talip olup karanlık gelecekten bahsetmek hiç de sempatik bir pozisyon değil zira... Böyle şeyleri partiler kendi içlerinde konuşuyor; devletin bütün kurumları A, B, C planlarını hazır tutuyor ama sıra kamuoyuna konuşmaya geldi mi, herkeste bir iyimserlik, bir iyimserlik ki sormayın...
 Oysa son derece umut kırıcı bir tablo ile karşı karşıyayız.
 
AK Parti fire verebilir
 
Malum, fikir toplama aşaması bitti. Bir hafta sonra yeni anayasanın yazımı başlayacak. Bu da pek zor bir iş olmasa gerek...
 Sorun şu ki, eğer dağ fare doğurdu dedirtmeyecek bir metin çıkacaksa ortaya, böyle bir metni bırakın Meclis'ten çıkarmayı referanduma götürecek oyu bulmakta bile çok zorlanacak hükümet.
 Referanduma götürmek için eksik kalan beş on oyu nasılsa bir yerlerden bulur, demeyin. Zira bugün ihtiyacımız olan anayasaya, AK Parti içinde varlığını bildiğimiz milliyetçi damardan da tepki gelebileceğini; dolayısıyla Meclis'teki oylamada AK Parti'nin fire verme ihtimali olduğunu da hesaba katmak gerekiyor.
 Bu durumda hükümetin bu tasarıyı çıkarabilmek için mutlaka Meclis'te desteğe ihtiyacı var.
 Peki kimden alınabilir bu destek?
 
MHP ve BDP'yi geçiniz
 
MHP'nin olur vereceği bir metin, askeri vesayete ve darbeciliğe cevaz veren maddelerin değiştirilmesini sağlayabilir belki ama onun dışında Kürt sorununu ve vatandaşlık meselesini çözemeyeceği gibi bugünkü anayasaya sinmiş olan devlet ideolojisinin aynen korunmasını amaçlayacaktır.
 O zaman, MHP'yi geçiniz.
 AK Parti, BDP ile özellikle Kürt meselesinin anayasal temeline ilişkin konularda ittifak yapabilir; bu noktalarda BDP'nin desteğini alabilir. Ama başka destekler de olursa... AK Parti'nin yeni anayasayı sadece BDP desteğiyle çıkarma pozisyonuna düşmeyi siyaseten kaldıramayacağını; BDP'yle baş başa kaldığı bir manzaranın ortaya çıkmasını göze alamayacağını biliyoruz.
 O zaman, BDP'yi de geçiniz...
 Geriye kalıyor CHP'yle ittifak.
 Peki bu, CHP'nin bugünkü yapısı ile mümkün mü?
 Şu anda CHP kendi içinde iki ayrı partiyi barındırıyor ve bu yapı partiyi ideolojik ve siyasi olarak kilitlemiş vaziyette. Parti kıpırdayamıyor; Bu dar alanda ne Kılıçdaroğlu'nun ne de bir başka liderin herhangi bir siyasi-zihinsel açılım gerçekleştirmesi ve şu anda ihtiyacımız olan anayasayı savunma noktasına gelmesi mümkün değil. Zaten o yüzden de Kılıçdaroğlu inanılmaz siyasi istikrarsızlık içinde kıvranıp duruyor. Tam iyi bir şey söyledi diye sevinecek oluyorsunuz, ertesi günü o açılımı misliyle geri alan bir başka açıklama geliyor.
 Bu durumda, beklentileri karşılayacak bir anayasa değişikliğinin referanduma götürebilmesi için tek şans, CHP'nin içindeki fiili bölünmüşlüğün gerçek bölünme halini alması olarak görülüyor.
 CHP tabanında, demokratik bir anayasaya karşı barikat oluşturma pozisyonunu içine sindiremeyecek geniş bir kesim olduğunu biliyoruz. İşte bu tabanın da zorlamasıyla, anayasa yapım sürecinde ulusalcı kanatla sosyal demokrat kanat arasında bir ayrışma yaşanabilirse, sosyal demokrat kanat özgür kalıp oynaması gereken tarihi rolü oynayabilirse, Türkiye, 21. yüzyıla yakışan bir anayasaya kavuşabilir. AK Parti ve bu ayrışmadan doğacak Sosyal Demokrat Parti de, demokratik bir anayasa yapmanın onurunu birlikte taşır.
 Herhalde hiçbir siyasi bölünme bundan daha hayırlı bir sonuca vesile olamaz.

bugün


Bu yazı 1,519 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Susmak için artık çok geç
    • 24 Eylül 2012 Darbecilik mahkûm oldu
    • 21 Eylül 2012 7 adımda çözüm planı
    • 14 Eylül 2012 Libya
    • 25 Ağustos 2012 Kürtler'i PKK'dan korumak
    • 8 Ağustos 2012 Tehditle canlı kalkan olunur mu?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye Kürdistanı
    • 2 Temmuz 2012 Zana kimi, neyi temsil ediyor?
    • 18 Haziran 2012 Kılıçdaroğlu Bahçeli'nin arkasına saklanıyor
    • 15 Haziran 2012 Olmayacak duaya amin
    • 11 Haziran 2012 Oslo süreci yeniden mi?
    • 8 Haziran 2012 Erdoğan-Kılıçdaroğlu görüşmesi
    • 4 Haziran 2012 Ses kayıtları
    • 30 Mayıs 2012 Parti kongreleri neden yapılır?
    • 21 Mayıs 2012 Sivil bayramlar dönemi
    • 11 Mayıs 2012 Yine mi?
    • 9 Mayıs 2012 Solun resmi tarihi
    • 25 Nisan 2012 Keşke CHP bölünse
    • 11 Nisan 2012 Kafası karışık bir Demirtaş
    • 9 Nisan 2012 Nizam-ı alem

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,945 µs