En Sıcak Konular

Bilal Kemikli



Bilal Kemikli
0 0 0000

Bursa'yı Yazmak



Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi, Seyit Usul Kültür Merkezi’ni ilim ve irfan ocağı haline dönüştürdü… Ta işin başında yetkililerin dikkatini bu tarihi yapıya çekti. Restore edildiği günden itibaren de üzerine düşen görevi yaptı.

Nedir görev? Burayı bir ilim ve irfan ocağı, sanat ve edebiyat merkezi haline getirmek….

Bursa için bu çok önemli bir projedir.

Şiir ve edebiyatımızın bu kurucu şehrinde sözün ve sohbetin demlenmesi lazımdı. Bu yapıldı. Senelerce, özellikle Prof. Dr. Mustafa Kara’nın himmetleriyle güzel faaliyetler, güzel meclisler kuruldu. Ülkemizin sanat ve edebiyat öncüleri misafir edildi. Nice dostluklar kuruldu. Nice eserlerin mayası atıldı. Yunus’tan Ümmü Sinân’a, oradan Mısrî’ye ve Bursevî’ye doğru nice duraklarda duruldu, divanlar kuruldu. Velhasıl şehre hayat geldi.

Bu sene ise, farklı bir yol izlendi…. Okur Yazar Okulu açıldı. Bursalı okur yazarlar, ilim, sanat ve edebiyat dünyasının seçkinleriyle buluştu.

Bu programlar nasıl geçti? Verim alındı mı? İnsanların dikkatini çekti mi? Doğrusu bilemiyorum. Bendeniz ancak değerli ilim ve sanat adamımız Uğur Derman Beyefendi’nin programına katılma imkanım oldu. Hat sanatımızla alakalı çok verimli, feyizli ve bereketli bir toplantı oldu.

Geçtiğimiz hafta ise, bu toplantıların konuğu fakirdi. Bendenizden “Bursa’yı yazmak” başlıklı bir konuşma istediler. Bursa’yı yazmak dediler; şehri okumak, Şehri dinlemek, şehirle dost olmak ve nihayet şehri yazmaktan sözettik. Şehrengizlerden, miyâhiyelerden, menkıbelerden ve şiirden yola çıkarak şehri konuştuk… Sonra yolumuz, merhum İsmail Hami’nin “Bursalıların Bursalılığı” yazısına düşüverdi… Oradan yola çıkarak Paris’te daüssıla hastalığına dûçar olmuş Bursalı genç kızın hikayesine kulak verdik.  

İsmail Hami’nin yazısını elbette meraklıları bulup okuyacak… Ancak bendeniz için o toplantının en verimli anı, aziz üstadımız Mahmut Kanık Beyefendi’nin ve Bursa’nın yaşayan değerlerinden olan değerli büyüğümüz Ertuğrul Seyhan Beyefendi’nin katkıları oldu. Mahmut Bey, söz dönüp dolaşıp Bursa sürgünlerinden olan Süleyman Nazif’in Çal Çoban Çal hikâyesine gelince söz aldı, güzel değerlendirmeler yaptı…. Sohbeti taçlandırdı.

Ve sözün bittiği yerde Ertuğrul Bey, takdim ettiği üç kıtayı okumamızı emrettiler. Büyük bir coşkuyla okuduk.  O gün yazılmış olan bu güzel kıtaları size de takdim etmek isterim:

İlki,

Ezan Sesiyle dağılır, ne keder kalır ne de gam;

Huzûr ve huşû içinde geçer Bursa’da eyyâm.

Rûhâyiyetli şehirdir, âdetâ dârü’s-selâm’dır

Denilse lâyıktır; ey Bursa “Kubbetü’l-İslâm”


İkincisi,

Her yardım dileyene, meded-resândır Emîr Sultân

Karamış gönüllere, bir nûr-efşândır Emîr Sultân

Güm-râha rehber, necm-i rahşândır Emîr Sultân

Bursa’ya rahmet saçan ebr-i Nisândır Emîr Sultân

Ve üçüncüsü,

Dil-hastelere dermândır, Hazret-i Üftâde

Mürde gönüllere cândır, Hazret-i Üftâde

Bâğ-ı tevhîdde reyhândır, Hazret-i Üftâde

Evliyâu’llâha kândır, Hazret-i Üftâde

Ne güzel! Bize okumak, dinlemek ve niyaz etmek düşer: Hak ömrünü bereketlendirsin değerli büyüğümüz; sağlık ve afiyetle, daha nice güzel şiirler yazasın.

İşte şehri okumak, şehri dinlemek, şehri tanımak ve yazmak böyle bir şey… Yola çıkıyorsunuz, yazı kendini yazdırıyor. TYB Bursa Şubesi, bu güzel sürece öncülük ediyor. Sağ olun, var olun.

Bu yazı 1,753 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Nisan 2016 Öğrencime Mektup
    • 5 Şubat 2016 Sahici Büyük Kimdir?
    • 24 Ocak 2016 Aşkın Yolcuğu'na Dair
    • 1 Ocak 2016 Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
    • 21 Aralık 2015 Eksik Gören Eksiktir
    • 10 Ağustos 2015 Çeşm-i Cihân'a Ağıt
    • 9 Temmuz 2015 Tevazu: İnsan toprağını işlemek
    • 28 Haziran 2015 Ses vermek?
    • 24 Haziran 2015 Bu kitap neden yazıldı?
    • 4 Haziran 2015 Muhalefeti mi seçeceğiz?
    • 10 Mayıs 2015 Ruhuma Sükünet Veren Şehir
    • 20 Nisan 2015 Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
    • 5 Nisan 2015 Bedhah tuzaklara karşı
    • 9 Mart 2015 Bu iyi bir zamandır
    • 12 Şubat 2015 Oğluma birkaç not
    • 27 Ocak 2015 Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
    • 19 Ocak 2015 Son hadiselere ve tartışmalara dair
    • 29 Ekim 2014 Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
    • 14 Ekim 2014 Camide buluşalım…
    • 9 Eylül 2014 Bir Gönül Köprüsü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,890 µs