En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

Başbakan'a bile küfrettiler...



28 Şubat postmodern darbe sürecini diğerlerinden ayıran en önemli fark, darbeci zihniyeti en pervasız haliyle bize göstermesiydi.
AB ile Gümrük Birliği antlaşmasına rağmen askeri zihniyet öylesine pervasızdı ki ne hukuk dinliyor ne de halk iradesini ciddiye alıyordu.
Dönemin Erzurum Bölge Jandarma Komutanı olan Osman Özbek İHA'nın kaydettiği bir konuşmasında rahmetli Başbakan Erbakan için şöyle diyordu:
"Ulan p... dinde krallık mı var?"
Özbek yıllar sonra bu sözüyle Başbakan'ı hedef almadığını söylese de kimseyi inandıramadı. Çünkü Özbek'in Artvin'de bir denetleme sırasında Suudi Arabistan Kralı'nın davetlisi olarak umreye giden Erbakan ve ailesiyle ilgili sözlerinin devamı aynen şöyleydi:
"Adam olan gidip o krala misafir olmaz. Kusura bakmayın adam olan sülalesini, devletin bilmem nesini kiralayıp da misafir götürmez. Ben bunu kabul etmiyorum. Başbakan değil bilmem ne bakan olsa etmiyorum."
Kime söylendiği ne kadar açık değil mi?
Bu ağır sözlerin hesabını o günlerde ne siyaset, ne yargı ne de medya sorabildi, üstüne üstlük gazeteler manşet yaparak "korku" yayıyordu.
Daha vahimi, o sözleri makulleştiren dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'in yaklaşımıydı:
"Paşa'nın öfkesi bir boşalmadır."
Bundan daha açık suç işlenebilir mi? Bu sözleri kim, kime söylese en azından hakaret davası açılır. Oysa o asker emrinde olduğu başbakana küfrettiği halde kimse hesap sormaya kalkamadı.
İşte askeri vesayet sistemi buydu... Bırakın balans ayarını, şiddet üreten andıçları, sadece bu nedenle bile o askeri vesayet sisteminin değişmesi gerekiyordu.
O dönem bir tek Osman Özbek değil, çok sayıda "kudretli general" de aynı pervasızlık içindeydi. Alın Erol Özkasnak'ın bir yazar için söylediklerini: "Onun makatına süngü takar cepheleri gezdiririm."
Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'e "Gelirsek o kadını kazığa oturturuz" sözü de bir orgenerale aitti.
O günlere, sivil siyasete yöneltilen bu hakaretler açısından bakınca nereden nereye geldiğimiz daha iyi anlaşılmıyor mu?
Halkın vergileriyle krallar gibi yaşayan ama onları "angut" olarak nitelemekten çekinmeyin generaller gerçeği ortada dururken, sık sık darbelere karşı olduğunu söyleyen, "Neden 28 Şubat sürecinin üzerine gitmiyorsunuz?" diyen, hatta "AKP 28 Şubat'ın çocuğu" değerlendirmesini yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili ilk tepkisi herkesi şaşırttı.
Kendisine "sosyal demokrat" diyen bir siyasetçinin darbe soruşturmasına ilk tepkisi "Bu ülkede adalet yok" mu olmalıydı?
Ee... Tabii kendisinden önceki genel başkanı Deniz Baykal, 28 Şubat postmodern darbe girişiminde ordunun rolünü, "Ordu önemli bir baskı grubudur" diye nitelerse, onun siyasete soktuğu öğrencisi de bu kadar diyebilir.
Anlaşılan "solcu CHP" bu kez de darbelerle imtihanında sınıfta kalacak...
28 Şubat soruşturmasında Çevik Bir'in de içinde bulunduğu çok sayıda asker gözaltına alındı. Gerçek şu ki soruşturmaya 28 Şubat postmodern darbesinin Veli Küçük'ü olarak nitelenen Çevik Bir'in de dahil olduğu askerlerle başlanması sürecin doğru eksende yürüyeceğini gösteriyor. Aslolan darbelerle hesaplaşmaktır.

sabah



Bu yazı 1,195 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,617 µs