En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Dış güçlerin rolü



12 Eylül darbesini gerçekleştiren askerleri yargılıyor ve bunların yaptıkları, bir kısmı insanlık dışı, eylemleri sorguluyoruz. Bunları yanlış bulmuyorum ama olayı tam olarak anlamak için yeterli olmadığını düşünüyorum. Anarşi başladıktan sonra bunu bütün boyutlarıyla izlemeye çalıştım. Türkiye’de bir komünist darbe yapılmak istendiğine inanılıyor ama sol militanlar yurt dışına kaçtıklarında Batı Avrupa ülkelerine gidiyor ve burada hiçbir sıkıntı çekmiyorlardı. Şu soruya cevap aradım: NATO’ya üye ülkeler bu yapıya düşman kişilere neden kolaylık gösteriyorlar?
Ülkede margarin, sigara ve yakıt gibi temel ihtiyaç maddeleri tezgah altından satılır duruma gelmişti. Dostumuz olan büyük ülkeler için bir bahşiş düzeyinde olacak krediler ülkemizden esirgeniyordu. NATO’nun çok önemli bir ülkesi sayılan Türkiye neden üç beş kuruşa feda ediliyordu anlayamadım. Bazı grevlerin işçilerin hakkını aramak için değil bu çaresizliği teşvik için yapıldığını düşündüm. İşçi sınıfı da, solculuk maskesi altında, sürece destek veriyordu.

Bu dönemde anarşinin darbeye zemin hazırlamak için yapıldığını, amacın ülkeyi Demirel’in uyguladığı ithal ikameci ekonomik politikadan kurtarıp dünya ekonomisi ile bütünleştirmek olduğunu bir rapor halinde amirlerime bildirdim. Karşılığı tasfiye edilmem oldu.

***

Yıllar sonra değerli bir dostum 1987’de çıkan bir kitabın 2004 yılı baskısını gösterdi ve benim senaryomu destekleyen bir kitap olduğunu söyledi. V.T. Naylor tarafından yazılan kitabın adı Hard Money idi ve 1980 darbesinin NATO himayesinde finans gücü tarafından yapıldığını söylüyordu.

12 Mart 1971 Muhtırasında darbecilerle darbeye karşı olanların anlaştığını ve muhtırayı birlikte verdiklerini yaşayarak görmüştüm. Bu uzlaşma bozulmadı ve bana göre ABD ile Avrupa’nın birlikte hareket etmesi sağlandı. Anarşinin darbeye hazırlık için çıkarıldığını yazdığım raporda bu beraberliği bozmak için şöyle bir taktik uygulanmasını önermiştim. Taraflardan biriyle diplomatik alanda iyi ilişkiler kurmalı ve isteklerine olumlu cevap verilmeli ama içeride kontrol ettikleri etkisiz hale getirilmelidir. Diğerine karşı tam ters bir taktik uygulanmalı, içeride kontrol ettikleri görmezden gelinirken diplomatik alanda hiçbir taviz verilmemelidir. Böylece bunların birbirine zıt iki politika izlemesi sağlanır demiştim. Önerdiğim taktiğin başarılı olup almayacağını bilemem ama bütün Batı dünyasının aynı çizgide buluştuğunu görmek gerekirdi.

Şu soruya cevap aradım: Demirel ABD karşıtı değildi, hatta aynı çizgide oldukları söylenirdi. Solculuk ABD karşıtlığı olarak tanımlanmış ve Demirel bunun simgesi sayılmıştı. ABD Demirel’i neden devirecekti? O günden sonra tek bir ABD’nin olmadığını ve iki farklı gücün bu yapı içinde yer aldığını, hatta bu iki gücün birbiriyle rekabet içinde olduğuna karar verdim. Bu iki gücün birine Küresel Sermaye dedim ve bunun Avrupa ile birlikte hareket ettiğini, diğerine ulus devlet deyip bunun SSCB’nin tasfiyesine karşı olduğuınu düşündüm. Daha birçok soru var ama yerim sınırlı. Birini sorayım: Solcular Demirel’e karşıydı ve onu ABD ile aynı safta görüyordu. Demirel ise SSCB ile çok yakın ekonomik ilişkiler içindeydi ve ülkenin sanayi alt yapısını onun desteği ile kuruyordu. Solculara Demirel’e yer bulun diyorum.

star

Bu yazı 1,396 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,461 µs