En Sıcak Konular

Abdülhamit Bilici


Abdülhamit Bilici
0 0 0000

Neden Batı Çalışma Grubu?



Samanyolu Televizyonu'nda önceki gün Hasan Celal Güzel'i izlerken 28 Şubat sürecinin kritik bir aşamasında genç bir gazeteci olarak kendisiyle yaptığım telefon konuşmasını hatırladım.

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde 28 Şubat postmodern darbesini örgütleyen cuntaya dair eline ulaşan çok ciddi belgeleri kamuoyuyla paylaşmak için bir basın toplantısı yapmaya hazırlanıyordu. Elindeki belgeler, cuntanın çekirdeğini oluşturan ve önceki günkü operasyonda üyeleri tek tek gözaltına alınan Batı Çalışma Grubu'na dair kozmik bilgilerdi. Telefonda, belgelerin içeriğine dair bazı detayları paylaştıktan sonra Batı Çalışma Grubu'na karşı darbeyi deşifre etmek için bir Doğu Çalışma Grubu kuracağını ve bunu da basın toplantısında ilan edeceğini söyledi.

Daha 20'lerinde genç bir gazeteci olarak kamuoyunun bir süre sonra öğreneceği gizli bilgilerden haberdar olmak beni heyecanlandırmıştı. Ama küçük bir itirazım da vardı çalışma grubuna vereceği isme. "Neden tepkisel davranıp Batı'ya karşı Doğu Çalışma Grubu ismini veriyorsunuz? Mesela 'Demokrasi Çalışma Grubu deseniz daha aksiyoner ve doğru bir tavır olmaz mı?" diye teklifte bulundum. Hiç tereddüt etmeden öneriyi kabul etti Sayın Güzel. Nitekim 27 Temmuz 1997 tarihli, cuntanın yapısı ve işleyişine dair çok kozmik belgelerin açıklandığı basın toplantısına bakılırsa, öngörülen yapının adının Demokratik Çalışma Grubu olarak ilan edildiği görülecektir.

Burada, bir gazetecinin teklifi üzerine cunta yapılanması için düşünülen 'Doğu' isminin 'Demokrasi' ile değiştirilmesi önemli olabilir. Ama daha önemli nokta, 28 Şubat darbesinin planlamasını yapacak olan birime neden 'Batı' isminin verildiği. Niçin başka bir şey değil de 'Batı' Çalışma Grubu? 

Devamı için tıklayın



Bu yazı 1,484 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Ankara'nın Suriye'ye bakışı
    • 1 Eylül 2012 İran'a Mursi tokadı!
    • 14 Ağustos 2012 Suriye kimin meselesi?
    • 7 Ağustos 2012 Başbakan da 'terörist' oldu!
    • 28 Temmuz 2012 Yüksek riskli Suriye politikası
    • 24 Temmuz 2012 Suriye nereye gidiyor?
    • 14 Temmuz 2012 "Derin devlet"
    • 10 Temmuz 2012 Türkiye'nin kaybettiği üç lüks
    • 3 Temmuz 2012 Ortadoğu için hangi Türkiye?
    • 26 Mayıs 2012 Gül'ü kaçıran Google aracı!
    • 21 Nisan 2012 Neden Batı Çalışma Grubu?
    • 13 Mart 2012 Abant'ın 4 mesajı!
    • 4 Şubat 2012 Araplar bilmez, biz biliriz!
    • 24 Ocak 2012 Obama'yı vur, İsrail'i koru!
    • 14 Ocak 2012 Silivri boşalsın, Türkiye rahatlasın!
    • 24 Aralık 2011 Fransa'ya en iyi cevap
    • 29 Ekim 2011 Keşke Başbakan da okusa!
    • 27 Kasım 2010 Psikolojik harekâta dikkat!
    • 30 Haziran 2010 AK parti'yi kaybetmenin sifreleri!
    • 28 Kasım 2009 Davutoğlu Yeni Osmanlıcı mı?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,642 µs