En Sıcak Konular

Abdülkadir Selvi


Abdülkadir Selvi
0 0 0000

Sokakta, sokak ağzıyla



CHP, 12 yıllık kesintisiz eğitimi engellemek için sokaktaydı. Kılıçdaroğlu'da tam bir sokak ağzıyla konuştu. Ama gördük ki, CHP'nin sokakta da karşılığı yok. En son Cumhuriyet mitingleri sırasında gitmiştim Tandoğan'a.

 Mitingi sonuna kadar izleyip, Kemalist bir grupla Anıt Kabire doğru yürümüştük.

 O gün kızgın, hırçın ve saldırgan bir kalabalık vardı.

 Alışkanlıkla olsa gerek meydana yine Gençlik Caddesi tarafından girdim.

 Kemal bey kürsüye çıkmıştı.

 Biryandan onu dinlerken, diğer taraftan da notlar alıyordum.

 Meydan CHP bayraklarıyla donatılmıştı.

 Ancak partililerin elinde sadece Türk bayrakları vardı. CHP yöneticilerinin bir gün önceden, yaptıkları pravokasyon uyarısı amacına ulaşmıştı. Meydan da tek bir kalemden çıkma, pankartlar vardı.

 Eski alışkanlıkla olsa gerek, ordu göreve pankartının açıldığı bölgeye baktım.

 O pankartı açan TGB'liler yine aynı yerdeydi. Bayrakları ile kendilerini gösteriyorlardı ama bu kez pankartları eksikti.

 Tandoğan meydanı zaten yeterince Cumhuriyet mitingleriyle özdeşleşmiş bir meydan.

Zaten Cumhuriyet mitinglerini düzenleme komitesinden Nur Serter ile Birgül Ayman Güler CHP milletvekili olarak meydandaydılar. Bu kadar mı denk gelir. Tandoğan meydanına ismini veren Ankara'nın ceberrut Valisi de tek parti devrinin simgesiydi.

 Bu kez o görüntülerle bütünleşmiş bir lider vardı kürsüde.

 Kemal Kılıçdaroğlu.

 CHP yıllarca, CHP artı asker eşittir darbe olarak anıldı.

 27 Mayıs'ın arkasında İsmet paşa ve CHP vardı. 12 Mart'a milletvekili Nihat Erim'i Başbakan veren CHP'ydi.

 Tandoğan meydanında ise 28 Şubat'ın en büyük icraatı olan 8 yıllık eğitimi koruma ve kollama görevine soyunmuş bir CHP vardı.

 Kürsüde ise bir parti liderine yakışmayacak üslupla konuşan bir Kemal Kılıçdaroğlu vardı.

Sokağa inebilirsiniz. Sokakları harekete geçirebilirsiniz. Bunlar muhalefetin kullanacağı enstrümanlardır.

 Meclisi bırakıp çareyi sokakta aramanızı eleştirebilirim ama onu dahi anlayışla karşılayabilirim.

 Ama o sokak ağzı.

 "Üslubu beyan aynıyla insandır" diye bir sözümüz var. Konuşmasını dinle Kılıçdaroğlu'nun kalitesini anla. Güya biz orada CHP'nin 12 yıllık eğitime neden karşı olduğunu, 8 yıllık kesintisiz eğitimin neden yararlı olduğunu öğrenecektik.

 Ne öğrendik?

 Kemal bey anlattı.

 "Bunu yapan Hitler kafasıdır" dedi. 28 Şubat'ın 8 yılını savunmak demokratlık, ara rejim icraatını tasfiye etmek diktatörlük.

 CHP'nin demokrasi anlayışı bu.

 Başka ne dedi?

 Nazi anlayışı mı demedi,

 Kafasının içinde beyin taşımayanlar mı demedi.

 Başbakan'ı cahil ve Hitler kafalı olarak mı ilan etmedi.

 Hızını alamadı Başbakan'a, "Münafıksın"diye hücum etti.

 Yakıştı mı bunlar.

 Belli ki adın Kemal Kılıçdaroğlu olunca yakışıyor.

 Artık müminliğimizin, münafıklığımızın ölçüsünü de Kılıçdaroğlu'ndan alacağız.

 Kemal bey bir süredir ısrarla Meclis başkanı Cemil Çiçek'i hedef alıyor.

 Cemil bey, Türk siyasetinin son 40 yılına damgasını vurmuş bir çok olayın içinden süzülerek gelmiş, o konuda kendi sorgulamalarını, özeleştirilerini yapmış, her kesimle diyaloğa açık, engin bir devlet deneyimi olan bir insan.

 Meclis başkanlığına adaylığı sürecinde de Kılıçdaroğlu bu özelliklerinin altını çizmişti.

 Peki ne oldu da meydanlardan Cemil Çiçek'e saldırıyor.

 Neymiş milli Eğitim komisyonundan geçen teklifi geri çevirmemiş.

 Cemil bey, kendisinden önceki başkanlarının bu yöndeki örnek kararlarını inceledi. Buna göre muhalefetin başvurularını, dikkate alınması talebiyle Milli Eğitim Komisyonuna gönderdi. Ancak ne Anayasa ne de TBMM İç tüzüğü Meclis Başkanı'na bu konuda yaptırım gücü tanımıyor. Hiçbir meclis başkanı da bunu yapamamış. Ne yapacaktı Cemil Çiçek, Anayasa ve İç Tüzük'ten kaynaklanmayan bir yetkiyi mi kullanacaktı?

 Ama Kemal bey'in istediğini yaparsan en ala başkansın. Ama Anayasa ve İç tüzüğü esas alırsan, hakarete uğrarsın.

 "Kendini Evrak Şube müdürü olarak mı görüyorsun" ne demek bu.

 Ömer İzgi'de, Meral Akşener'de, Köksal Toptan'da, Mehmet Ali Şahin'de aynı uygulamayı yapmış?

 Meclis milli iradeyi temsil eder. Askerin karşısında esas duruşta duranlar ne hikmetse, gazi Meclis'in başkanına karşı aslan kesiliyorlar.

 Kemal bey'in, "korkuluk musun" diye saldırmasını dahi anlayabilirim ama, siyasete girdiği günden bu yana üzerinde tek bir şaibe kondurulmayan Cemil Çiçek gibi bir adama, "Doymadın mı?" denilmez.

 Denilirse, o söz Cemil beyi küçültmez.

Ama bu söz Kemal Kılıçdaroğlu'nu küçültür.

 Çünkü onun arkasında SSK genel müdürlüğü gibi bir geçmiş var.

yenişafak

Bu yazı 1,208 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Başbakan'ın açılımı ne olacak?
    • 25 Eylül 2012 Karakolda teknoloji var
    • 24 Eylül 2012 21 Eylül demokrasi bayramı
    • 19 Eylül 2012 Yetmez ama evet
    • 17 Eylül 2012 Suriye, Bosna mı?
    • 13 Eylül 2012 Yazamayacağım takvim...
    • 12 Eylül 2012 Kılıçdaroğlu adına açılan sayfada ne yazıyor?
    • 10 Eylül 2012 Kuruculara 3 dönem muafiyeti
    • 5 Eylül 2012 Numan Bey neye şaşırdı
    • 4 Eylül 2012 Beytüşşebap göstere göstere geldi
    • 30 Ağustos 2012 İstihbarat var, operasyon yok
    • 27 Ağustos 2012 Cumhurbaşkanı'nın sağlığı
    • 22 Ağustos 2012 Melisa'nın katili Esed
    • 16 Ağustos 2012 Suriye şoklaması
    • 15 Ağustos 2012 Bedel
    • 6 Ağustos 2012 Gül, görüşmeyi hangi hareketle anlattı?
    • 5 Ağustos 2012 Şura'nın sürprizleri
    • 2 Ağustos 2012 Sever'in açıklamaları nasıl karşılandı
    • 1 Ağustos 2012 Komutanın durumu
    • 31 Temmuz 2012 Yeni parola

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,986 µs